52.B

762 98 47
                                    

Bu bölüme sınır koyacağım üzgünüm... 

30 vote 30 yorum

***

"Cihangir abartmıyor musun biraz?"

Sözlerime üzerinde ters ters bakarak yüzünü başka yöne çevirdi. Kafeden ayrılıp evimin yakınlarındaki bir sokağa gelmiştik şimdi ama hâlâ suratsızlığına devam ediyordu. Arabada öylece oturuyor olmamıza rağmen ne o ne de ben konuşuyorduk. Üstelik Cihangir fazlasıyla gergin ve üzgün görünüyordu. Yüzüme bakmıyor olması da cabasıydı.

"Cihangir lütfen bana bakar mısın?" dedim oflayarak.

"Cihan yeterli!" dedi o da omuz silkerek.

"Şu an tam bir çocuk gibi davranıyorsun. Bu kadar abartmana gerek yok üstelik. Sadece Aleyna anlamasın diye buna mecbur kaldı." Sözlerim ardından hızla bana çevirdi başını.

"Ne demek Aleyna anlamasın diye Narinim? Kız zaten sizi el ele görse olayı anlamaz ve giderdi. Öpüşmek nereden çıktı, ne hakla bu kadarına cesaret eder?" Dişlerini sıkarak burnundan nefes aldı. "Bak ben dar görüşlü bir insan değilim. Asla dudağından öptü diye onu komalık etmeyi falan düşünmedim ama ben bile daha tadını yeni bakabilmişken..." Parmaklarının ağır hareketlerle gererek direksiyonu kavradı. "Birden nasıl yapar?"

Komaya sokma konusunda olmasada dar görüşlü olmadığı konusunda haklı olduğunu biliyordum. Birbirimizi çok çok iyi tanıyacak zaman bulamamıştık ama ben tahmin edebiliyordum onun neye bu kadar sinirlendiğini. Daha kendisini bana yeni yeni açıp adım atıyorken Oğuz'un bir anda böyle saçma bir atakta bulunmasına sinirlenmişti.

Gerçi sinirlenmekten çok üzülmüştü. Yani öyle görünüyordu en azından.

Yol boyu dolan gözlerini benden sakladığını görmüştüm yani ne var?

"Sanırım ilişkimizin duygusal tarafı hep sen olacaksın." Omuz silkerek geriye yaslandım. "Bana uyar, ağlamaya devam et böyle."

"Ağlamıyorum ben!" dedi bağırarak. O da benim gibi geriye yaslandı. "Üzüldüm sadece."

"Biliyorum, bunu görmek zorunda kaldığın için özür dilerim." Kararmaya yüz tutmuş gökyüzüne baktım. Ne diyeceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyordum ama bu olayın hiç yaşanmamış olmasını gerçekten çok isterdim.

Devamında bir şey söylemedi, bende daha fazla uzatmadım. Biliyordum bu yaşananlar geri alınamazdı artık. Cebimdeki telefonu çıkarıp yeni dinlemeye başladığım müzikleri sakince kurcaladım. Çaktırmadan ne yaptığıma bakıyordu ama sessizliğini sürdürmeye devam etti. 

Bende aynı şekilde müzik aramaya devam ettim. Sonunda aradığımı buldum ve telefonun sesini yükselterek tam ortamıza koydum.

Bakışlarını yüzüme çevirip öylece baktı.

Aklım başımda değil ki
Sebebini bilmiyorum
Bize nazar değdi inan
Adım gibi biliyorum
Yine bana haram geceler
Senin için ağlıyorum
Yar yine bana
Haram geceler

Şarkıyı eşlik etmeye başladığı vakit nihayet yüzü biraz olsun gülümsemeye kavuştu. Kurak yüzünde bahar açmıştı sanki. 

Aklım başımda değil ki
Sebebini bilmiyorum
Bize nazar değdi inan
Adım gibi biliyorum
Yine bana haram geceler
Senin için ağlıyorum
Yar yine bana
Haram geceler

Bedenini tamamen bana çevirdi. Bende sorgusuz sualsiz ona ayak uydururken elini yavaşça yanağıma sürttü. "Beni böyle yumuşatabileceğini mi sanıyorsun?" dedi dudaklarıma doğru eğilerek.

Başımı iki yana salladım. "Hayır."

Kafasını geriye çekti yavaşça. Elini yüzümden çekmeden diğer eliyle telefonu aldı ve birkaç saniye arayışı sonunda müziği değiştirdi.

Kulağıma ilişen tanıdık ve hareketli melodi beni güldürdü.

İlk bakışta aşk mı olur?
Yoktur öyle şey
Kandırıldım a dostlar
Varmış öyle şey

Gelin görün halimi
Gelin görün halimi

Keyifli bir gülüş ardından telefonu tekrar bırakıp bana döndü. "Bu müziği seni ilk gördüğüm an dinliyordum. O an söylediklerim hâlâ aklımda." Sanki o ânı tekrar yaşıyor gibi uzaklara bakarak gözlerini kıstı. "Ben bu kızı öperken bu şarkıyı tekrar dinleyeceğim, dedim."

Geriye çekilerek omuzuna vurdum. "Sapık mısın be sen?"

Omuzlarımdan tutarak beni kendine çekti. Ben daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarıma kapandı. Tam karşılık verecekken geriye çekildi. "Eskilerim sarhoşluk eseri, ama hanımefendi sarhoşluk sebebi..."

"Üzgünüm," dedim olanları hatırlatırcasına. Gerçekten olanlar yüzünden kötü hissetsin istemiyordum. Hele ki hayatıma yeni adım atmışken böyle bir şey yaşanması hiç iyi değildi.

Benim gibi başını iki yana salladı. "İnsanların senin üzerindeki bütün kirli izlerini temizleyeceğim sevgilim." Yanağımda olan parmağı olduğu yeri okşadı. "Ne zihninde ne de kalbinde kirli tek bir insan kırıntısı kalmayacak." dedi ve gerçekten Oğuz'un bendeki bütün izlerini temizler gibi öptü.

Gamzesiz gülümsüyor
Ki bence çok güzel
Ki bence çok güzel
Yıllara bedel
Yıllara bedel
 

Diğerleri yalnızlık eseri
Ama hanımefendi yalnızlık sebebi

Ve onla bakıştıktan sonra ben kesildim
Ne Roma, ne Londra

Ne Madrid, ne Viyana

Bir İstanbul beyefendisi gibi
Bir İstanbul beyefendisi
Agresif ama oldukça nazik
Bir İstanbul beyefendisi


***

Özlemişim kız bunları sejrfşdsnfş

yerim sizi

Kusursuz 'Texting'Where stories live. Discover now