BİR KAÇ HAFTA SONRA
Akşamdı ve evde yalnızdım. O sırada Hoseok hyung aradı ve aramayı açtım.
HOSEOK
Jungkook.
JUNGKOOK
Evet?
HOSEOK
Bu gün Taehyung'ın işinde son günü. Bu yüzden yetimhane de yemek düzenlenecek. Katılmak ister misin?
JUNGKOOK
Hayır ben katılmazsam daha doğru olur.
HOSEOK
Neden? Müdür Shin istersem seni de getirebileceğimi söyledi. Hadi Jungkook gel.
JUNGKOOK
Hayır hyung. Evde kalacağım.
HOSEOK
Ah cidden...Pekala. Bu gün geç geleceğim.
JUNGKOOK
İyi eğlenceler hyung.
Telefonu kapatıp, kanepede uzandım ve gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda saat gecenin 2'si olmuştu.
JUNGKOOK
Ah siktir uyuya kalmışım.
Kanepede her uyuya kaldığımda Hoseok hyung üzerime battaniye örterdi fakat üzerimde bir şey yoktu. Belli ki Hoseok hyung hâlâ gelmemişti.
JUNGKOOK
Acaba ne zaman gelecek?
Bu soruyu Hoseok hyung için sormuştum fakat aklıma direkt Taehyung gelmişti.
JUNGKOOK
Bizde kaldıktan sonra onu sadece Hoseok hyung'u ara sıra eve bırakırken görmüştüm.
Bana verdiği bilekliği her zaman yanımda taşımıştım ve hiç cebimden çıkarmamıştım.
Bilekliği cebimden çıkarttım ve bir süre bilekliğe baltım.
JUNGKOOK
Onu daha fazla bekletmemeliyim.
Oturduğum yerden kalktım ve evden ayrıldım. Hoseok hyung aracı almamıştı, bu yüzden araca bindim ve yetimhaneye doğru sürmeye başladım.
Kısa sürede varmıştım. Arabayı müsait bir yere park edip araçtan indim ve yetimhanenin içine girdim.
Temizlik yapan birine yaklaşıp;
JUNGKOOK
Merhaba, ben Hoseok'un kardeşiyim. Bu gün yemek düzenleneceğini söylemişti. Şu an hangi kattalar?
TEMİZLİKÇİ
Yemek bahçede düzenlendi. Hâlâ yemeğe devam ediliyor.
