Acil Durum

489 50 14
                                    

Yazar anlatımı

Yeni imparatoriçenin aniden ortadan kaybolması sarayda büyük bir karışıklığa sebep oldu. Hemen herkesin ağzından bir şey çıkıyor, herkes telaşla oradan oraya koşturuyordu. Uşak Vorgus ise majesteleri imparatora bu vahim olayı anlatmakla görevlendirilen şanssız kuldu.

İmparatorun hazırlık odasına destur dahi istemeden girdi. Normal vakitte olsa asla yapmayacağı şeyi yapıyordu çünkü durum cidden vahimdi.

Odasının kapısı aniden açılan imparator gömleğini çıkarıyordu ki geriye dönüp uşağa öylesine bir bakış attı.

Bugün kimseyle uğraşmak istemiyordu. Onu bekleyen gelininin yanına gitmek dışında hiçbir şey yapmaya isteği yoktu.

"- Ne var?" Yine'de hadsizce odaya dalan uşağa kızmadı. Önemli olmasa böyle bir şey yapmayacağı biliyordu.

"- Efendim-" adam yutkundu.

Derin bir nefesi dışarı veren imparator uşağa döndü.
"- Uzatma'da söyle. Bir şey mi oldu?"

"- Majesteleri. Şey- imparatoriçe-"

Kaşları çatılan imparator tedirginleşti.

İmparatoriçesine bir şey mi olmuştu?

"- İmparatoriçe ortadan kayboldu efendim!"

Hâlâ aynı ifadeyle uşağa bakan imparator histerik bir gülme krizine tutuldu.
"- Ne saçmalıyorsun? Kocaman kadın nereye kaybolacak?"

"- Efendim majesteleri en son hazırlanmak için odasına çekilmişti. Ancak odadan hiç çıkmadı. Biz odaya girdiğimizde ise artık orada değildi."

"- Ne diyorsun sen Vorgus?! Nereye gidecek durduk yere kadın?"

"- Efendim- şey-"

Sinirlenen adam öfkeyle bağırdı.
"- Ne?!"

"- Odanın çevresinde bizden olmayan bir adam bulduk. Ayrıca imparatoriçenin odası'da dağınıktı. Yani kaçırıldığından şüpheleniyoruz."

Sinirden tüm bedeni titreyen gümüş saçlı adam hışımla odadan çıktı.
"- Nerede şu adam?!" Sesi'de hareketleri gibi hiddetliydi. Sevdiği kadına gelecek hiçbir zulme tahammül edemezdi. Onun tırnağına bile gelebilecek zararı düşünürken öfkeleniyor ve korkuyordu.

"- Hazırlık odasına alıp bağladık efendim."

Kısa sürede odaya ulaşan imparator kapıyı çarparak içeri girdi ve odadaki elleri bağlı yerde oturan adamın yakasına yapıştı.
"- Cordelia nerede?!!"

Mavi saçlı adamın kaşları çatıldı. Elleri yakasında ki kollara uzanırken mırıldandı.
"- Ben ne biliyim amk?"

Sözleri alaycıl olsada sesindeki endişeli tını belli oluyordu. Uzaktan izlediği kadına ne olduğunu bilmemek onu şoka uğratmıştı. Kadının görebileceği zararları düşünürken kendisini endişeli hissetmekten alamıyordu.

"- O halde karımın çevresinde ne işin var?! Sarayıma nasıl sızdın?" Her hareketinde bir hiddet olan adama bakarken hafifçe yutkundu mavi saçlara sahip olan kahin.
Karşısındaki adamın gücünü ve neler yapabileceğinin farkındaydı. Dışarıdan uysal biriymiş gibi görünsede içinde taşıdığı muazzam güç yıkıcı etkilere sebep olacak kadar ölümcül ve hırçındı. Ayrıca sevdiklerine gelebilecek en ufak zararda kıyamet koparacak kadar hiddetlenebildiğini biliyordu. Birkaç gelecek görüsünde imparatorun bu hallerine denk gelmişti ve izlerken bile ne kadar korktuğunu biliyordu. Gümüş saçlı adam, ona ve çevresindekilere zarar verilmediği sürece, erdemlerine aykırı davranılmayana dek her şeye ve herkese karşı sıcakkanlı, hoşgörülü ve nazik olurdu. Ancak bir kere damarına basıldı mı öfkesi patlayan bir volkandan daha çok etki ederdi.

Kötü Kadın KlişesiWhere stories live. Discover now