Hug Me // Seungin ✓

0.8

Sonunda ikisinin beklediği gün geldiğinde Jeongin kabul ettiği duyguları ile ekstra bir heyecanlıydı.
Son kez üstüne bakmış siyah ceketini düzeltip odasından çıkmıştı.

Babasının evde olmaması ile rahatlıkla evden çıkıp buluşacakları alana yürüdü. Parka geldiğinde bir banka oturup Seungmin'i beklemeye başladı. Yaklaşık beş dakikanın sonunda gördüğü genç ile ayaklandı.

Seungmin'in giydiği siyah şortu gördüğünde bir süre gözleri bacaklarında kalsada hemen kendine gelip kollarını gence açtı. Seungmin bununla yanına koşturup üstüne atladı. Jeongin onu havada yakaladığında kahkaha attı.

"Çok heyecanlıyız sanırım?"
Seungmin başını sallayıp ellerini omuzlarına koyup yüzüne baktı.
"Hemde çok heyecanlıyım!" demişti.
Jeongin gülüp onu yere bırakmıştı. Elini tutup "Hızlı olup otobüse yetişelim" diyip koşmaya başladı.

Seungmin de gülüp koşarken ucu ucuna yetişmişlerdi. Boş olan tek yere Seungmin'i oturup kendisi yanında dikildi. Yol biraz uzun olduğu için bir süre sonra Seungmin başını Jeongin'e yaslayıp gözlerini kapattı. Jeongin ona gülümseyip yol boyunca onu izledi.

Konser alanına yakın bir yere geldiklerinde genci uyandırıp beraber inmişlerdi. Jeongin ellerini tekrar birleştirilken "Biraz yürüyeceğiz" dedi. Sohbet ederek konser alanına gelmiş, biletlerini gösterip önlere geçmişlerdi.

"Changbin ve Felix'de gelicekti. Neredeler acaba?" diyerek etrafına bakımaya başladı Seungmin. O sırada arkadan ona sarılan bedenle şaşkınlıkla o tarafa döndü. "Selam köpüşüm" diyerek yanağına kocaman bir öpücük kondurdu Felix. Seungmin gülerek ona sarılmış daha sonra Changbin'e de sarılma vermişti.

"Bizden başka yok değil mi?" diyerek sordu Changbin. Jeongin omuz silkip "Bilet bulursak geliriz diyorlardı. Konuşmadım hiç". Konser başlayana kadar sohbet etmiş, grup sahneye çıktığında o tarafa dönmüşlerdi.
Grup çıktığı çığlıklar koparken, Seungmin Jeongin'in elini tutup zıplamaya başladı.

"Onların konserine gerçekten geldim! Hayal gibi! Çok teşekkür ederim Jeongin!" dedi parlayan gülümsemesi ile. Jeongin onun gülüşünü izlemiş, Seungmin ise zıplayarak şarkılara eşlik etmişti.

Bir iki şarkı daha geçerken, Jeongin duyduğu ses ile arkasını döndü. Hyunjin ve Jisung yanlarına geliyordu. "Minho hyung yok mu?"
"Yok. Aslında ona da bilet bulmuştuk ama napıyım tanımadığım adamların konserini dedi yattı" diyerek açıkladı Jisung.

Jeongin gülüp yanındaki Seungmin'e döndü. Hiç yorulmadan zıplıyor şarkılara eşlik ediyordu. "Tüm şarkıları biliyor gibisin". Seungmin başını hızla sallayıp "Eveet! Bu grubu cidden çok seviyorum!" demişti. Jeongin grubu pek tanımadığı için bildiği kadarı ile eşlik ediyordu.

"Seungmin tut elimi!" diye bağıran Felix ile ellerini birleştirmiş sonra beraber zıplamaya başlamışlardı. Changbin gülmüş "Bende! Bende!" diyerek onlara katılmıştı.
Hyunjin çığlık atıp "Bizsiz! Olmaz öyle bizde!" diyerek Jisung'un ve Jeongin'in elini kavramıştı. Jeongin hepsinin zorlu ile zıplarken altı genç kahkaha eşliğinde zıplayıp şarkı söylüyordu.

"Chan ve Minho gelmediğine pişman olucak" dedi Changbin çektikleri fotoğraf ve videolara bakarken. Konser bitmeye yakın ve yavaştan kalabalık dağılıyordu. Hepsi videoları izleyip gülmüş sonra eve dönmek için yola koyulmuşlardı.

"Biz Felix ile ters kalıyoruz. Dikkatli gidin" diyerek iki sevgili yanlarından ayrılmışlardı. "Bende Hyunjin'i bırakayım. Jeongin ordan buluşuruz senle" diyen Jisung, Hyunjin elini tutup yola koyulmuştu.

İkili yalnız kalırken "Nasıldı bakalım?" diye sordu Jeongin. Seungmin heyecanla elleri ile oynarken "Gerçekten çok eğlendim! İlk kez böyle bir yere gittim çok güzeldi! Çok teşekkür ederim Jeongin!" dedi.

Jeongin onun parlayan yüzünü izlemiş ve omuz silkmişti "Sen iste yeter her yere gelirim" demişti. Seungmin bununla gülüp "Sen şarkıları pek bilmiyorum gibiydin. Ne tarz dinliyorsun?" diye sordu.

"Yani ben biraz yavaş şarkı dinlerim. Çok fazla söz olan değilde klasik müzik? O tarzlar.". Seungmin anladım dercesine başını sallamış "Bir tane açsana merak ettim".

Jeongin Seungmin'in elini bırakmadan telefonunu çıkarmış, dinlediği şarkılardan birini açmıştı. Seungmin kulağına dolan şarkı ile birleşik ellerini sallamış "Bunu duymuştum!" dedi heyecanla.

"Şey, bi ara televizyonda bir kanal arıyordum sonra bir filme denk gelmiştim. Orda bu şarkı çalıyordu ve iki genç dans ediyordu. Çok güzeldi" diyerek hareketlerini taklit etmeye çalışmıştı. Jeongin gülmüş elini Seungmin'e uzatmıştı "O zaman benimle dans eder misin?"

Seungmin havaya kalkan kaşları ile bir süre uzatılan ele bakmış. Sonra heyecanlı bir şekilde elini tutmuştu. Jeongin, onu kendi etrafında döndürüp kendine çekti ve bir elini beline doladı. Seungmin kahkaha atıp bir elini omzuna koymuş ve Jeongin'in adımlarına ayak uydurmaya çalışmıştı.

Gecenin bir vakti bomboş sokakta iki genç şarkı eşliğinde dans etti. Jeongin Seungmin bir tur daha etrafında döndürüp bu sefer iki elinide beline sardı. Seungmin de boynuna sarılırken oldukları yerde hafifçe sallanmış, şarkı bitene kadar öyle kaldılar.

Şarkı bitmesi ile birbirlerinden ayrılıp el ele tutuşarak yola devam ettiler. İkiside konuşmuyor sadece huzurun tadını çıkarıyordu. Seungmin saate bakmak için telefonunu eline aldığında açılmayan telefon ile ofladı. "Telefonumun şarjı bitmiş" dedi dudaklarını büzerek.

Jeongin gülüp dudaklarına vurmuş "Geldik zaten birşey olmaz" demişti. Seungmin bununla gülüp birleşik ellerini sallayarak yürümeye devam etti. Yol ayrımına geldiklerinde "Çok ettim biliyorum ama çok teşekkür ederim Jeongin"

Jeongin gülüp kollarını açmıştı, bununla Seungmin hemen ona sarılmıştı. Hala boynuna sarılmış haldeyken yanağına uzun bir öpücük kondurdu. Jeongin gülmüş saçlarını karıştırmıştı.
"Dikkatli git Jisung'un yanına. Niye gidicektin ki zaten?"

"Hyunjin den kitap vericek. Eve geç girmek için herşeyi yapıyor" ikili gülmüş Seungmin ondan ayrılarak el sallayıp evine doğru gitti. Jeongin bir süre arkasından bakmış sonra geldiği yolu tekrar yürümeye başlamıştı.

Seungmin kapıyı çalmış ve beklemeye başlamıştı. Kapı açıldığında annesi elindeki sırt çantası ile karşıladı. "Bu gece biri ile beraberim evde duramazsın. Kime gidersin bilmiyorum ama bu eve gelme" diyerek sırt çantasını oğluna attı.

Seungmin şaşkınlıkla bir çantaya bir annesine bakıyordu. "Ama şey anne bu-". Annesi elini kaldırıp onu kesti "Umrumda değil" diyerek kapıyı suratına kapattı. Seungmin dolan gözleri ile kapıya baktı sadece.

-----

Heyoo
Sonraki bölüm geçmişe gidecez yeye
Taslaklarda beşe yakın seungin var
Birinde evliler 😭

  Baysss