Savage Love - Vminkook-

17

Selam :) Nasılsınız??

Taehyung en güzel gecesini mahvetmişti. Jimin ve Jungkookla ilk kez sevgili olarak beraber çıktıkları akşam yemeği üçü içinde zehir olmuştu. Hiç birşey hayal ettiği gibi gitmiyor ne zaman mutlu olacağını düşünmeye başlasa hayat ummadığı yerden onu vuruyordu. Bugünde o günlerden biriydi işte. Yıllar öncesinde onu terkeden ilk aşkını hayat yeniden karşısına çıkarmıştı. O günler onun kalbinde büyük bir yara açmış ve kapanması için yıllar geçmesi gerekmişti. Aşka küsmüş bir kalbe sahipken, kalbimin yeniden aşkı hissetmesine sebep olan ikiliyi belkide kaybetmişti. Bunu düşünemeyecek kadar kafası bulanmaya başlamış, kaçıncı olduğunu hatırlamadığı içkisini kafasına diktiği sırada beklediği kişi sonunda gelmişti.

"Taehyung" dedi kız, sesi üzüntülü çıkıyordu. Yıllar önce ailesinin zoruyla Taehyung'dan biricik sevgilisinden ayrılmış ve yurt dışına gönderilmişti. Şimdiyse geri dönme sebebi kaybettiği aşkını yeniden kazanmaktı. Bir saat öncesine kadar onu tekrar kazanma umutları tükenmişken, ondan gelen bir mesajla yeniden umut tohumları çiçek açmıştı kalbinde.

"Yeri" dedi Taehyung. Karşısındaki sandalyeye oturan ilk aşkına baktı. "Benimle ne konuşmak istiyordun?" diye sordu. Merak ediyordu onu terkeden sevgilisinin yıllar sonra gelme sebebini. "Taehyung ben, ben senin için Kore'ye döndüm temelli" dedi kız. Taehyung güldü ama bu gülüş içten gelen bir gülümseme değildi. "Benim için dönmen çok uzun sürdü" diye fısıldadı. "Neden?" dedi "Neden şimdi?" diye devam etti.

Yeri gözleri dolmuş bir şekilde Taehyung'a baktı. Sevdiği yıllar geçtikçe daha bir yakışıklı olmuş, ama  bakışları canlılığını kaybetmiş gibiydi. O gözler, ona aşık bakan gözler yoktu. "Taehyung ben seni hiç bir zaman terk etmedim, bunu isteyerek yapmadım" diyebildi zar zor, konuşurken boğazında oluşan yumru sebebiyle zorlanıyordu. "Ne anlatıyorsun sen?" dedi Taehyung kaşları çatılmıştı ve dişlerini sıkıyordu öfkeyle.

"Ailem senle ayrılmamı isteyen onlardı, beni buna mecbur ettiler ve beni yurt dışına gönderdiler. Günlerce, aylarca ağladım. Ama sonra birbirimize verdiğimiz söze tutundum. Ne olursa olsun birbirimizi sevmeye devam edeceğiz demiştin bana ve ben aşkıma sadık kaldım. Bir gün herşey düzeltip dönene kadar sana olan aşkımı taze tuttum. Seni sevmeye çaresizce devam ettim ben Taehyung"

Taehyung duyduğu sözler karşısında afallasada ve içten içe onun sözlerine inansada artık hiç bir anlam ifade etmeyen sözler karşısında sadece güldü. Şu an kalbi acıyordu evet ama bunun sebebi geçmişteki yarım kalmış bir hikaye değildi. Jungkook ve Jimin'e olan aşkı sebebiyle, mahvolmuş gecelerine üzülüyordu. Buna izin verecek kadar ahmakça davrandığına küfrediyordu içten içe.

"Bir şey söyle bana Taehyung. Bana verdiğin sözü yok saymadığını, beni beklediğini söyle"dedi Yeri ağlayarak. Ağlıyordu çünkü onlar için artık her şeyin bittiğinin farkına varıyordu." Başkası mı var? "diye sordu bu kez. Taehyung bu sefer öfkelenmişti ve sinirli bir şekilde karşısındaki kıza bakmıştı." Evet var bunu zaten bu gece öğrendin. Ve ne yazıkki benim gecem senin gelişinle mahvoldu. Aslında seni yılların hatrına son kez dinlemek istemem koca bir aptallıktı. Beni öylece terkederken, bana kalbinin sadık kaldığını söylemen kadar komik bir şey yok. Geri dönmüş olman zamanı ve olanları da geriye almıyor malesef. Sen giderken, sana aşık olan Taehyung'u öldürerek gittin Yeri. Şimdi gelmiş bana o Taehyung'u mezarından çıkar mı diyorsun? Komik olma ve bir daha karşıma çıkma. Kalbimin aşkı ve sadakati artık sana değil"diyerek masadan kalktı ve bir kez bile ardına bakmadan hesabı ödeyip restorandan ayrıldı.

Dışarıya çıktığında yüzüne vuran soğuk havayla yavaşça kendine gelmişti Taehyung. Valeden arabasını aldığında sürücü koltuğuna oturup telefonunu cebinden çıkardı ve saate baktı. Çok geç olmuştu ve ne bir arama nede mesaj gelmemişti sevgililerinden. Bu sessizliğin onun için hiç iyi olmadığı biliyordu. Kendini onlara nasıl açıklayacağını ise bilemiyordu. Aramak için önce Jungkook'un adına tıkladı ama sonra hemen bundan vazgeçip telefonu kapattı.