İHTİRAS (+18)

Ava giderken avlanmak

İyi okumalar.

Alkol bir adamı ya da kadını bir araya getiren en tehlikeli çözümdür. Yapmak istemediğimiz pişman olduğumuz şeylerin sorumluluğunu genelde alkole bağlar kendimizi aklarız. Ve bu gece ne ben ne de Karaca alkolün  etkisinde olamayacak kadar kendimizde ama bir o kadar da kendimizden uzakta davranıyorduk.

Kolları belimi sarıp sarmalamıştı tenim buz gibi havaya rağmen yanıyordu.3 yıldır her koşulda birbirimize sırtımızı dayamış her şeyin üstesinden beraber gelmiştik. 3 yılda yaklaşmadığım kadar yakındım Karaca'ya. Düşüncelerimiz ve kararlarımız çoğu zaman tutarlı olmuştur. Fakat şuan o da benim gibi çaresiz ve kararsızdı eminim.

Dudaklarımız acelesizce biribirine yaklaşıyordu tenimden bir ürperti geçtiğinde Karaca'nın belimde olan ellerinden biri usulca boynuma yaklaştı.avuç içi saçlarımın altından boynuma baskı yaptığında tenindeki soğuk boynumdaki yangınla birleşti.Avuç içiyle boynuma baskı yaparak beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı.Çenem omuzundayken gözlerimi kapadım. Pişman olacağımı düşünmüştü belki de bu yüzden böyle davranmıştı. Sorgulamadım. Onun doğrusu benim doğrum.Benim doğrularım onun doğrusudur. Bu her zaman böyleydi.

Ellerim boynuna dolandığında kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Gülümsediğimde ne yapacağımı anlamış gibi "Sakın" dedi. Karaca bazen bakışlarımdan anlıyordu.Kucağında biraz gerileyip onu da çekerek havuza bıraktım kendimi.Vücudum başlangıçta soğuğa tepki verse de havuzun sıcaklık ayarı hemen uyum sağlamama neden olmuştu.Yüzümü usulca sudan çıkardığımda saçlarımı elimle geriye taradım.Karaca da bu esnada sudan çıkmıştı.

"Sen delinin tekisin"

"Evet yavrum"

🔥

Bluzun eteklerinden tutup üzerimden çıkardığımda havuzun kenarına fırlattım. Karaca bu esnada gömleğini çıkarıp bluzumun yanına yerleştirmişti.Birbirimizden bir kaç metre ilerideydik Karaca kafasını tekrar suya soktuğunda bir kaç saniye içinde hemen yanımda kafasını sudan çıkarmıştı.Elleri suyun altından belimi sarmış vaziyetteydi.Kollarım boynuna dolmamış halde gözlerinin içine baktım.Dudaklarım yavaşça dudaklarına yaklaşırken kısa bir nefes verdi.

"Geri dönüşü olmayan bir yola gireceğiz emin misin?"

"Biz seninle hep o yolda yürüyoruz zaten Kara bela"

Cümlemi bitiren Karaca'nın dudakları oldu.Bu his. Dudakları o kadar narin o kadar yumuşak ve bir o kadar da yangın gibiydi ki ne hissedeceğimi bilmiyordum.Elleri belime daha fazla baskı yaptığında tenimi okşuyordu.Ellerim boynundan saçlarını buldu.Bacaklarımı beline doladığımda Karaca'nın elleri kalçalarımı buldu.havuzun merdivenli bölümüne yakın olduğumuz için zorlanmadan ikimizin bedenini de sudan çıkardı.

Üzerimizden sicimle su akarken Karaca'nın tutuşu daha da sıkılaştı.Bahçeye açılan kapıdan içeri girdiğimizde dışarıdaki havanın aksine sıcak olan salon anlık dengemi bozsa da ilgimi soğuğa ya da sıcağa verecek durumda değildim.Görmesem de her adımında yerde küçük su birikintileri oluşturduğumuzu biliyordum.Merdivenlere ulaştığımızda ikinci basamakta durup sırtımı duvarla buluşturdu eli hala kalçalarımdaki konumunu koruyordu sağ dizini duvarla bitişik hale getirdiğinde kalçalarım dizindeydi.Ellerinden biri sırtımı okşayarak yukarı çıktı ve sütyenimin kopçasını yavaşça açtı.

Ellerimi boynundan çekip ıslak sutyenimden kurtuldum.Göğüslerim ortadayken Karaca gözlerini gözlerimden ayırdı.Nefes nefese kaldığımızda elleri öncesinde yavaş bir hareketle sağ göğüsümü bulurken avuç içiyle kavramaya çalıştı.