Vurgun (Tamamlandı)

12. Bölüm

Okumaya geçmeden önce oylarımızı verelim mi? ^^

Nasılsınız? Bir önceki bölümde Cihangir ve Şirin'sizlik krizi geçirdiğiniz için bu bölüm bol bol ikisinden var :)

Satır arası yorumlarda buluşalım... (Ara ara bazı yorumlara cevap veriyorum zaten ama cevap veremediklerim sanmasın ki yorumlarınızı okumuyorum. Her bir yorumu tek tek okuyorum. Okudukçu da sevinçten çıldırıyorum, kahkahalar atıyorum. O yüzden bol bol yorum yapmaktan çekinmeyin <3 )

Sizleri seviyorum <3

Keyifli Okumalar...

...

12. Bölüm

Şirin'den...

Siz hiç kırmızı görmüş, kızgın bir boğaya denk geldiniz mi? Ama öyle uzaktan değil! Üzerinize üzerinize yürüyen bir boğa. Ne tarafa kaçacağımı dahi kestiremezken, üzerine bir de hain abim beni o boğanın pençelerine iteklerken kaçışım olmadığını anlayarak yutkundum.

İşte şimdi bittin kızım, dedim kendi kendime. Cihangir'in seni öldürecek. Ama normal bir ölüm falan bekleme öyle. Kelimeicaizse içinden geçerek öldürecek. İbretialeme seyrolsun diye. Kendi kendimi telik edemediğimi anlamam çok uzun sürmezken derin derin nefes aldım. Abim elini sırtıma bastırmış kaçmama engel olurken Cihangir kalabalığı aşıp bana geliyordu.

Gözlerinde ki ateş tenimi yakmıyordu adeta haşlıyordu. "Abi bıraksana ya!" Dedim elinden kaçmaya çalışırken. "Bırakacağım abim," Dedi sadistçe bir zevk alarak. "Cihangir gelsin seni onun pençelerine bırakıp ardıma bile bakmayacağım." Yutkundum. "Hain ve kalleşsin!" Dediğim sırada beklenen adam gelmiş koluma asılmıştı bile.

"Şirin!" Dedi dişlerinin arasından. Ölümümü hiçbir zaman bu şekilde hayal etmemiştim. Adım kadar şirin bir şekilde gülümsemeye çalıştım. "Aaa," Dedim yeni görmüş gibi. "Cihangir'de buradaymış bilseydim sana yatırırdım bahsimi." Tatlı tatlı gülümserken Cihangir bana kısık ve sert bir şekilde bakıyordu.

"Kaya," Dediği anda abim hızla elini sırtımdan çekip geriye doğru adımladı. "Valla ben dedim, girme beni bekle dedim. Dayanamamış girmiş. Gerisi sende. Tek parça istiyorum o kadar. Hadi bana müsaade." Dedikten sonra arkasını dönerken ekledi. "Müsait olduğunda gel konuşalım." Cihangir kafasını salladığında abim bana yandan bir şekilde sırıttı.

"Umarım abi sözü dinlersin artık Şirine." Dudaklarımı kıpırdatarak beni bırakma desem de abim bu dediğimle daha da zevk alıyormuş gibi sırıttı. Sadist abi! Kabullenmişlikle Cihangir'e döndüm.

"Burada mı öldüreceksin?" Ağır ağır sol tarafına yayılan gülüşünü bana bahşederken suratında ki gülümseme bana ölüm meleğinin kurbanına bahşettiği son gülümseme hissi veriyordu ki öyleydi!

"Cıks!" Dedi beni daha da kıvrandırarak. Ansızın eğildi ne zaman aldığını fark etmediğim gömleğini belime doladı ve beni omzuna attı. Her şey çok kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşirken daha birkaç saniye önce yüzüne baktığım adamın artık ardına bakıyordum. Gözlerimi kırpıştırdım.