13. Bölüm

8 5 0
                                    

Emma asılı olduğu yerden indirildiğinde yüzü tanınamaz haldeydi. Noah Rylee arar aramaz oraya gittiğinde gördüğü manzara karşısında dehşete düşmüştü. Sık sık cinayetlerle karşılaşsa da gördüğü en vahşice cinayet buydu. Bu cani hamile bir kadına nasıl böyle korkunç bir şey yapabilirdi ki. Sakallarıyla oynamaya başladı yine. Adli tıp fotoğrafçıları işlerini yaparken o da bahçede gezinmeye başladı. Aldığı kokudan anlaşıldığı üzere Emma üzerine mazot dökülerek yakılmıştı. Önce yakıp sonra da yanık bedeni ağaca asmıştı. Üzerinde parmak izi bırakmış mıydı? Komşuları hiç ses duymamış mıydı? Bütün bunları nasıl sessiz sedasız halledip buradan ayrılabilmişti? Eğer bu katil Ian'a not gönderen manyaksa Rylee ve Emma' yı da tanıyor demekti.  Rylee' nin  kulüpten çıkıp eve gelmesi yaklaşık 13 dakika sürmüştü, katil notu bırakıp 13 dakikada eve gidip bütün bunları yapmış olamazdı. O halde bir iş ortağı mı vardı? Ya da önce Emma'yı öldürüp sonra notu bırakmaya mı gitmişti?
   Her şey çok karışıktı. Katil madem bu kadar kolay ve kusursuz cinayet işleyebiliyorsa Ian'a neden bir şey yapmamıştı? Noah bir kişinin daha hayatı mahvolmadan bu adamı durdurmalıydı.
"Dedektif." Daldığı bu derin düşüncelerden meslektaşı Christina Foster'ın sesiyle sıyrıldı.
"Bayan Foster."
"Durum nedir?"
"Sizi de mi bu davaya verdiler?"
"Sanırım içinden çıkılmaz bür seri katil davasında yardıma ihtiyacın olabileceğini düşünmüşler."
"Haksız da sayılmazlar."
"Zor bir iş ha?"
"Oldukça."
"Peki katilimiz hakkında ne biliyoruz."
"Çok rahat, çok profesyonel."
"Ee, hepsi bu kadar mı yani?"
"3 yıl önceki davadan elimizde solak olduğu bilgisi var. Bir de benim gördüğüm kadarıyla 1.80 boylarında zayıf ve siyah saçlı."
"Ah,Amerika'nın %13'ünün solak olduğunu düşünürsek işimiz epey kolay desene?"
"Eğer 3 yıl önceki katilse-ki Noah %99 o olduğunu biliyordu-işimiz epey zor. 3 yıl önce yarım bıraktığı işi tamamlamaya gelmiş."
"Yarım bıraktığı iş ne demek?"
"Eğer düşündüğüm şeyi yapıyorsa, aklında tek bir isim var ve onun etrafındaki herkesi tek tek temizleyip onu sona bırakacak. En çok acıyı o tadacak."
"Kulağa korkunç geliyor. Tamam nereden başlıyoruz?"
"Rylee ile konuşmam gerekiyor. Ama o benim en yakın arkadaşlarımdan biri. Emma' ya bunu yapanı bulana kadar onun yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum."
"Senin için konuşmamı ister misin?"
"Eğer konuşursan sana borçlu olurum."
Rylee yere çökmüş tepkisiz şekilde öylece boşluğa bakıyordu.
"Rylee?"
Christina nasıl giriş yapabileceğini bilmiyordu ama bu konuşmayı eninde sonunda yapmak zorundaydı.
"Rylee, zor olduğunu biliyorum ama Emma'ya bunu yapanları bulmak için seninle konuşmalıyım."
"Bütün bunlar gerçek olamaz."
"Rylee, Emma öldü. Bunu yapanı bulmak zorundayız, benimle konuşmalısın."
"Emma gitti, oğlum gitti. Bulun onu, kim yaptıysa bulun. Onu kendi ellerimle öldüreceğim."
"Rylee neler yaşadığını anlat bana."
"Geç saate kadar antrenmandaydım. Sonra soyunma odasına gidip duşa girdim. Dışarıdan bir ses geldi sonra da dolap kapağının açıldığını duydum. Ve sonra gitti sessizce hiç konuşmadan. Tek duyduğum ayak sesleriydi, tamamen kesilince de dışarı çıktım ama kimse yoktu. Dolabıma gittim ve içinde bu notu buldum." Christina notu alıp okudu. Not koyu kırmızı bir mürekkeple yazılmıştı.
"Sonra ne yaptın?"
"Arabaya koşup hemen eve geldim. Her yeri aradım ama Emma'yı bulamadım. Evin her köşesine baktım, herhangi bir odadan çıkması için dua ettim ama yoktu. Sonra arka bahçeye çıktım ve onu bu halde buldum."
Rylee bu andan itibaren bağırarak ağlamaya başladı. Dedektif artık onu zorlamaması gerektiğini biliyordu ama ne kadar çok şey öğrenirse bu bilgiler onun acısını biraz da olsa dindirebilmek için işe yarayabilecekti.
"Etrafta kimseyi gördün mü?"
Rylee kafasını iki yana sallayarak cevap verdi sadece.
"Peki soyunma odasındaki gibi bir not var mıydı?"
Rylee yine aynı şekilde cevap verdi.
"Tamam Rylee bunu yapanı bulacağız sana söz veriyorum."
Rylee sessiz kaldı. Noah da uzaktan onu izlerken en az Rylee kadar sessiz ve üzgündü.

HAPSOLMUŞ RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin