50.B

834 83 18
                                    

"Ne demek bir süredir görüşüyoruz?"

Gülümsemeye çalışırken elini çekmeye çalıştı fakat onu engelledim. Şu an olmazdı.

"Seninle sınıfta birlikte oturduğumuz gün Aleyna beni köşeye sıkıştırdı. Bana olan hislerinden bahsedip bu yaptığımın ne kadar adice olduğunu falan söyledi."

Gözlerimi yumup elimi bu sefer ben çektim. "Sana böyle şeyler söylediyse eğer aranızda bir şeyler vardı değil mi? Boşu boşuna hesap sormadı sana."

Başını sallayarak dağılmış saçlarını karıştırdı. Yerinde dikleşti ister istemez. "Senin bana bunu teklif ettiğin zaman aramız bozuktu ama Aleyna'nın gözüne sokmak için böyle bir şey istediğini bilseydim yemin ederim kabul etmezdim." Yutkundu huzursuzca. Söylediklerinden utanıyormuş gibiydi. "Sadece sana yardım ederken bir yandan da Aleyna için değerli görünmek istemiştim. Kıskanır ve benimle ilgilenir sanmıştım işte... Anlıyor musun beni?"

"Oğuz Allah belanı vermesin senin!" Anlımı masaya dayadım yavaşça. "Başta niye söylemiyorsun bunu bana?" Sinirle dişlerimi sıktığımın farkında bile değildim. Çenemi rahat bırakarak dudaklarımı ıslattım. "Yaptığımız her şey boşa gitti."

"Ben Aleyna için yaptığımızı bilmiyordum." Suçlu çocuklar misali çıkıyordu sesi. "Ne olacak şimdi."

"Her şeyi berbat ettik. Aleyna birlikte olduğumuza inanmazsa her şeyi babama ötecek. Bittim ben!" Ciğerlerimi acıtacak kadar derin bir nefes aldım. Eğer Aleyna ikna olmaza önce beni sonra Cihangir'i yakardı.

Cihangir'in aylardır hatta yıllardır beni takip ediyor oluşu ve Aleyna sayesinde hakkımda bir sürü şey öğrenmiş olması sosyeteye bomba gibi düşerdi. Babam bu tarz şeylerin söz konusu dahi olmasına karşıyken bir de insanlara yayılmasıyla kesin deliye dönerdi.

"Çok özür dilerim Narin, söyle ne istersen yapacağım gerçekten."

"Sen de hoşlanıyor musun Aleyna'dan?" Gözlerimde olan gözlerini kaçırdı. Hoşlanıyordu tabii ki de.

"O zaman yapabileceğimiz bir şey yok Oğuz." dedim ümitsizce yerimden kalkmak için hazırlanırken. Aleyna gelse de gelmese de bir şey değişmezdi artık. Onların başlamamış ilişkisine çomak sokmaktan öteye gidemezdim artık.

Telefonuma gelen bildirimle durdum. Masanın üstündeki telefonu elime almadan ekrana düşen bildirime baktım.

Cihangir: Aleyna gelmek üzere

Cihangir: Ben de geliyorum, uzaktan izleyeceğim

Cihangir: Bir sorun yok değil mi?

Siz: Var

Mesajımı gördükten sonra çevrimdışı olduktan sonra anlamıştım Aleyna'nın sahaya girdiğini. Mesaj yazmaya zahmet etmeden yerimden kalktım. Benim kalkmamla Oğuz da hızlıca kalktı yerinden.

"Sadece birlikte olduğumuza inanması gerekiyor değil mi?" dedi hızlıca sağa sola bakınarak.

"Evet öyleydi. En azından birkaç hafta için gözlerini üzerimden çekmesi adına iyi olacaktı." Ümitsizce kaşlarımı kaldırdım.

"Senin için bunu yapabilirim o zaman." Garip bir huzursuzlukta yerinde kıpırdandı. Aleyna'nın geldiği tarafı göstererek "Geliyor," dedi. Ben oraya doğru dönmüştüm ki "Neyi yapabilirsin?" demeye kalmadan üzerime doğru birkaç adım attı.

"Başka türlü asla inanmaz Narin." Aleyna ile göz göze geldiğim vakit Oğuz yüzümü avuçları arasına aldı. Tam olayı anlamlandırmaya çalışırken ise Aleyna'nın arkasında ki küçük çalının arasına saklanmış Cihangir'in çatılı kaşlarıyla karşılaştım.

Ben daha kendimi geriye çekmeye niyetlenmeden dudaklarım üzerinde hissettiğim baskıyla öylece kaldım. Şu anı gerçekten yaşıyor olamazdım.

.

.

.

Bölümü yazarken aşırı gerilmem normal mi? Çok korktum kendi yazdıklarımdan sjdfbzdlf

Kusursuz 'Texting'Where stories live. Discover now