ZEMHERİ [Final Oldu]

1.BÖLÜM| BEYAZ TULUMLU ASTRONOT ADAMLAR

AÇIKLAMA

Kitaba başlayacaksan ilk önce ön yargılarını bırak. Kitap yetişkin kategoridedir. Yetişkin demek illa cinsellik değildir (tamam biraz olabilir). Kitapta kan, kesici aletler, şiddet unsurları ve küfür vardır.

1.Bölüm; BEYAZ TULUMLU ASTRONOT ADAMLAR

Sevgi, insanların değer verdiklerine karşı duydukları masum ilgi ve içsel bir duygudur. İnsanlar sevmek ve sevilmeye muhtaçtır, bir bebeğe muhtaç olduğu sevgiyi vermezsen o bebek yavaş yavaş ölür. Peki normal insanların gördüğü bu güzel ve masum sevgi buysa ve insanlar sevgi duygusunu hissetmeyerek ölüyorsa benim yaşadığım bu şey neydi

Halbuki benimde biri tarafından sevildiğim iddia ediliyordu, benimde saçlarım okşanıyordu,yanaklarım öpülüyordu.

Bir şey unutulmamalıdır ki sevgi eğer karşınızdaki kişi sevginizden mutluluk duyuyorsa, onu sevilmeye zorlamadan seviyorsanız o gerçek sevgidir.

Saçlarda gezinen burun, ten üzerine sürtünen parmaklar, bunlar bir insana gösterilen sevgi hareketleriyse ben neden bu dokunuşlardan iğreniyorum? Çünkü istemiyorum, ben sevilmiyorum ben sadist bir adamın sevgi dediği şeye işkence diyorum. İstemiyorum onun dokunuşlarını, öpüşlerini, istemiyorum yerin dibine batası lanet sevgisini. Bu sevgi değil bu bir zulüm, insanların susup kaldığı bir zulüm, kan bağım var dediğim insanların bir zulmü.

Zulüm...

Yaşadıklarıma sessiz kalınması bir zulüm, kimsenin bana arka çıkmaması zulüm, kadın olduğum için yaşadıklarımın reva görülmesi zulüm, insanların merhametten yoksun yaşaması zulüm...

Zulüm, zulüm, zulüm...

Ne çok zulüm var ne çok acı var ruhumda, bedenimde...

Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim aklımda dolanan tek bir kelime vardı sayısız cümlemin sonuna getirdiğim; zulüm. Şismiş gözlerimi ovaladım, ben ovalayıp gözlerimi karanlığa gömdükçe ellerinin iğrenç sıcaklığını hissettim, gözlerimi hızla aralayıp yaslandığım duvara sindim. Mümkün olsa al sakla beni duvar çıkarma sinenden diyecektim.

"Çok güzelsin Meryem, sana baktıkça hayat buluyorum." dediğinde yüzümü buruşturup bacaklarımı iyice kendime çektim. İşte sadece dokunuşlarından değil adımın o mendebur ağızdan söylenmesinden de nefret ediyorum.

İğrenç elini saçlarıma kaldırırken başımı yana yatırdım, dokunsun istemiyordum bana. Şuh bir kahkaha atıp geri çekildi.

"Sana şimdiye kadar hiç bel altından dokunmadım biliyorsun Meryem ama artık sabırsızlanıyorum."dediğinde yerimde iyice titredim bu adam bana hep dokunuyor istemediğim halde öpüp taciz ediyordu ama hiç bel altıma elini sürmemişti, bu da eksik erdemiydi galiba şerefsizin ama kısa sürdü.

Dedikleri beni tiretirken elini bacağımın üzerine koydu. "Nasıl da titriyorsun Meryemm."diyerek adımın sonunu bastırarak söyledi, o an yeniden iğrendim ondan. Acıyla yüzümü buruştururken sağ gözümden bir damla yaş yanağıma düştü. Boşta kalan eliyle yanağımdaki göz yaşını alıp dudaklarına sürdü. "Boşuna güzelsin demiyorum Meryem, göz yaşların bile lezzetli." Zevk alıyordu ben her dokunuşunda iğrenip kaçmak istedikçe o zevk alıyordu. Vücudumda küçük küçük kesik izleri vardı hepsini bu lanet adam yaptı, hepsini. Cebinden çıkardığı çakının bıçağını açtığında gözümden akan yaşların esamesi bile umrunda değildi. Vücuduma sardığım kollarımdan birini yakalayıp kendine çekmeye çalıştı, yine yapacaktı yine kesecekti beni. Kolumu bağırarak çekmeye çalışırken hıçkırıklarla ağlıyordum. Bırakması için yalvaracaktım neredeyse.