Yaşıtlarına göre kafası geç gelişen Seungmin ve öfke problemleri olan Jeongin
"Sıcaklık kucaklayacağım seni
Sakın ha bırakma beni
O güzel gülümsemenin yüzünden düşmemesini sağlayacağım"
Jeongseung
Minchan Hyunsung Changlix
Jeongin okula geldiği gibi bahçede oturan arkadaşlarının yanına geçmiş sohbetlerine katılmıştı. "Lan Jeongin sen dün niye geç çıktın?' diye soran Jisung ile "Sanane çantamı yavaş toplamak istedim" demişti.
Şimdilik Seungmin durumunu anlatmamaya karar verdi. Zilin çalmasıyla sınıflarına geçmişler Jeongin onu satıp beraber oturan iki sevgiliye bayık bakışlar atıp en arkada bir yere geçmişti.
Hocayla beraber giren Seungmin ilk başta hep oturduğu sıraya geçmiş Jeongin'i göremeyince sınıfa göz gezdirmişti. En arkada oturan Jeongin ile göz göze gelince dudaklarını birbirine bastırıp önüne döndü. İstemsizce yine elleriyle oynuyordu.
Jeongin aynı şekilde elini sıkarken ders boyunca ara ara Seungmin'i izlemişti. Dersin bitmesiyle "Siz önden gidin ben gelirim birazdan" diyerek soru sormalarına izin vermeden arkadaşlarını göndermiş ve Seungmin yanına adımlamıştı.
"Selam". Seungmin kafasını kaldırıp gözlerini kırpıştırarak ona bakmış ve kocaman gülümsemişti "Selam Jeongin"
"Yanına gelebilir miyim?" Seungmin'le konuşurken niye bu kadar çekindiğini sorgulamıştı. Seungmin anında heyecanmış ve yana kaymıştı "Tabiki gelebilirsin!'
Jeongin çantasını alıp Seungmin'in sırasına koymuş "Deste görüşürüz" diyerek sınıftan çıkmıştı. Seungmin'de mutlulukla sınıftan çıkıp arkadaşının sınıfına gitti.
Üç arkadaşı vardı ve hepsi ondan farkı sınıftaydı. "Channi!" diyerek sarışın gence sarıldı. "Seungmin'im, baya mutlusun" diyerek gülüp sarılışına karşılık verdi.
Seungmin ondan ayrılmış sıraya oturmuştu. Felix ve Changbin'de onlara dönerken "Jeongin bugün yine yanıma oturmak istedi" dedi ellerini çenesinin altına koyarak. "Bizim öfke problemlemli Jeongin'e bak sen sana karşı pek nazik" diyerek güldü Changbin.
Seungmin elleriyle oynarken "Öylemi ki?" diye sordu. "Köpüşüm sen bu Jeongin'den hoşlandın mı?" diyen Felix ile kızaran yanaklarıyla kafasını hızla salladı "Hayır ya ne alaka?"
Changbin ve Chan ona gülerken Felix bu konuda inat etmeye devam etti. En son zilin çalması ile hemen yanlarından kaçıp kızaran yanakları ile sırasına oturdu. Yanına gelen Jeongin'e baktı ama biraz sinirli duruyordu.
Titreyen dizini farketmesi ile ikilimde kalsa da yavaşça elini dizine koydu. Jeongin bu temas ile dururken, kaşlarını havaya kaldırıp Seungmin'e baktı. "Bir şeye sinirlenmiş gibisin de şey belki sinirin geçer diye şey ettim"
Jeongin o an cidden sinirinin geçtiğini farketti. Seungmin ona napıyor bilmiyordu ama onun yanında siniri hep uçup gidiyordu. Yüzünde bir gülümseme oluşurken "Teşekkürler Seungmin" dedi.
Seungmin'de ona gülümseyip önüne döndü. Bir günün daha bitmesi ile Jeongin sınıfın boşalmasını beklemiş sonra çantasını omzuna takan gençe dönmüştü. "Seungmin"
Tam sınıftan çıkacak olan genç ona dönmüş kafasını yana eğmişti. Jeongin yanına adımlayıp "Sana tekrar sarılabilir miyim?" diye sordu. Seungmin'in kaşları havaya kalkarken gülümsemiş "Tabiki! Sorma bile arkadaş olmadık mı?"
Kollarını Jeongin'in boynuna sarıp sıkıca sarıldı. Jeongin'de aynı şekilde karşısındakinin ince belini sarılıp kafasını boynuna gömmüştü. Kokusunu içine çekerken bir süre öyle kadılar.
İlk ayrılan gene Jeongin olurken "Görüşürüz yarın" demiş Seungmin'de kızarık yanakları ile kocaman gülerek "Görüşürüz!" diyerek sınıftan koşarak çıktı. Jeongin'de arkasından gülümserken "Bana nasıl oluyor da bu kadar iyi geliyorsun"
.
Kantinden su alıp geri sınıfa çıkarken duyduğu ses ile olduğu yerde durdu. Arkasını döndüğünde sesin sahibinin sinir bozucu gülümsemesiyle karşılaştı.
"Naber tilkicik?"
"Ne istiyorsun Jiwon?" dedi kaşlarını çatarak. Jiwon bir elini omzuna atarken "Hiç sadece şu yanında ki güzellik ne iş diye soracaktım". Jeongin onun kolunu kaptığı gibi ters çevirmiş karşısındaki oğlanın bağırmasına sağlamıştı.
"Bana ve çevreme karışma". Jiwon yüzü duvara dayansada gülmüş "Baban öğrenirse hoş olmaz biliyorsun. Yalnız iyi çocuk sana bakması şaşırtıcı. Benle daha iyi olur"
Jeongin'in bununla öfkesi artarken Jiwonun kafasını kavradığı gibi duvara çarpmıştı "Düzgün konuş ve bana karışma dedim Jiwon". Jiwon bir kahkaha atmış "Haklı olmam acıttı sanırım. O masum çocuk senin bu hallerini görse yanında olur mu sanıyorsun? Sen bir canavar oluyorsun Jeongin"
Jeongin bu sefer çocuğun yakalarını kavrayıp suratına sert bir yumruk geçirdi. Jiwon kalabalık koridora düşerken gözler onlara çevrilmişti. Jeongin yerdeki çocuğa bir yumruk daha geçirilken "Desene tekrar hadi! Neyim ben?! Canavar!?" diyerek suratına vurmaya devam ederken biri hemen onu kavrayıp Jiwon'dan uzaklaştırmıştı.
"Jeongin! Sakin ol. Sakın" diyerek onu yatıştırmaya çalıştı Minho ama faydasızdı. Bir kaç öğrenci Jiwon'a yardım ederken Jeongin derin nefesler alıyordu. "İyi misin? Sakinleştin mi?" diye soran Minho'ya kafa sallayıp bir şey demeden yanından ayrıldı.
Arkasından bağırsada umursamadı. Sınıfa girmiş sadece Seungmin'in olmasının rahatlığı ile hemen onun yanına oturup kollarını beline sardı. Bu sarılmayı beklemeyen Seungmin şaşkınlıkla kalsa da karşısındaki bedenin düzensiz nefeslerini farkedip sarılışına karşılık verdi.
Sırtını duvara yaslayıp boynuna sıkıca sarıldı, saçlarını okşadı. Jeongin'in nefesleri düzelmeye ve öfkesi geçmeye başlarken kafasını Seungmin göğsüne yasladı. "Üzgünüm bir anda sarıldım öyle, sadece biri sinirimi bozdu ve sana sarılmak beni rahatlatıyor"
Seungmin hala onun saçlarını okşarken konuştu. "Sorun değil Jeongin. Ben sarılmayı seviyorum. Ve sana iyi gelmek mutlu etti beni" bir süre sessiz kalmışlar sessizliği Seungmin bozmuştu "Aslında öfke problemlemini azıcık araştırdım Chan hyunga falan sordum bunun için ilaçlar varmış. Sen onları kullanıyor musun Jeongin?"
Jeongin ikilimde kalsada yalan söylemeyi seçti "Kullanıyorum tabiki. Ama sanırım haklısın sarılmakta insanı sakinleştiriyor" diyerek kollarını sıkılaştırdı. Seungmin kalbi hızla atmaya başlarken yanaklarının yandığını hissetti. "Sarılmak için hep burada olucağım Jeongin" diyerek ani bir kararla saçlarına öpücük kondurdu.
Bu hareketle Jeongin donarken gülüşüne engel olamadı.
O gün akşam eve gittiğinde ödevleri ile uğraşırken saate bakmış, sonra kullanmayı hep red ettiği ilacını almıştı.
Bildiği bir şey varsa Seungmin'e olan duyguları arkadaş fazla olduğu ve onun için iyileşmesi gerektiğiydi.
---
Fazla tatlılar sanki?? Bu ficdeki Seungmin'i çok seviyorum zaten ayayya
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
