17. BÖLÜM

8 5 0
                                    


17. BÖLÜM

Jason kitapları masanın üzerine koyup üstünde 'METAFİZİK VE SIRLARI' yazan kitabı alıp açtı. Annesinin okuduğu kitapların bunlar olup olmadığından başta emin değildi ama annesinin konuşmalarını hatırlayınca aradığı kitapların bunlar olduğunu anlamıştı. Annesinin yaptıkları Jason'un ilgisini çok çeksen de her zaman yaşının küçük olması, büyüdüğünde öğreneceği gibi engeller önüne çıkmıştı. Şu anda büyümüş olan Jason annesinden kalan tek şeyleri de bulmuş ve artık annesinin neler yaptığını öğreneceği için nabzı da biraz hızlanmıştı. İçindekiler kısmına şöyle bir göz atıp 67. sayfayı bulup okumaya başladı:

"Astral seyahat ruhun canlı iken, bedeninden ayrılarak başka bir yere gitmesidir. Astral seyahat, insanların yanlış rüya tanımından kaynaklanan ve mistik ögelere duyduğu zaaftan oluşmuştur. Aslında Lucid dreaming(yarı uyanık rüya) deneyiminin yanlış yorumlanmış halidir.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki yarı uyku hali olup ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması yani, duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beyinin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir."

"Bu da ne böyle?" Jason okudukları karşısında oldukça şaşırmıştı. İlk satırı tekrar okudu:

"Astral seyahat ruhun canlı iken, bedeninden ayrılarak başka bir yere gitmesidir." Bir anda beynine dolan hatıralar Jason'u dehşete düşürdü. Annesini onu uyutmadan önce gittiği ülkeleri anlattığı o bir kaç saat Jason için her gün gelmesini beklediği tek zamandı. Annesinin hemen hemen her ülkeye gittiğini ve her akşam ona gördüğü güzellikleri anlatmasını hatırladı. Ne zaman gittiği konusunda çok ayrıntı vermezdi ama sadece babasıyla evlenmeden önce gittiğini söyleyip dururdu. Yani annesi aslında bedeniyle değil de ruhuyla mı bütün o ülkelere gidip gelebilmişti. Bütün bu olanlar Jason'a biraz ağır gelmişti, taşikardisi iyice artmış ve başı dönmeye başlamıştı. Önündeki satırlar bulanıklaşmaya başlamış oda normalde olması gerekenden bin kat daha sıcak olmaya başlamıştı. Kitabın yandaki boşluklarında annesinin el yazısıyla bazı notlar alınmıştı. Jason parmağıyla bu yazılara dokunup annesini hissetmeye çalıştı. "Demek ki bu asosyal kadın aslında dünyadaki bir çıok kişiden daha çok sosyaldi ama kimse bunu bilmiyordu. Eve tıkılıp kalmış, bahçelerine bile çok fazla çıkmayan zavallı kadın aslında küçücük bir odadan bütün dünyayı geziyormuş meğer," diye düşündü. Derin bir nefes alarak okumaya devam etti:

"Uyku-uyanıklık arası denilen bu uyku hali, doğal olarak meydana geldiği gibi, meditasyon, yoga vb. yöntemlerle de oluşturulabilir. Uyku-uyanıklık arası halinde, göz kapakları kapalıyken göz yuvalarının hareket etmeleri söz konusu olabilir ki bu göz hareketleri rüya görüldüğünü gösterirler. Kimi zaman para normal algılamaların meydana geldiği rüyalarda imaj ve seslerin duyusal ( beş duyu yoluyla) değil, zihinsel algılanması söz konusudur. Uyku-uyanıklık arası, şuuraltı kapısının açıldığı hal olarak da belirtilir.

Astral seyahatin tarihi oldukça eski çağlara dayanmaktadır. Luciud dream, astral seyahatin ilk evresi olarak bilinir."

Jason annesinin babası evde yokken yatak odasında tütsülerini yakıp, yere bağdaş kurarak oturduğunu hatırladı, gözlerini kapatıp dakikalar belki de saatler süren meditasyonlar, yogalar(!) yapardı. Annesi ona bir şey söylemez sadece "Yoga yapacağım, ya da meditasyon yapacağım tatlım git ve biraz oyna ben sana sonra katılırım," deyip Jason'u o odadan uzaklaştırıyordu. Jason'un annesinin senelerce yoga yapıyorum dediği şeyin astral seyahat olduğunu anlaması 27 yıl artı bir paragraf yazıyı okuyabilmek için harcadığı bir kaç dakika sürmüştü. Acaba o anlattığı bütün ülkeleri gerçekten gidip görmüş müydü? Mısır, Afrika, Arabistan, Çin, Hindistan, Norveç, Vietnam, Türkiye...

O kadar çok hikaye anlatmıştı ki Jason hepsini uyduramayacağını düşündü. Mısır Piramitlerinin içini öyle bir anlatırdı ki, gözünüzü kapattığınızda sanki sizde o piramidin içindeymişsiniz gibi olurdu. Hep gitmek istediği ama babasının işinden fırsat bulup asla götürmediği Gull Fass şelalesini görmüş müydü? Acaba sadece bu anda bir yerlere mi gidebilmişti yoksa geçmişe de gidebiliyor muydu? Mesela hep anlattığı o piramitleri gerçekten uzaylılar mı yapmıştı, bunu öğrenebilmiş miydi?

Demek bunca yıl annesi anlatsa bile kimsenin inanmayacağı bir şekilde kuş gibi özgürce oradan oraya gidiyordu. Bedeni o evin yatak odasında kalsa da ruhu kim bilir hangi güzel manzarayı hayranlıkla izliyordu?

"Peki bütün bunları yapan bir kadın neden kendini asmak istedi?" diye düşünmekten kendini alamadı. Madem böyle bir şey yapabiliyordu neden bu harika olaydan vazgeçip ölmeyi tercih etmişti? Acaba kendisi de astal seyahat yapabilir miydi? Yapsa bile geçmişe dönebilir miydi? Annesini görebilir miydi? Ya da bu kadar basit değildi ve bunun için yıllarca uğraşması mı gerekecekti?

Gözlerini tekrar kitaba çevirip 'ASTRAL SEYAHAT NASIL YAPILIR?' yazan başlığı buldu:

"Asrtal seyahati gerçekleştirmenin ilk ve en büyük şartı olarak vücudu serbest bırakmak ve rahat olmak geliyor. Bunun yanında dikkatinizi sadece astral seyahate vermeli ve bunu gerçekleştirebilmeye odaklanmalısınız. Eğer bulunduğunuz ortam gürültülü ve rahatsızsa yeterince odaklanamıyorsanız astral seyahatin gerçekleşmesi zorlaşır. Aynı zamanda hissettiğiniz korku, endişe ve panik de odaklarınızı olumsuz etkileyerek astral seyahate çıkabilme ihtimalinizi oldukça azaltacaktır. Sessiz ve rahat bir ortam oluşturduktan sonra gözlerinizi kapatmalı ve karanlığa konsantre olmalısınız. Bir gücün sizi yukarı çektiğini düşünün, bunu yapmaya başladıktan belli bir süre sonra kalp atışınız hızlanacak ve kulaklarınız çınlamaya başlayacak. Bunu sakin bir şekilde karşılamalı ve odaklanmaya devam etmelisiniz. Aksi takdirde astral seyahat gerçekleşmeyecektir. Bütün bunların yanında astral seyahatin gerçekleşmesine yardımcı olduğu iddia edilen hipnotize edici ses ve videoları internette bulabilirsiniz."

Jason kitabı kapatıp ayağa kalktı. Yatak odasına gidip annesinin yaptığı gibi tütsü yaktı ve yatağa uzandı. "Oturarak oluyorsa yatarak da olur," diye söylendi. Annesi gibi o da belki engin denizlerde yüzecek ya da bulutların üzerinde uçacaktı. "Başarabilirim, ben annemin oğluyum."

Gözlerini kapattı ve rahatlamaya çalıştı, bedenindeki bütün kasları gevşetip hiç bir şey düşünmemeye çalıştı. Jason Russell 10 Mart'ı 11 Mart'a bağlayan gece 02:58 de astral seyahate çıkmaya hazırdı artık.

HAPSOLMUŞ RUHLARWhere stories live. Discover now