'15'

9.5K 614 262
                                    


Kim Taehyung hayatıma girdiğinden beri karnımda yer edinen o arsız telaş şimdi de kendini gösteriyor ve kanımın kaynamasına sebep oluyordu. O çok beklediğim gece gelmişti ve şimdi şov zamanıydı. Ona asıl benliğimi ve bir parçam olan sahne şovumu gösterecektim. Bundan hoşlanmayacağını biliyordum. Belki de çok sinirleneceğini ve ortalığı birbirine katacağını da ama yine de ona aslımı göstermek istiyordum çünkü ben buyum.

Yıllardır spritz yaparak geçimini sağlayan ve bunu herkesten saklayan, ailesinin evinden kaçmış ve hâlâ onlardan saklanmaya çalışan biriydim.

Busan...

Doğup büyüdüğüm şehirdi. Muhafazakar bir ailenin en küçük oğluydum. Hiçbir zaman o ailenin bir parçası olduğumu düşünmedim. Bu his karşılıklıydı. Onlar da benim için aynı şeyleri düşünmüyorlardı ama yine de hayatıma karışmak gibi hakları olduklarını düşünüyorlardı. Bu bir süre sonra beni çok boğmaya başlamıştı. İstediğimi yapamıyor olmak veya bir kutu içinde hapsolmuş gibi hissetmek dayanılmazdı.

Belki de yetiştirilme tarzım ve ailemden dolayı hiçbir zaman kesin yargıları olan biri olmadım. Kendimi hiçbir kalıbın içine sokmadım. Hiçbir partiye, yönelime, inanışa, düşünceye ve daha onlarca kalıplaşmış terimin içinde olmak istemedim. Kendimi hep çok uzak tuttum. Sıkışıp kalma duygusu o kadar boktan hissettiriyordu ki! Kendime sınırlar koymadım.

Ne feminenim dedim, ne biseks, ne gay ne de düz. Ben yapmak  ve olmak istediğim ne varsa ona göre şekil aldım ve almak istiyorum. Herhangi bir kalıba girmek ve ona göre hareket etmek istemedim.

Dedim ya bir sınırım olmadı.

Hep istediğim gibi davrandım. Aklımın bir köşesinde dans etmek hep vardı ve ben bunu üniverstede daha cilveli bir hâle dönüştürüp, Spritz Club'ta işe başladım. Bunun dışında okulda herkesin göz bebeği yakışıklı ve tüm kızları peşinden koşturan çapkın serserinin teki de oldum. Yeri geldi baskın, yeri geldi uslu bir uke oldum. O an içimden nasıl geliyorsa öyle davrandım.

Ama şimdi Kim Taehyung için bir kalıba girmiş ve onun baskınlığını kabul etmiştim. Onun sınırlarını kendi sınırlarım hâline getirdim. Böyle düşününce, uğruna evden kaçtığım ve ailemi karşıma aldığım o özgürlüğümden vazgeçmiş gibi görünüyordum ama hayır!

Beni bu yolun sonunda daha özgür bir Jungkook bekliyor ve ben onun için şimdi kendimden biraz ödün verecektim. Kim Taehyung fena bir adam değil. Aynı zamanda yakışıklı ve birikimli biri de ama beni asıl cezbeden şey bana istediklerimi hiç düşünmeden verecek olması.

Üniversite okumak bahanesiyle o evden kaçıp, Seul'e geldiğim gün kendime verdiğim sözü unutamıyordum. Babamın yasaklarına ve Busan'da kalmam için inat etmesine rağmen cesaretimi toplayıp çıktım o evden. Ondan önceki gece yediğim dayağın izleri ve işittiğim azarla birlikte çıktım. O gün bir daha kimse bana bağırmasın, kimse bana zarar vermesin diye kaçtım ve bunun için hâlâ daha çabalıyorum.

Saygınlık ve para...

Kim Taehyung'dan istediklerim kesinlikle bunlardı. Ona ait olursam insanlar bana saygı duyacak ve önümde eğileceklerdi. Soohan'a bile sırf Taehyung için hoşgörü gösteren onlarca öğretim görevlisi vardı siktiğimin fakültesinde. Neden ben de bunlara sahip olamayayım?
Neden ben de bana güç veren birinin isteklerini yerine getirmeyeyim?

Hayatım boyunca birilerinin yaptıklarımın karşılığını vermesi için çabaladım ve Kim Taehyung ile işler istediğim gibi gitmezse çabalamaya devam edeceğim ama kesinlikle hiç kimse Kim Taehyung gibi değildi. Hiç kimse ona bir adım gittiğimde bana 10 adım atmazdı. Kimse karşılıklarını en ücralarda tutmazdı.

Venice B!tch | taekook Kde žijí příběhy. Začni objevovat