Koruyucu Bölüm 8

3 0 0
                                    

Akay kafasını birkaç metre sağ tarafına düşmüş şef Yutra'ya çevirdi, gri cevheri halaellerinde tutuyordu, şef Yutra'nın altı has muhafızından iki muhafız şef Yutra'nınkollarına girdi ve onu kaldırıp uzaklaştırmaya çalışırken iki muhafız da kargılarınıkaldırmış şef Yutra'nın arkasında onu korumaya çalışıyorlardı kalan iki muhafız isesaldırmaya çalıştılar saldırdılar da kargılarını Basil'e vurdular ama yaralayamadılarancak Basil onlara acımadı bu devasa yılanın kapkara dikenli vücudunda ki tek renkliolan o sınır çizgisinin ötesinde gördüğü ufuk çizgisiyle aynı olan ateş kızılı gözleriparladı ve ağzından çıkardığı kara ve kızıl alevler o iki muhafızı kara küldenheykellere çevirdi, bunlar olurken birisi Akay'a dokunur, Akay korkakça irkilir vekafasını çevirdiğinde İra'yı görür, İra, Akay'ın kolundan tutar ve yerden kaldırır, Akayyerden kalktıktan sonra İra, Akay'ın elinden tutar ve koşmaya başlarlar. İra, Akay'ısıhhiye çadırına getirir, çadırın önünde Ragaye ile buluşurlar ve Akay alay eder gibiBasil'i gösterir.- Eee, şimdi bana inandınız mı?Akay bunu söyledikten sonra Ragaye ve İra birbirlerine ''ne söylüyor bu'' diye birbakarlar ve Ragaye, Akay'a kısa bir cevap verir.- Şimdi sırası mı?Ragaye sözünü bitirdikten sonra İra, Akay'a onu nasıl yeneceğini sorar.- Bilmiyorum İra gri cevheri işlemedim o olmadan nasıl yenileceğini bilmiyorum.- Hani sen bir Kargal ile savaşmıştın.- Kargal ile ben savaşmadım Anka savaştı.- Peki, Anka nerde ne biliyim ben.- Akay, İra koşun.Ragaye, Akay ve İra'yı uardı, giysilerinden tuttu, onları üstüne çekti ve üçü de yeredevrildi, Basil sıhhiye çadırını yıktı; Akay, Ragaye ve İra'nın etrafında dönerek onlarıbir çember içine hapsetti, boynunu kaldırdı ve onlara tepeden baktı ardından ağzınıaçtı ve gözleri parladı, bunu gören Akay iki eliyle Ragaye ve İra'yı tuttu ve üstlerinekapandı.- Bunu başınıza getirdiğim için çok özür dilerim.Akay ölümü beklerken bir anda bir sarsıntı gerçekleşti, kafasını kaldırdığında Basil'inetrafında olmadığını gördü ardından ise güçlü bir çığlık gökyüzünü doldurduğundakafasını havaya kaldırdı, gökyüzünde fırtına bulutları toplanıyor ve şimşeklerçakmaya başlamıştı, gözleriyle Basil'i aradığında onun dev bir kuşun pençeleriarasında olduğunu gördü. Toplanan fırtına bulutlarının üstünden bir ışık parladı ve obulutların içinden parlayarak Anka geldi, Anka diğer dev kuşun pençelerindekiBasil'in kuyruğundan tuttu, diğer dev kuş ise Basil'i bafasından yakaladı ve fırtınakuşu ile güneş kuşu iki ayrı yöne döndüler ve Basil ikiye bölündü. Kuşlarpençelerindeki parçaları yere attı ve ikiside Akay'ın yanına uçtu, önce fırtına kuşuAkay'ın sağ yanına geldi, Akay onu yakından görünce onun eski masallarda anlatılançift başlı kartal semrük olduğunu anladı, hemen ardından Anka, Akay'ın sol yanınaindi ve vücudundaki alevleri durdurdu, Akay onu tekrar gördüğüne sevinmişti. Şimdiiki yanında bu dünyanın iki muhafızı duruyordu ve yüzünü şef Yutra'ya döndü ve onuher gördüğünde söylediğini tekrarladı.- Onu bana geri ver!Be sefer şef Yutra çaresizdi, karşısında tek bir kişi yoktu, iki tane efsanelerdeanlatılan yaratıkta vardı, ayrıca bütün köy onu izliyor ve Akay'ın güneşten doğankadın olduğuyla ilgili söylentiler varken tebaasını kaybedemezdi. Gri cevheri iki eliyletuttu ve Akay'a doğru ilerledi Akay'ın tam karşısına geçtiğinde bir dizini üstüne çöktü,başını önüne eğdi ve gri cevheri kaldırarak Akay'a sundu, Akay gri cevheri almak içinuzandığında etraftaki insanların duyamayacağı bir sesle Yutra'ya; en başta bunakalkışmasaydın köyüne bunlar olmayacaktı, dedi. Gri cevheri aldığında Ankahavalandı ve güneşe doğru yükseldi, anlaşılan bundan sonraki yolunu Semrük iletamamlayacaktı.Semrüğ'ün sırtına çıktı ve kalan yolculuğunu bitirmek için göğe yükseldiler, Akaytekrar o yeşim kristalinden duvarı görür ve bu sefer onları engelleyen bir şey yoktur.Yeşim duvara vardıklarında Semrük bir mağara girişine tüner ve Akay, Semrüğ'ünsırtından iner ve mağaraya doğru ilerler, mağarada ilerledikçe bir ışık parlamaktadırve Akay ışığa doğru ilerler, yolun sonunda büyük geniş bir kubbe ve tam merkezindede yeşil bir ateş vardır, Akay ateşin yanına yaklaşınca derinden bir ses duyar.- Hoş geldin.- Sende kimsin?- Geçit muhafızıyım, peki sen kimsin?

Akay'ın HikayesiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang