24: size gelip de sizi anlatamam işte

7.1K 1.1K 948
                                    

arkadaslar su pastayı bıraz mınık ve daha guzelmıs gıbı hayal edın cunku butun kurbagalı pastalar cok cırkınmıs aq koyacak foto bulamadım.

YAZDIGIM BOLUMU DE KAYDETMEYI UNUTMUSUM CUK SINIRLIYIM AGLAYARAK VE KANDIL SIMIDI YIYEREK YENIDEN YAZIORUM.

(♡)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(♡)

-han jisung.

"sokağın başına geldiğinde söyle, ben de evden çıkayım."

bir elimde mini pastam diğer elimde de beni zorla görüntülü aradığı için kendisiyle konuşmak zorunda kaldığım rehberlik öğretmenimin kafası vardı, telefon yani.

"gerek yok diyorum. ellinci söyleyişim bu." diye sinirlendiğimde o da eksik kalmayıp kaşlarını çattı ve telefonu bir yere sabitleyip askılıktan aldığı montunu giyinmeye başladı.

"sana sormadım jisung. zaten neden taksiyle gelmediysen... buralar çok tenha, başına bir şey gelmesini istemiyorum."

tekrardan telefonunu eline alırken gülümsedim ben de. "çok mu ilgilisiniz bana karşı?~~"

kafamı yana eğip uzatarak kurduğum cümleden sonra o da sesli bir şekilde güldü. "sanırım sokağa girdin, arkandaki ağacı tanıyorum. hadi kapat."

sokağın ortasında çığlık atmama ramak kaldı çünkü az önce telefon suratıma kapatıldı.

adımlarımı biraz daha hızlandırdığımda karşıdan kendisinin geldiğini görsem bile suratıma belli bir mimik yerleştirmedim, sinirliydim çünkü. o da bunu fark etmiş olacak ki tatlı dişlerini göstererek gülmeye başladı yine. bir de her kahkahasının sonunda minik bir 'hah' sesi çıkarıp duruyor, bir insan bu kadar şirin olamaz.

"çok yoruldun mu?"

karşı karşıya geldiğimizde sorduğu soruyla duraksadım ve kafamı olumsuz anlamda salladım. ses çıkarmadan yürümeye devam etmek istiyordum ama tam karşımda hareket etmeyen bir kaya gibi dikiliyordu.

"hocam yürüsenize." dedim sesimin sinirli çıktığını fark etmeden.

"kızgın mısın sen bana?" diye sordu o da. cümlesini o kadar tatlı bir ses tonuyla sormuştu ki neye sinirlendiğimi bile unutmuştum bir anlığına.

"yoo." dedim kenara çekilip yürümeye devam ederken. "ne alakası var?"

arkamdan duyduğum adım seslerinin hızı artarken gülümsedim.

"bilmem, bana öyle geldi sanırım."

&

hayatımda gördüğüm en düzenli ve güzel ev olabilir.

gerçekten, hiç şakam yok. her gün pinterest'te elbet bir gün ayrı eve çıkacağımın hayaliyle kaydettiğim o beyaz, ahşap ve yeşil temalı ev pinlerine bin basardı bu ev.

young & dumb ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin