...Narin: Bana söz vereceksin şimdi.
Narin: Bunu asla kimse bilmeyecek.
Narin: Eğer dışarıdan biri bunu öğrenirse hem benim için hem senin için çok kötü olur.
Siz: Hayır asla kimse bilmeyecek.
Siz: Asla.
Narin: Umarım öyle olur.
Siz: Bana güvenebilirsin.
(Görüldü)
Siz: Ne için gidiyorsun peki?
Narin: Bu kadarı da seni ilgilendirmez diye düşünüyorum.
Siz: Haklısın özür dilerim.
Siz: Peki iyi hissetmene yardımcı oluyor mu?
Siz: Hastaneden her çıkışında yüzün daha asık bir hâl alıyor çünkü.
Narin: Hayır pek iyi hissettiğim söylenemez.
Narin: Doktor her şeyi bildiği halde sürekli aynı şeyleri tekrarlamaya devam ediyor her görüşmede.
Narin: Rutinleşti.
Siz: Önemli bir sorun yoksa sevindim.
Narin: Sen benim hakkımda bildiklerinin hepsini nasıl öğrendin.
Narin: Daha öncede söylediğim gibi dediklerinin çoğunu ailem bile bilmiyor.
Siz: Narin senin ailen senin hakkında ne biliyor?
Narin: Hiçbir şey.
Siz: Bana bilmek için çok şey kalıyor o zaman.
Narin: Ama bunun yanında daha fazlasını biliyorsun.
Narin: Attığım adımdan sıktığım avucuma kadar her şeyi bilmen korkutucu.
Narin: Üstelik ailemin dışarıya karşı ilgili bir aile modunda olmasına rağmen hakkımda bir şey bilmiyor oluşunu söylemen.
Narin: Korkutucu derecede gerçek.
Siz: Her zaman etrafındaydım.
Siz: Benim görevim, işim sendin.
Siz: İlk zamanlar diğer herkes gibi görüyordum seni.
Siz: Soluk ve renksiz.
Siz: Ama bir gün yine mecburen seni uzaktan izlediğim sıralar bir kediye gülümsediğini görmüştüm.
Siz: O gülümseme sana baktığım renksiz penceremi resmen boya dolu bir kovaya soktu. Ve ben o günden beri seni görüyorum.
Siz: Sadece seni.
Narin: Sen neden diğerleri gibi bakmıyorsun?
Siz: Diğerleri gibi bakmıyorum.
Siz: Çünkü senin kusursuz güzelliğinle ilgileniyorum
YOU ARE READING
Kusursuz 'Texting'
Short StorySiz: Saçların neden her gördüğümde bir önceki halinden kısa? Neden onlara dokunuyorsun? Siz: Sürekli bu 'neden' sorularını kendime sormaktan bıktım artık. Siz: Senden banane! Siz: Neden gülmüyorsun, neden seni aşağılamalarından zevk alıyor gibi davr...