Ay Hâlâ Parlaksa Hüzne Ne Gerek Var

33 4 5
                                    

Taehyung, anahtarı kapı deliğine yerleştirirken fazlasıyla gergindi. Kapıyı açtığında Jungkook'la beraber içeriye geçtiler. Taehyung'un annesi kapı sesini duyduğunda mutfaktan seslendi. "Tam vaktinde geldin ben de senin için enginar yapmıştım." Taehyung gülümseyerek Jungkook'a baktı. Jungkook'ta kendisi gibi gülümsüyordu. "Ellerine sağlık." Dedi Taehyung. Enginar en sevdiği yemek olduğu için sevinmişti aynı zamanda heyecan ve gerginlikten midesi bulunuyordu. Jungkook evine Namjoon hyung'u ve Jimin hariç aldığı ilk kişiydi. Jungkook'ta aynı şekilde aşırı heyecanlıydı.  Ellerinin titrediğini belli etmemeye çalışıyordu.

Taehyung, Jungkook ayakkabılarını çıkartıp içeri geçtiğinde kapının önündeki ayakkabıları portmantoya koydu. Jungkook'un da kendisi gibi gergin olduğunu fark ettiğinde daha geniş bir şekilde gülümsedi. "Hadi gel, mutfağa geçelim." Taehyung ve Jungkook içeri geçtiğinde Taehyung'un annesi masaya tabakları yerleştiriyordu. Oğlunu selamlamak ve sarılmak için kafasını kaldıran Min Soo, gördüğü yabancı yüz karşısında kalakaldı. Bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsedi. "Hoş geldiniz. Geleceğini bilseydim ekstradan hazırlık yapardım. Ben Taehyung'un annesi Eun Min Soo."

Jungkook hemen saygıyla eğildi ve orta yaştaki kadına kendini tanıttı. "Ben de memnun oldum efendim. Adım Jeon Jungkook, tanıştığımıza memnun oldum." Elleri gerginlikten titrediği için arkasında tutuyordu. Bunu fark eden Taehyung Jungkook'un sağ elini avucunun içine aldı. Jungkook, her ne kadar birkaç dakika evvel sokakta öpüşmüş olsalar da utanmıştı çünkü karşılarında Taehyung'un annesi vardı. Jungkook, kadının destekleyip desteklemeyeceğini düşünerek kendini daha fazla gererken Taehyung'un annesi gülümsedi. "Ne kadar da tatlısınız. Siz oturun ben hemen tabak getiriyorum."

Taehyung annesine yardım etmek için mutfağa doğru bir adım attı ancak Taehyung'un annesi hemen gözlerini belerterek buna engel oldu. "Otursanıza oğlum." Min Soo cevap beklemeden mutfağa gitti. Min Soo'nun bu ani tepkisi Jungkook'u güldürdü. Geri geldiğinde hemen Jungkook'un önünü doldurmaya başladı. Kendisine ve Taehyung'a çoktan koymuştu zaten. Jungkook gülümseyerek Min Soo'ya teşekkür etti. "Lafı bile olmaz oğlum ne zaman istersen gel ben ne istersen yaparım." Jungkook duygulanmıştı ve ilgi kendisini tedirgin hissettirmişti. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanmasa da bazen ilgi onu tedirgin ediyordu.

Tabaktaki enginarı görünce gülümsemişti. Taehyung'un favori yemeği olduğunu unutması imkansızdı çünkü kendisi kesinlikle nefret ediyordu ancak tabii ki saygısızlık olmaması için seve seve yiyecekti. Uzun bir süre sessizce yemek yemişlerdi ve bu sessizliği bozan kişi Min Soo oldu. "Duyduğum üzere muhteşem keman çalıyormuşsun. Taehyung ne zaman seni anlatsa başka dünyaya gidiyor." Taehyung yanakları kızarırken gülümsedi. Annesinin dedikleri doğruydu, ne zaman Jungkook'tan bahsetse kafası dağılıyordu. İyi anlamda tabii ki.

Jungkook, Min Soo'nun konuşmasından ikisini destekleyeceğini ve desteklediğini anladı ve zaten fazla olan heyecanı zirveye ulaştı. Jungkook'un heyecanını fark eden Taehyung gittikçe daha da mutlu oluyordu. "Ah çocuklar bir zamanlar biz de Hae Joon ile sizin gibiydik. Hiçbir şey için acele etmeyin ama hiçbir şeye geç kalmayın." Kadın aniden duygusallaşan ortamı dağıtmak için gülümseyerek bir anda ayağa kalktı. "Benim illa kovmam mı lazım ya sizi. Taehyung çocuğu odana götürsene hadi yavrum." Taehyung gülümseyerek ayağa kalktı ve Jungkook'a kafasını sallayarak kendisini takip etmesi gerektiğini söyledi.

Jungkook da hemen ayağa kalktı ve hafifçe eğilerek yemek için teşekkür etti. "Eğer bir daha karşımda eğilirsen bozuşuruz ve teşekküre gerek yok." Jungkook gülümseyerek başını salladı. İçinden sarılmak gelmişti ancak henüz bunun için erken olduğunu hissederek çekindi ve vazgeçti. Sonunda Taehyung'un odasının odasına geldiklerinde Taehyung kendini gergin hissediyordu. Değil odasına evine bile doğru dürüst kimseyi almadığı için gergindi. Bunu hisseden Jungkook Taehyung'un elini tuttu. "Kişisel alanının senin için ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Beni almak zorunda değilsin salonda oturabiliriz veya evden çıkabiliriz bile. Hatta istersen benim evime bile gideriz."

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Jul 05, 2023 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Violinist's WoundsTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang