I Was Enchanted To Meet U

54 11 37
                                    


Taehyung normalde Jungkook'la anlaştıkları saatten on beş dakika erken gelmişti. Taehyung fazlasıyla gergindi. Yanına sipariş almak için gelen garsonu birini beklediğini söyleyerek geri gönderdi. Saat tam 16.00'da Jungkook elleriyle oynayarak kafeden içeri girdi. Taehyung'u gördüğünde şaşırarak onun yanına doğru ilerledi. "Üzgünüm. Fazla beklettim mi seni?" Dedi Jungkook saatine bakarak. Biran geç kaldığını zannetmişti ancak saat tam dört'tü. Taehyung ayağa kalkıp hafifçe Jungkook'a sarıldı ve geri çekilirken cevap verdi. "Yok bekletmedin. Tam vaktinde geldin sadece ben biraz erken geldim."

Jungkook da gülümsedi ve ikili masaya oturdu. Yanlarına gelen garsona siparişlerini verdiler. Garson gittikten sonra Jungkook, Taehyung'a bakarak konuştu. "Beni kırmayıp buluşmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim." Taehyung samimice gülümseyerek cevap verdi. "Ne demek. Teşekkür etmene gerek yok ben de senin kadar minnettarım buluşmamızdan." Taehyung, Jungkook'u gördüğünde büyülenmiş gibi hissetmişti. Jungkook'u ne zaman görse sanki beyni çalışmayı bırakıyordu. "Aslında kahve yerine çilekli limonata sipariş etmene şaşırdım. Tatlı şeylerden çok Americano içmeyi seven biri gibi duruyorsun." Taehyung gülümseyerek cevap verdi. "Kahveden ve kahve içeren şeylerden hoşlanmam aslında."

"Bunu öğrenmem iyi oldu sanırım. Biliyor musun ben de sert olan kahvelerden hoşlanmam." Taehyung, Jungkook'un konuşurken büyüyen gözlerini hayranlıkla izlemekteydi. "Tahmin ettim." Dedi hâlâ derince gözlerine bakarken. Jungkook, Taehyung'un böyle derince kendi gözlerine bakmasından utandığı için mor hırkasıyla oynayarak sordu. "Nasıl tahmin ettin?" Diye sordu merakla. Taehyung, merakla kendisine bakan Jungkook'un sorusunu cevapladı. "Caramel macchiato sipariş ettin ya o sayede." Jungkook anladım diye mırıldandı.

"Taehyung shii!" Dedi Jungkook birdenbire. Taehyung endişelenerek onu yanıtladı. "Jungkook shii bir şey mi oldu?" Jungkook kafasını iki yana sallayarak cevap verdi. "Hayır. Sadece kaç yaşında olduğunu soracaktım." Taehyung rahatlayarak arkasına yaslandı. Jungkook karşısındaki genci endişelendirdiği için utanmıştı. "Yirmi yedi yaşındayım Jungkook. Sen?" Jungkook şaşkınlıkla ağzını açarak cevap verdi. "Benden dört yaş büyüksün hyung nim. Ben de tam yirmi üç yaşındayım." Jungkook'un kendisine hyung demesine güldü Taehyung. "Hyung neden güldün? Komik bir şey mi söyledim?" Diye sordu Jungkook merakla. "Hyung demen garip geldi sadece." Dedi Taehyung.

"Eğer rahatsız olduysan bir daha öyle seslenmem." Dedi Jungkook. Taehyung telaşla ellerini iki yana salladı. "Hayır kesinlikle rahatsız olmadım. İstediğin gibi seslenebilirsin asla rahatsız olmam." Jungkook, Taehyung'un sözleriyle rahatladı. İkisinin de siparişi geldiğinde Jungkook merkala çilekli limonata içen Taehyung'u izliyordu. Daha önce hiç denemediği içeceğin tadını merak etmişti ve Taehyung içtiği için güzel olduğunu düşünüyordu. Taehyung, Jungkook'un bakışlarını fark ettiğinde elindeki bardağı Jungkook'a doğru uzattı. Jungkook, şaşkınlıkla Taehyung'a baktığında Taehyung gülümsüyordu.

"Denemek ister misin?" Diye sordu Taehyung. Jungkook kızarmış yanaklarıyla kafasını salladı. Taehyung'un ellerinde duran bardağa doğru eğilerek az önce Taehyung'un dudakları arasında olan pipeti ağzına aldı. Jungkook bir yudum aldıktan sonra geri çekildi ancak Taehyung hâlâ ellerini geri çekmemişti. Jungkook yaptığı şeyin farkına vardı ve özür dilerim diye mırıldandı. Elleri istemsizce dudaklarını buldu. Taehyung'un rahatsız olduğunu düşünmüştü ki Taehyung'un yaptığı hamle bu fikrini kafasından atmasına yardımcı oldu. Taehyung bardağı kendine doğru çekerek pipeti ağzına aldı ve çilekli limonatasından bir büyük bir yudum aldı.

Çilekli limonatanın tadı daha bir güzelleşmişti sanki. Kabul edeceğini bilse bundan sonra her içeceğini ilk Jungkook'a içirir ve sonra kendisi onun dudaklarının tadıyla beraber içerdi. Jungkook'un dudaklarının tadı en sevdiği meyve olan çilekten bile daha güzeldi. Bu düşünce ister istemez Jungkook'u öpmeyi düşünmesine sebep olmuştu. Jungkook, içeceğini bitirmek üzere olan Taehyung'u izlerken aşırı heyecanlıydı. Kalbi hızlı atıyordu tıpkı Taehyung'un ki gibi. Taehyung, Jungkook'la göz göze gelince içeceğini masaya bırakıp boğazını temizledi. Jungkook, Taehyung'un bu hareketine kıkırdadı ve bu da Taehyung'un kendisine geri gülümsemesine sebep olmuştu.

Violinist's WoundsWhere stories live. Discover now