11

2.1K 49 19
                                    

Vize haftası yüklenen bir bölüm. O yüzden lütfen yorum ve oylarınızı esirgemeyin. Seviliyorsunuzzz💗

🍭

Egemen'le ayrıldıktan sonra, otoparktan çıkışa doğru yürürken gelen korna sesiyle arkamı döndüm.

Atlas, park halindeki arabasında oturmuş,  yarıya kadar açık camından sinirli diyebileceğim bir ifadeyle bana bakıyordu.

Adımlarımı ona doğru yönlendirdim."Ne var?"

Laf ağzımdan çıktığı gibi dilimi ısırdım. Beni geçen gün eve getirmiş, benimle ilgilenmişti ve bunu yapmak için bir sebebi yoktu. Minnettar olmam gereken yerde tersliyordum onu.

"Konuşmamız gerek," dedi.

"Konuşuyoruz ya işte."

Sıkıntılı bir nefes verdi. "Arabaya bin İdil."

İtiraz etmeyip arabanın önünden dolandım ve yanındaki koltuğa oturup ona döndüm.

"Partinin olduğu gece beni eve sen getirmişsin, teşekkür ederim," diye bir çırpıda söyledim. Gıcık olduğum birine minnettar kalmaktan nefret ediyordum.

Kaşları havalandı "Getirmişsin?" Duraksadı. "Sen hatırlamıyor musun?"

Başımı iki yana salladım. "Yok, hafızam çok bulanık. Şule söyledi sen olduğunu."

Bana mı öyle geldi yoksa Atlas bir rahatladı mı?

Yoksa bir şey mi yapmıştık o gece? Hatırlanmaması gereken bir şey.

"Şey.. acaba ben, o gece aptalca bir şey falan yaptım mı?"

Geceyi hatırlamış gibi dudaklarında küçük bir tebessüm peyda oldu, hemen silindi. "Arabama kusmak gibi mi?"

Suratımın aldığı şekli görünce gülümsemesi genişledi. "Öyle bir şey yapmış olsan seni bir daha içine oturtur muydum sence? Merak etme, bir iki kelime mırıldanıp sızdın."

Aramızda bir sessizlik oluşunca "Sen ne konuşacaktın benimle?" dedim.

Ben konuyu açınca, az önce biraz yumuşadığını sandığım yüz hatları tekrar sertleşti. Fark edilir bir şekilde gerildi. "Yukarıda ne yapıyordunuz?"

"Sınıfa gelen sen miydin?"

İfadesiz yüzüyle başını salladı.

"Tiyatro için prova yapıyorduk."

Kaşları çatıldı. "Öpüşerek mi?"

Evet. "Ona öpüşme denemez. Dokundu sadece çocuk. Hem, tamamen duygusuzdu."

Ön cama bakıyorken duygusuz  kelimesinden sonra bir anda bana döndü. Ağzını açtı ama hemen geri kapadı. Derin bir nefes aldı. Kısık tutmaya çalıştığı sesiyle, "Ne demek duygusuzdu? Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Öpüştünüz resmen!" dedi.

Hesap mı soruyordu bana? "Belki de senin dediğin gibi oldu, öpüştük. Sana ne bundan?" Huzursuzca yerimde kıpırdandım. "Bunun için mi çağırdın beni buraya?"

Yüzü ifadesiz kaldı ama gözlerinde kırgınlığa benzeyen bir şey gördüm.

"Tiyatroda benim partnerim olmanı istiyorum," dedi önüne dönüp bana bakmazken.

Kaşlarım çatıldı. "Neden?"

"Çünkü ben öyle istiyorum," dedi aksi bir sesle.

"Bildiğim kadarıyla Ulaş çoktan seni biriyle eşleştirdi, hem partnerinle kimyanız da çok iyi uyuyor," dedim son kelimelerde sırıtarak. O kızla tek kelime bile konuşmadığına emindim.

YENİLGİ  Where stories live. Discover now