8

2.8K 173 27
                                    

İyi okumalar📍

Kampüsteki çardakta oturmuş gülümsememi bastırmaya çalışıyordum. Çok sevdiğim Uzun ve siyah saçlarımdan birilerinin dikkatini çekebilmek için vazgeçmiştim. O birileri şu an yanıma geliyorlardı ve bende işe yarayan planım yüzünden oldukça keyifliydim.

İlk görünen ve bana doğru yaklaşan esmerdi. Kısa siyah şortu ve aynı renkteki düz tişörtüyle sıradanmış gibi görünsede saçına taktığı o bandana onu aşırı cool yapıyordu. Elleri cebinde aheste aheste ama burnu kaf dağında havalı yürüyüşüyle gelmekteydi kalbimin ritmini bozan Kim Taehyung. Ve ben ona yenik düşmemek için başımı dik tutsam da, dik durmak isteyen bir taraflarıma da engel olamamaktan korkuyordum ona bakarken.

Ondan bir kaç adım uzağında minik minik adımlarla gelen mavi, sarı saçlarını eliyle geriye doğru savurup burnunun ucuna düşen güneş gözlüğünü işaret parmağıyla düzelttikten sonra tatlı bir tebessümle ona bakmakta olan bana karşılık vermişti. Ona bakarken içimin sıcacık olması ve onu sarıp sarmalama isteğim beni korkutuyordu.

Birbirinden tamamen zıt olan bu iki karaktere karşı oluşan bu yeni duygularımın sonunda arafta yada boşlukta kalmaktan korkuyordum. İkisinden de aynı anda etkilenmemin sonuçlarını düşünemiyordum. Durumun absürtlüğü karşısında olanları akışına bırakmaktan ve onları yakınımda tutmaktan başka çarem yoktu.

"Selam"

"Artık birbirimize selam da veriyoruz kanka falan oldukta haberim mi yok?"

"Kanka mı güldürme beni Jeon fucbody olduk desen anlarım"

"Selam çocuklar"

"Buraya geleceğini söylememiştin sarı"

Jimin Taehyung'a gözlerini devirdi. "Sana ne yapacağımı söylemem mi gerekiyordu ki?"

Jungkook ikisinin arasına girdi ve sağ kolunu Taehyung'un omzuna, sol kolunu da Jimin'in omzuna koydu.

"Kim benimle oyun oynamak ister?"

Jimin ve Taehyung ikilisi anlamak istercesine Jungkook'a baktılar. Durduk yere çıkan bu oyun fikride neyin nesiydi, kafaları karıştı.

"Bir oyun oynayacağız ve kazanan diğer ikiliden birşey isteyecek, var mısınız?"

Jungkook aklından geçenlerle dudaklarını kemirdi. Kabul etmeleri için içinden Tanrıya dualar ediyordu.

"Senden korkan senin gibi olsun, her türlü oyuna açığım" dedi Taehyung.

"Bensiz oyun oynayamazsınız zaten" diyen Jimin ikiliye göz kırptı.

Jungkook planının istediği gibi gitmesine sevindi. Kimse oyunu sormamıştı ve en iyi olduğu şeyi yapacaktı. Bowling...

...

"Cidden mi Jeon, oyun derken bowlingden mi bahsediyordun yani?"

"Senden daha yaratıcı bir şeyler beklemiştim açıkcası Jungkook"

Jimin ve Taehyung geldikleri bowling salonunda, ayakkabılarını değiştirirken bir yandan da Jungkook'a söyleniyorlardı. İkside daha heyecanlı ve zor bir oyun beklemişlerdi Jungkookdan.

"Oyun bu ağlayacaksanız hiç oynamayalım"

Üçlü ekranda yazan isimlerine baktılar ve ilk sırada oynayacak isim Kim Taehyungdu. Mor renk bir topu alıp diğerlerine göz kırptı. Topu lobutlara yolladığında yıkılmayan tek lobutla kaşları çatıldı. Ama ikinci topu  alıp tam isabetle Spare yazısı ekranda belirdi.

Bu atış Jungkook'un gerilmesine sebep olsa da kendinden emindi birinci olacağından süphesi yoktu, birinci olmak zorundaydı istediğini elde edebilmesi için.

Jimin pembe bir topu alıp parmaklarını geçirdi ve hiç düşünmeden lobutlara attı. Jungkook onun atış yaparkenki pozisyonundan kaynaklı istemsizce poposuna baktı ve dolgun yanaklara vurmak istedi.

Taehyung tam o anda Jungkook'un bakışlarını takip ederek onun Jimin'in dolgun kalçasına baktığını farketti. "Bence de" dedi. Jungkook anlamayarak ona baktı. "Güzel kalça" diye devam etti gülerek. Jungkook buna gülmeden edemedi, ikili gülerken Jimin çoktan atışlarını gerçekleştirmişti. 2 lobut hala ayakta duruyordu.

Jimin dudaklarını büzerek koltuğa otururken, masadaki birasından bir yudum aldı. Ve sonunda sıra Jungkook'a gelmişti. Üzerindeki ince gömleği çıkarıp koltuğa bıraktı. İkilinin gözleri onun dövmeli ve kaslı koluna kaydığında bundan keyif alarak topların yanına ilerledi.

Yeşil bir topu alıp bacaklarını hafif bükerek topu lobutlara gönderdi. Onlu şekilde dizilen lobutlara çarpan yeşil top tüm hepsini devirdiğinde Jungkook çocuk gibi bir sevinçle çığlık attı. Ekranda yazan Strike yazısı koltuklarında oturan ikilinin aynı anda yüzünün düşmesine sebep oldu. Jungkook hedefine bir adım yaklaşmıştı şimdi ve sonunda zafer onun olacağından adı kadar emindi artık.

"Hemen sevinme şarkıcı bozuntusu sıra bende". Taehyung saçındaki bandanadan kurtularak yeni bir topu eline alarak atışını yaptı. Onun peşinden sıra tekrar Jimin'e geldi. İkili de hiç olmasada bir kaç lobut düşürebilmişken Jungkook ikinci turunda topu lobutlara değdirememişti bile.

On tur sırasıyla tamamlandığında masanın üzerisi bira şişeleri ve atıştırmalıklarla dolmuştu. Taehyung başını koltuğun yaslanma yerine koymuş bir şekilde dinlenirken, Jiminde ayakkabılarını değiştirmekle uğraşıyordu. Bu sırada Jungkook da son bir kaç yudum kalan birasını kafaya dikmişti.

"Tebrik ederim" dedi Jimin mutsuz bir şekilde.

"Tebrikler şampiyon, ödül olarak ne istiyorsun bizden?"

Jeon Jungkook kazanmışlığın verdiği rahatlıkla ve amacına ulaşmanın mutluluğuyla arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. Karşısındaki ikili ona sinirli bakışlar attığı için gülmek istiyordu ama şimdi ciddileşme zamanıydı. Sonuçta bu oyunun kazananın bir isteği ikili tarafından yapılmak zorundaydı.

"Oyunu kazanan ben olduğuma göre siz ikiniz istediğim bir şeyi yapmak zorundasınız"

"Sikik isteğini söyle ve uzatma"

"Sizden isteğim şu..."

Bölüm sonu

Acaba Jungkook ne istedi bir fikriniz var mı??

Smut mu geliyor yoksa ne? Fake atıyor da olabilirim ama olmayabilirimde yani :)

Diğer bölüm çabuk gelsin istiyorsanız yorum yapın bebişler😘

Savage Love - Vminkook-जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें