'36'

7.1K 549 226
                                    


Taehyung ile defalarca kez birlikte olmuş ve tensel teması her zaman zirveye taşımıştık ama hiçbirinde bu kadar heyecanlı ve tecrübesiz hissetmemiştim. İlk defa cinsel ilişki yaşadığım zamanda bile bu denli kasılmıyordu karnım. Bu kadar titrek nefesler almıyor ve heyecandan titremiyordum.

Duştan henüz çıkmıştım ve nemli saçlarıma dokunmadan vücudumla ilgilenmiştim. Güzel kokulu spreyler ve losyonlar sürmüştüm. Taehyung'un koku konusunda hassas olduğunu biliyordum ve güzel koktuğumu söylediğinde veya boynumda soluklanaması göğsümü kabartan şeylerden biriydi. Altımda kırmızı mini bir şort dışında hiçbir şey yoktu. İç çamaşırı giymemiş, aynı şekilde üstüme de bir şey almamıştım.

Çalan kapıyla birlikte heyecanım daha da artarken, odadan çıkmadan önce aynaya bakmıştım. Parmaklarımı saçlarıma geçirmiş ve düzeltmiştim. Taehyung'un birazdan darmadağın edeceğini bildiğim hâlde yapmıştım bunu. Hoş darmadağın olan yalnızca saçlarım olmayacaktı...

Koşar adımlarla koridoru geçip, kapıyı açtığımda gözlerimiz buluşmuştu. Benim aksime dağılmıştı. Gözlerindeki arzuyu en şeffaf haliyle görüyordum ve onu bu denli dağılmış görmek sabrımı sınıyordu. Kapının girişinde bekleyen bedenini ceketinin yakasından tutarak içeri çekmiş ve dudaklarına yapışmıştım. Kollarım anında boynuna çıkmıştı. Onun kolları da çıplak belime sarıldığında içim ürpermiş, soluklarım keskin bir hızla ağzında dağılmıştı.

Kapıyı ayağıyla kapatıp, sırtını yaslamış ve bacaklarının arasına hapsetmişti beni. Parmakları çıplak belime çivi misali çakılmıştı. Dudakları, dudaklarımla uyum içinde dans ediyordu. Ensesindeki saçlarından tutup, onu daha da kendime bastırmıştım. O kendine has erkeksi kokusu öyle ağır bir etki bırakıyordu ki üstümde, kendimden geçiyordum.

Üstündeki ceketi, omuzlarından kaydırdım. Yere düşen ceketi ikimiz de umursamadık ama nefes almak için kısa bir süre ayrıldık ve çoktan üstündeki gömleğin düğmelerini açmaya başlamıştım bile. Ona takım elbise çok yakışıyordu ve daha da seksi oluyordu. Aslına bakarsanız Taehyung her hâli ile eşsiz ve seksiydi. Ona karşı koymak, onun kusursuzluğuna direnmek zordu.

"Benim için nasıl da deliriyorsun ama..."

Arsız arsız sırıtıp, dudaklarına doğru konuştuğumda yaptığım ima hoşuna gitmişti benim gibi sırıttı ve düğmeleri açmaya çalışan titrek elimi tuttu. Aşağı doğru kaydırıp, sertliğine bastırmıştı. Alt dudağım anında dişlerimin arasında yerini bulmuş ve Taehyung'un tuttuğu elimi hareket ettirmiştim.

"Ah! Senin için deliren yalnızca ben değilim bebeğim"

Söyledikleriyle avuç içimi penisine bastırmış ve araladığım dudaklarıma doğru inlemesine şahitlik etmiştim. Elimi hızlandırdım ve giydiği kumaş pantolonun üstünden onu okşamaya devam ettim. Alnını alnıma yasladı ve sıktığı çenesiyle birlikte sesli inlemelerini bıraktı. Yeterli gelmiyordu. Bu yüzden kemerini çözüp, pantolonu indirmiş ve iç çamaşırının üstünden hareketlerime devam etmiştim.

Elimin altında anbean büyüyen sert organı en sıcak şekilde hissetmek, beni nefessiz bırakıyordu. Yerlerimiz değiştiğinde ise çarpışan göğüslerimizdi ,birleşen gözlerimizin şahitleri. Kapıya yaslıydı sırtım. Gözlerim gözlerinde, elim ise hâlâ penisini okşuyordu. Taehyung'un arsız sırıtışı ise asla silinmiyordu yüzünden.

"Sert olmak istemiyorum Jeon ama sen beni çok zorluyorsun!" demişti.

Parmakları çeneme sarılıp, sıktığında büzülen dudaklarıma ıslak bir öpücük kondurmuştu. Kollarımı boynuna sardım. Büzülen dudaklarımın peltekleştirdiği konuşmama oyuncu bir hava katıp "Lütfen canımı acıtma..." demiştim.

Venice B!tch | taekook Where stories live. Discover now