5.3

1.1K 121 95
                                    

" Sizin dahil olduğunuz her şey başıma iş açıyor. Bıktım sizin şu problemlerinizden. Neden sizi her zaman kadınlarla yakalamak zorundayım? Neden... " mırıldandı. Kırmızı yanakları, masum bakışlarıyla sinirlendiği halinden daha güzel gözüküyordu. Bunu benim düşünmem çok tuhaftı.

" Oysa bu gece sana aittim. " dedim.

" Ait olmak mı? Siz mi? Bay Jeon-- " ellerini salladı " Yani Jungkook! Siz kendinizi kimseye adıyamazsınız. Aha bunu... " Gözleri dudaklarıma kilitliyken elleri bir yer arıyordu. Sersem adımlarıyla bana yaklaştı, düşmemesi için onu tuttum. İşaret parmağıyla bildiği sularda yüzüyormuş gibi alt dudağıma dokundu. İlk kez bunu bana yapmıştı, ilk olduğu için bu kadar heyecanlandığıma yormuştum hızlanan kalbimi " buraya yazıyorum... " dedi.

Tepki veremedim, öpmesini bekledim. Benden etkilendiğini varsaydım ama etkilenen tek kişi ben gibiydim.

" Silenin sen olduğundan emin olacağım. " dedim dudaklarına daha da eğilerek. Dudaklarına bu kadar yakın olmak, yapmamam gerektiğinden midir bu kadar iyi hissettiriyordu? Yapma denildiğinde daha da yapasım geliyordu ama bu öyle bir şey değildi. Kendime yap diyordum ama bir türlü öpmeye cesaret edemiyordum dudaklarını.

Babamın bana getirdiği asistanı işten ayrılana kadar darlamak istiyordum, şimdi öpseydim belki... Gözlerimi kapattım. Beni sen öpeceksin, nazik asistanım. Aynı yazdığın gibi, sileceksin bunları dudaklarımdan.

Yazdığın zamanı hatırlamak en az sildiğin zaman kadar acıtıyordu. Ben böyle olsun istememiştim. Hayal bile edemezdim bu noktaya kadar taşınacağının.

" Başka birine ait olmak isteyen kim, Lalisa? " gözlerimle yalvardım ona ama gözlerini kaçırdı. Görmemeyi tercih etti, " Ben sana-- " kelimeleri dudaklarımda bulacağını mı sandı bilmiyorum ama bence daha fazla konuşmamak için tuttu yakamdan, öptü beni. Kalbim durur gibi oldu, sanki boşluğa düşmüş gibi hissettim, daha önce sanki yaşamıyormuşum gibi hissettim o ise acı çektiğini belli edercesine beni itti.

" Kalbim seni öperken bile böyle acıyorken seni nasıl affedebilirim ben, Jungkook?? İki hafta dedin, ben senin için iki haftalık bir eğlenceydim! İstediğin gibi yaptım iki hafta boyunca sana ideal sevgili oldum. Ben seni orada terk etmeseydim şu an kapımda benden af mı diliyor olurdun? Söylesene! "

Gerçekleri yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Affalladım. Ben bunları ağzıma alamazken o bunları sindirememiş kusuyordu.

Nasıl haberi olmuştu? Nerden öğrenmişti? Nasıl benden saklamışı? Neden öğrendiği gibi söylemedi?

" Söyleyemiyorsun. Sen de biliyorsun; ben senin keşfetmek istediğin ıssız, sahipsiz, keşfedilmeyi bekleyen bir adadan farksız değildim. " göz yaşlarını sildi, " Ben sana en başından beri kendimi adadığım kişinin sen olduğunu anlatırken sen o kişi olmaya heveslendin. Sen hevesini alırken ben bunu öğrendiğimde her gece ağlayarak kendime işkence ettim. Kalan günlerimiz boyunca senin Taehyung ile olan konuşmalarını hatırlamamak için kırktakla attım. Hatırlarsam sen iki haftalık zevkini alamadan seni terk etmiş olurdum. " titreyen alt dudağını büzdü. " Değdi mi , Jeon? Bana hissettireceklerini sana hissettirdim mi, Jeon?? Hala acı çekiyorum, sence adil mi bu??? Susma, konuş! "

" O iki hafta öyle bir şey değildi... " sesim azarlanmaktan korkan bir çocuk gibi çıkmıştı yinede bundan utanmak yerine onu üzenin ben olduğuna utandım.

" Öyle bir şey değil miydi?? Nasıl bir şeydi? Benimle iki haftalık çıkacağını söylemen nasıl bir şeydi, Jeon?! "

Göğsümü yumruklayan ellerini tuttum, " Ben böyle olsun istemedim. " Sana bunu hissettiren bensem nasıl dayanabilirim? " Affettirmem için bir şans bile vermiyorsun. "

bay Jeon | Liskook TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin