"Siz dört kişi kuralların ne kadar dışına çıktığınızın farkındasınızdır umarım."
Abimle sık sık telefondan iletişimimiz olamasada yüzyüze gelince apayrı bir sevgi bağımız olmuştu her seferinde ve böylesine onu görmek beni değişik duygu sellerine bırakmıştı. Burada yokmuşum gibi davranıyordu ve bu değişikti işte. Alıştığımın dışındaydı.
"Ne yapmayı düşünüyorsun Barın?"
Fear başkanı Görkem'in elindeki silahtan gözlerini alamıyordu konuşurken. Sanırım ters bir haraket yapmasından korkuyordu ve haklıydı da. Görkem gözü kararınca değişen bir insandı ama şu durumda o silahı ateşleyeceğini pek sanmıyordum.
"Şimdilik dağılalım. Daha fazla burada durmamız dikkat çeker ve Emirhan hadi artık zaman kaybediyoruz."
Abimin başkanları ve dövüşçüleri tanıması bile beni ona karşı yabancılaştırıyordu şuan. Abim hiç ilgilenmemişti ki bu sektörle veya ben fazla uyutuluyordum.
Abim sakin adımlarla Emirhan'a yaklaşmaya başladığında Deniz onu arkasına almış Ekin'de Deniz'in yanına geçmişti.
"Sizin ve takımlarınızın iyiliğini istiyoruz neyi uzatıyorsunuz?"
Fear başkanı sinirle bağırarak abimide geçerek bize yaklaşmaya başladığında Görkem elindeki silahı Fear başkanına doğrultmuş durmasını söylemişti. Durmasa bile Görkem o silahı ateşlemeyecekti ama Fear başkanı durmayı tercih etmişti. Şuan daha fazla sinirlenmiş gibi görünüyordu.
"Noyan arkadaşlarına söyler misin boşuna endişelenmesinler. Arkadaşınız sadece kendi eski takımına yardım etmiş olacak." Abim geldiğinden beri ilk defa benimle göz teması kurup konuşmuştu.
"Emirhan imzalamak istemiyor." Bende göz temasımı kesmeyip cevap vermiştim. Şuan hiçbirimizin güçsüz görünmeye hakkı yoktu.
"Kerem, Yavuz şimdilik gidelim ama geri dönmemiz uzun sürmeyecek." Cümlelerini gözlerimin içene baka baka söylemişti. Bir şeyler imâ etmeye çalışıyordu, tanıyordum bu bakışı.
"Şuan gitmemiz kaybetmemiz demek Barın. Bir daha hepsini böyle yakalayamayız."
"Hepsi buradayken imzayı nasıl alamayı düşünüyorsun? Rol'ün iki kaptanı, Fear'ın yardımcı kaptanı, Sden'in dövüşcüsü ve eski yardımcı kaptanı burada."
Abim gerçekten aşinaydı ve bu beni içten içe korkutuyordu. "Babam yerine niye abim burada?" sorusu bile yerimde duramamama sebep oluyordu.
"Barın haklı Kerem. Şimdilik geri çekilelim. Onları tekrar bulmak pekte zor olmayacak."
"Tamer'i nasıl kapatmayı düşünüyorsun Yavuz? Yarın herkes Tamer'i sorduğunda ne diyeceğim?" Sden'in başkanı Fear başkanının üstüne yürümeye başladığında arkamızdaki beşli Sden dövüşçüleride bize yaklaşmaya başlamıştı.
"Aynı şeyi söyle Kerem. Emirhan'ın geleceğinide söyle ki konu değişsin." Abim umursamazca kurduğu cümlesinden sonra Emirhan'a bakmış daha sonra da hepimiz üzerinde bakışlarını gezdirmişti.
"Katılmayacak." Deniz kendinden emin sesiyle konuştuğunda Sden başkanı yerdeki masayı tekrar tekmelemiş sinirden bir yakarış bırakmıştı odaya.
Aynı anda salonda yalkılanan silah sesiyle vücuduma kal gelmişti. Kimin, neye, neden ateş ettiğini bilmek korkutuyordu şuan beni.
"Yaklaşmayın" Görkem'in kararlı çıkan sesi beni biraz daha rahatlatmış arkama baktığımda durumu anlamam uzun sürmemişti. Bize yaklaşmaya çalışan beşli Sden grubunu durdurmak için vazoya ateş etmişti. Sden grubu geri çekilirken odada derin bir sessizlikle kaplanmıştı. Herkesin gözleri Görkem'in üzerindeydi.
