Savage Love - Vminkook-

19

10k için teşekkürler💜

İyi okumalar...

...

Tüm kampüsün bütün bir dönem boyunca beklediği o gün gelip çatmıştı. Kampüsün geniş bahçesi bugün için özenle hazırlanmış, koca bir sahne tam ortada yerini almıştı. Akşam için ışıklandırmalar ve gecenin sonunda havai fişek gösterisi yapılacaktı. Tüm bunlar devam ederken içeride daha büyük bir kargaşa vardı.

Jungkook grubuyla beraber gece boyunca şarkı söyleyeceğinden Jimin ve Taehyungla doğru düzgün vakit geçiremeyeceği için sinirliydi bunu da grup arkadaşlarına ister istemez yansıtıyor ortamın gerilmesine sebep oluyordu. "Yugyeom iti nerde mk " diye bağırdığında açılan kapıdan içeri Yugyeom girdi. "Geldim oğlum ne bağırıyorsun, sesin eskiyecek " derken gülüyor olması Jungkook'un sinirlerini daha fazla bozmuştu. "Son kez prova yapacağız, bir saattir seni bekliyoruz" dedi sıktığı dişlerinin arasından. Her şey mükemmel olsun istiyor bu yüzdende geriliyordu ister istemez.

O sırada bulundukları odanın kapısı tekrar tıklatıldı ve içeriye giren esmerle Jungkook'un gergin yüzü gevşeyip, kocaman gülümsedi. "Selam müsait miydiniz, çalışıyorsanız çıka-" onun sözünü Jungkook ona kocaman sarılarak böldüğünde Taehyung da yüzündeki tebessümle kolunu sevdiğinin ince beline doladı. "Taehyung gelmeni beklemiyordum, hatta mesaj bile atmadığın için sana kızmıştım" diye söylendi. Taehyung elindeki mavi buketi ona uzattığında Jungkook'un gözleri kocaman açıldı. Başını çevirip odadaki arkadaşlarına baktı çekingen bir şekilde. Odadaki üç arkadaşı ve özellikle Yugyeom sırıtarak onlara bakarken, kaşlarını çattı ve kaş göz yaparak odadan çıkmalarını ima etsede kimse yerinden bir milim bile kımıldamayınca bundan vazgeçip tekrar esmere döndü ve elindeki çiçeği alırken yanakları al al oldu.

"Bana çiçek aldığına inanamıyorum"

"Neden sevmiyor musun yoksa çiçekleri güzelim?"

"Bütün karizmam çizildi şu an da ama yinede çok hoşuma gitti teşekkür ederim sevgilim"

Taehyung onun bu haline gülümseyerek burnunun ucundan öptü ve geri çekildi. "Diğer buket de Jimin için mi?" Taehyung diğer elindeki pembe gül buketine baktı ve başını salladı. "Evet birazdan onun yanına gideceğim. Sevgililerim çok yoğun ve onlar için önemli bir gün"dediğinde Jungkook ona bir kez daha aşık olduğunu hissetti. Taehyung çok ince ve düşünceli bir adamdı ve onu tanıdıkça aşkı katlanarak artıyordu." Çok düşüncelisin Taehyung eminim Jimin bayılacaktır bu çiçeklere. Ben yanına gidemiyorum sen benim yerimede onu öp ve sarıl olur mu?"

Taehyung Jungkook'a son bir defa daha sarılıp odadakileri umursamadan dudaklarına kısa ama yoğun bir öpücük verdi. Jungkook o dudaklardan hiç ayrılmak istemesede hazırlanması gerekiyordu."Bu gece senin gecen, benim güzel solistim " diyerek göz kırptı ve ona tatlı tatlı bakan sevgilisine içi giderek odadan çıktığında Jungkook elinde tuttuğu bukete bakarak gülümsemeye devam ederken duyduğu öksürük sesiyle kendine gelip Yugyeom'a işaret parmağını doğrulttu." Tek bir kelime edersen ölürsün" dedi. Yugyeom aptal aşığa dönen arkadaşına kahkaha atarak arkasını döndü ve kendi müzik aletinin olduğu çantayı aldı ve tıpkı onun istediği gibi tek bir kelime bile etmeden çalışmaya başladı.

Bu sırada Taehyung elindeki pembe buketle sarışının tahminen son provalarını yaptığı dans kulübüne giderken omzuna konulan elle dengesi şaştı ve sinirle baktığında onun takım arkadaşı Mark olduğunu gördü. "Bad boy Taehyungumuz romantik aşığa hangi ara evrildi dostum?" diye soran arkadaşına yalandan ters ters baktı. O da kendinde ki bu değişime inanamıyordu. Hangi ara bu kadar aşık ve romantik olmuştu bu tamamen iki sevgilisinin eseriydi.