JUNGKOOK

205 24 22
                                    

3 GÜN SONRA



Ne kadar çok Taehyung'ın yanında zaman geçirirsem, benim için o kadar iyi olacağını düşünmüştüm. Fakat bu düşüncem hem Taehyung, hem benim için kötüydü. Ben onun yanında ne kadar durmak istesemde, elbet bir gün gitmeliydim. Eğer onun gözünde kötü biri olursam, beni kısa sürede unutacaktır.












Gece yarısıydı. Taehyung'ın uyumasını beklemiştim. Yataktan kalktım ve bu eve ilk geldiğim günkü kıyafetlerimi giyindim. Taehyung'ın bana aldığı ve Taehyung'ı bana hatırlatan hiç bir şeyi yanıma almamalıydım.




Tam odadan çıkacakken sol koluma baktım. Bilekliği çıkarmayı unutmuştum. Taehyung için bu bileklik çok değerliydi. Bilekliği çıkardım ve yatağın üstüne, her zaman yattığım yere koydum.




Bir süre Taehyung'a baktım.

Sessizce;









JUNGKOOK
Özür dilerim.








Bir kâğıt kalem aldım ve not yazıp, onu da bilekliğin yanına koydum.

Her şeyi bırakıp, göz yaşlarıyla evden ayrıldım.











1 SAAT SONRA







Kaçtığım o eve gelmiştim. Evin ışıkları yanıyordu.







JUNGKOOK
Bana 2 hafta süre tanıdıysa, tabi ki beni bu evde bekleyecekti.










İstemeden eve doğru yaklaştım ve zile bastım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı.

Jiwoon karşımda pişkin bir şekilde sırıtıyordu.






JİWOON
Beklediğimden daha kısa sürdü. Hadi içeri gel.











Kolumdan tuttu ve beni içeriye sokup, oturma odasına götürdü. Kanepeye oturup, elini 2 kere oturmam için, yavaşça kanepeye vurdu.










JİWOON
Gel ve yanıma otur.









Yutkundum ve yanına gidip oturdum.









JİWOON
Neden geç saatte geldin? Ah tabi ya başka nasıl gelecektin ki?









Jiwoon kahkaha attı.











JİWOON
Burada bekle.









Yerinden kalkıp yatak odasına gitti ve geri geldi.












JİWOON
Bunu tak.







Elinde bir çift nişan yüzüğü vardı.









JUNGKOOK
Tamam seninle evleneceğim fakat önce dükkanı bana ver ve borçlarımı sil.











Jiwoon yüzüme doğru yaklaştı.








JİWOON
Sen beni aptal mı sanıyorsun? Borçlarını silip dükkanı sana verirsem gerçekten benimle evleneceğini nasıl düşünmemi bekliyorsun? Ya kaçarsan?










JUNGKOOK
Kaçsam bile beni bulursun.











JİWOON
Elbette bulurum fakat yine de riske atamam. Tak şu yüzüğü.










Elindeki yüzüğe baktım.








JİWOON
Sana vurmak istemiyorum Jungkook. Tak şu siktiğimin yüzüğünü!











Elindeki yüzüğü alıp taktım.









JİWOON
Güzel, böyle sözümü dinle.








Sehpanın üzerinde açılmamış içki şişesi vardı. Jiwoon şişeyi alıp, sehpadaki bardağa doldurdu ve bir yudum alıp, arkasına yaslandı.










JİWOON
Ha birde şu yanında kaldığın Taehyung, bir diğer adı ressam V.









Jiwoon'a baktım. 









JUNGKOOK
S-sen nerede biliyo-










JİWOON
Benim bilmediğim şey yoktur Jungkook. Babası annesini öldürmüş. Sonra babası tutuklanınca yetimhane de büyümüş. Babası ise hâlâ cezaevinde.








Jiwoon oturduğu yerde doğruldu.




 


JİWOON
Onun zavallı hayatı şu an önemli değil. Eğer senin yanına gelirse benimle evleneceğini söyle. Ama asık bir suratla değil. Ne yap ne et onu buna inandır. Hâlâ senin etrafında dolanmaya devam ederse, onun geçmişini ve kimliğini ortaya dökerim.








JUNGKOOK
Hyung onunla uğraşma lütfen.








Jiwoon sırıttı.







JİWOON
Ne o? Ona aşık mısın?!







JUNGKOOK
Ben-







JİWOON
Aşıksan bile sikimde değil. Fakat bilmelisin ki asla onunla beraber olamazsın...Her neyse işime karışma. Etrafında görmeye devam edersem dediklerimin hepsini yapacağım.








Jiwoon boğazını temizledi.









JİWOON
Ha bir de adamlarıma senin için dükkana bakmalarını istedim. Ne de olsa geleceğini biliyordum. Dükkana gitmeyi özlemişsindir. Yarın sabah dükkana git ve hasret gider.

WHAT İS ART? ~ TAEKOOKWhere stories live. Discover now