11🌼

604 26 6
                                    

Öğle yemeğimi yerken bir yandan da gece olanları düşünüyordum. Yatakta uzanırken Instagram'dan bir bildirim gelmişti.

Hüray Saral seni takip etmek istiyor.

Bana neden istek atmıştı ki? Yani evet iletişimimiz iyiydi ama sosyal medyadan birbirimizi takip edecek kadar değil. Ayrıca bir doktor hastasına takip isteği gönderir miydi?

Profil fotoğrafında sahil kenarındaydı. Şort, kısa kollu ve güneş gözlüğü ile gerçekten iyi duruyordu. Hüray her kızın isteyebileceği bir erkekti.

Yedi bin takipçisi vardı ama takip ettiği kişi sayısı ise sadece kırk dörttü. Birkaç dakika düşündükten sonra onaylayıp ben de ona istek attım.

Yemeğimi bitirip tekrar ders çalışmaya başladım. Sınava altı ay vardı ve ben çok başlardaydım. Hastanede çalışmak daha da zorlaşıyordu. Zaten gürültü ortamda asla çalışamazdım. Odada tek olmamın verdiği avantajı değerlendiriyordum. İlk başlarda tek kalmak istememiştim ama şimdi alışıyordum. Gök gürlemediği sürece sorun yoktu. O geceyi hatırlayınca Hüray'a tekrar minnet duydum.

İki saat çalıştıktan sonra sıkıldım. Üstüme ceket alıp koridora çıktım. Koridoru yarıladığımda ayakta masaya eğilmiş ve elinde kalemle kitaba bakan bir Hüray gördüm.

Ses etmeden koridorun diğer yarısına geçtim. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Geldiğim yöne doğru tekrar yürürken masaya doğru yaklaştığımda adımlarımı yavaşlattım. Hemşire bir kız elini yanağına koymuş Hüray'a bakıyordu. Hatta tabiri caizse içine düşecekti. Kulak kabarttım.

"Bak şimdi ifadeyi mutlak değerden çıkarırken önüne eksi koyuyoruz."

Şimdi anlamıştım soru çözüyordu. İyi de bu kızın dinlediği yoktu ki. Daha çok Hüray'ın yüzünü ezberliyor, gözlerinden kalpler çıkıp Hüray'a doğru harekete geçiyor gibiydi.

Bilirim bu tipleri. Soru bahanesiyle sohbet kurmak ister, ne yapar ne eder yakınlaşırlardı. Bir de bunların rüyada göre versiyonları vardı. Bir rüya uydururlar onun bahanesiyle konuşurlardı. Soru bahane sohbet şahane hemşire hanım!

Yıl olmuş 2022. Sorularımızı atmamız için bir sürü uygulamalar, hocalar varken birine soranlar kalmış mıydı?

O kadar yanlarından geçmiştim ama ikisi de beni fark etmemişti.

"Hüray doktor." dedim. Hem hemşire kız hem de Hüray bana doğru döndü.

"Yadenur yürüyüş mü yapıyorsun?"

"Evet. Bugün tansiyonumu ölçmeye gelmediniz. Kan filan da mı almayacaksınız?" Araya girmiş olmam hemşire kızın hiç hoşuna gitmemiş olacak ki ne zaman gideceksin der gibi bakıyordu.

"Hemen geliyorum. Kübra'nın sorularını çözüyorduk dalmışım. Kübra, kalan sorulara sonra bakarız." deyip tansiyon aletini almaya gitti. Ben de hemşire kıza yapmacık bir gülümseme atıp odaya doğru yürüdüm.

Odaya girip kapıyı açık bıraktım. Yatağa oturdum. Niye aralarına girdim diye düşünmeye başladım. Kızın bakışları sinir etmişti. Öyle bakılır mı yahu! Ayıp denen bir şey var. Evet evet kesinlikle bu yüzden yaptım.

Odaya otuz iki diş sırıtan Hüray teşrif etti. Neşesi gayet yerinde gözüküyordu.

"Yadenur, nasılsın bugün."

"İyi, idare eder. Halsizim biraz."

"Annen yok mu bugün?"

"Bugün geç gelir. Öğrencilerinin final sınavı vardı."

"Annen akademisyen sanırım."

"Evet. Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı alanında."

"Ne güzel. Sen de seviyor musun? İlgin var mı?"

"Evet. Şiirleri çok severim. Özellikle Cemal Safi'den Ezan Çiçekleri."

Tebessüm edip tansiyonumu ve nabzımı ölçtü. Yine çok yakınımdaydı. Bu yakınlık beni germeye başlamıştı. Oda çok mu sıcak olmaya başlamıştı ne?

"Kalbin neden bu kadar hızlı atıyor bugün?" diyip oksimetreye bakıyordu.

"İyi misin sen?" diyip elini alnıma koydu.

"Yanakların da kızardı ama ateşin yok." Beyaz tenli olmanın dezavantajlarından birisi de duygu değişimlerinin ten rengimize çok çabuk yansımasaydı.

"İyiyim ya. Oda çok sıcak oldu galiba." Elimi yelpaze gibi kendime sallayarak gülmeye çalıştım.

"Odanın sıcaklığını gayet iyi bence. Ben Harun abiye bir sorayım bu durumu." dedi ve odadan çıktı.

Derin bir nefes verdim. Ne kadar çok gerilmiştim böyle. Banyoya gidip aynadaki yansımama baktım. Gerçekten de yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Yüzümü yıkadım. Yansımamla göz göze gelerek:

"Ah be kızım hoşlanacak birini mi bulamadın? Seninle ilgilenen bir intörn mü yani? İmkansıza meyillisin tamam da bu nedir yani?"

İç sesimle de durum analizi yaptıktan sonra ayaklarımı sürüye sürüye banyodan çıktım.

T.A.KWhere stories live. Discover now