7.📌

977 62 8
                                    

 



"Sen anlatmak ister misin Lisa?!" Dedim alaycı bir sesle.

Jisoo ve Chae bu sefer Lisa'ya odaklanmışlardı. İşte şimdi sen bittin Lisa!






Lisa'dan




Pişmanım..



Hem de köpek gibi. Nasıl söyledim o sözleri? Kalbini kırdım, bin parça ettim onu.





Haksız mıydım? Belki evet belki hayır.. ama bir yerde haklıydım. Ben başka birini düşünürken Jennie'ye o sevgiyi veremezdim. Yalandan ilgili davranamazdım.




Aslında hoşuma gitmişti beni öpmesi. Ben sadece kendime yediremedim, başka birini severken Jennie'ye karşılık vermem onun kalbini kırardı. Bu hem bana hem ona haksızlık olurdu.  Ama o an ki söylediğim tüm sözler için pişmandım. Benim yüzümden vurulmuştu. Onu koruyamadım, salaklığım yüzünden o içerde canıyla cebelleşiyordu.






"Sen anlatmak ister misin Lisa?!" Hee-Ran sen görürsün dercesine sırıtarak söylendi. Tavırları 'her şeyi biliyorum' der gibiydi.. sanırım öyleydi de.





Chae ve Jisoo beklentiyle bana baktığında ne diyeceğimi bilemiyordum. Hepsi benim yüzümdendi.





"Ne oluyor burda!" Bay Kim Jennie'nin odasından çıktığında sinirle bana baktı.





"Lisa! Benimle gel!" Dediğinde kızlara bir bakış atarak Bay Kim'in peşimden yürüdüm.




Boş bir odaya girdiğimizde anında bana döndü.




"Kızım vurulurken nerdeydin?! Ben seni git gez diye mi onun yanına koruma olarak aldım ha?! Cevap ver bana?!!" Diyerek yakalarımı tutarak beni sarstı.





Ben ise hiçbir şey yapmıyordum. Haklıydı, her ne kadar tartışmış olsak da onu orda yalnız bırakmamalıydım. Her şeyden önce korumasıydım ben!



"Üzgünüm efendim." Sadece bunu diyebildim. Zamanı geri alamazdım ya.





"Kızımın sana aşık olduğunu biliyorum." Dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım. Nasıl?




"Sana son bir şans onu koruyup kollayacaksın. Onun kılına zarar gelirse, yeminim olsun ki etmediğim tüm işkenceleri üstünde denerim! Anladın mı?" Diye bağırdığında olumlu olarak kafamı salladım.





"Kadın olmasaydın sana ne yapacağımı bilmiyordum da neyse." Haklıydı. Bir şey demeden odadan çıkarak beni yalnız bıraktı. Duvarın dibine çökerek kafamı ellerim arasına aldım. İçli içli ağlıyordum. Nedenini sikeyim ki bilmiyordum!






Son bir şansım vardı, ya da var mıydı? Bilmiyordum ama benim kendimi affettirmem gerekiyordu Jennie'ye.






Kapı kapanma sesi geldiğinde kafamı kaldırarak gelen kişiye baktım.





Hee-Ran..




Yanıma gelerek o da duvar dibine çöktü.





"Lisa arkadaşımı üzme. O seni bu kadar çok seviyorken yapma. Bu arada Jennie sen üzülme diye söyleyemedi ama-" diyerek derin nefes alarak ofladı. Bir şeyler biliyordu ama söyleyemiyor gibiydi.





"Ama?" Dedim devamını getirmesi için.





"Ama ben söyleyebilirim sanırım. Kız kardeşin ve Jisoo çıkıyorlar." Dediğinde dişlerimi sıkarak kafamı eğdim.




"Biliyorum." Şaşkınca bana baktı.




"Nasıl? Nerden öğrendin?" Dedi koca gözleriyle bana bakarak.





"Dün eve gittiğimde öpüşürken bastım onları." Dedim çaresizce.




"Peki ne hissettin?" Diye sordu merakla.



Jisoo'ya aşık mıydım? Hayır değildim. Çok düşündüm benimki sadece ona karşı duyulan bir beğeniydi. Kesinlikle aşık değildim.




Dün baya bir düşünmüştüm. Neler hissettim? Belki biraz kurgın hissediyordum ama kesinlikle aşık olmadığımı fark etmiştim.





"Hiçbir şey. Benimki Jisoo'ya duyulan bir beğeniydi sadece." Diyerek soluklandım.





"Anlıyorum. Peki Jennie?" Tereddütle bana baktı.





Jennie.. masum bir melekti aslında ama ben göremedim onu. Meğerse ne çok haksızlık yapmıştım ona.






"Akışına bırakmaya karar verdim." Tebessüm ederek bana baktı Hee-ran. Sevinmişti.






"Her ne olursa olsun, sakın Jennie'nin kalbini kırma. Yoksa ben de seni kırarım!" Kafamı salladım. Bir şey diyemedim.






Ayağa kalkarak kağıya gitti. Ardından bana dönerek "bu arada Jennie uyanabilir. İstersen sen de gel." Diyerek kapıyı açtı.





Hemen ayağa kalkarak peşinden gittim. Kendimi kesinlikle affettirecektim.



Jennie'nin olduğu odanın camına geldiğimizde içerde hördüğüm kıpırtıyla heyecanlanarak bağırdım.






"Uyandı Jennie uyandı. Doktor çağırın!" Dediğimde Hee-Ran hemen doktoru çağırmaya gitmişti.






.
.
.







Jennie'den

Gözlerimi açmaya çalıştım. Görüş alanım bulanıktı. Nerdeydim böyle?





Gözlerimi araladığımda beyaz bir tavanla karşı karşıya gelmiştim. Ama hala tam açamıyordum. Sürekli açıp kapatmaya çalışıyor gözlerimi beyaz yere alıştırıyordum.







Tüm olan her şey aklıma nüksederken yine canım yanmaya başlamıştı. Ama yaralandığımdan değil Lisa'nın sözlerinden.






Öksürerek gözlerimi açmaya çalıştığımda kapı açılarak doktor ve iki hemşire içeri girerek serumları kontrol etti.




Doktor başımda durduğunda gözlerimi tam açabilmiştim.




"Bayan Kim nasıl hissediyorsunuz?" Ölmemiştim.




"Susuz." Dedim kuruyan dudaklarımla. Hemen bir bardak su doldurarak bana su içirdi.



O an camdan Lisa'yı görmemle içimden bir şeyler kopmuştu. Onu gördüğümde söylediği kırıcı sözler doluştu aklıma.




"Bayan Kim durumunuz iyi ama üç gün boyunca hastanede kalmanız lazım." Dediğinde kafamı sallmakla yetindim.





Hemşire ve doktorlar odadan çıktığında biraz daha Lisa'ya baktıktan sonra kafamı pencereye çevirdim.






Sanırım uzun bir süre onu görmek istemiyordum.









Lisa pişman oldu söyledikleri yüzünden. Rose ve Jisoo'yu da öğrenmiş.🥲

Yorumlarınızı yazın.  Bu aralar yorum alamıyorum. NEDEN YORUM YAPMIYORSUNUZ⁉️⁉️⁉️⁉️

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın çiçeklerimmmm🌺💜

xxHee-Ranxx.               

            🍓 .                      

BODYGUARD{Boss-3}JenlisaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang