ERTESİ SABAH
Yetimhanede, bahçedeydim.
TAEHYUNG
Jae.
JAE
Evet efendim?
TAEHYUNG
Bu etkinliği, sabahları veya akşamları yapmak yerine neden gün boyu yapmıyoruz?
TAEHYUNG
Ama efendim o zaman-
TAEHYUNG
Her bir yere tuvalleri ve masaları koyalım. Her isteyen çocuk gelsin ve resim yapsın.
Jae duraksadı.
TAEHYUNG
Etkinlik gün boyu sürsün. Böylece diğer çocuklarda bu etkinlikten geri kalmamış olur.
JAE
Haklısınız efendim. Çocukları grup şeklinde ayırmak yerine, etkinliğin gün boyu sürmesi ve isteyen çocuğun gelip çizim yapması daha mantıklı. Yetimhane müdürüne hemen isteğinizi ileteceğim.
Jae yanımdan ayrıldı.
Etrafa bakınırken Jungkook'un bahçeye geldiğini gördüm. Bahçedeki bir banka oturdu ve ellerini saçlarına götürdü.
TAEHYUNG
Sabahları burada olmadığını sanıyordum.
Jungkook'un arkası bana dönüktü. Yavaşça onun yanına gittim.
TAEHYUNG
Hey hırsız burada ne işin var?
Jungkook ayağa kalktı ve bana döndü.
JUNGKOOK
Hırsız mı? Ben hı- Ah her neyse uğraşamam.
Sinirli gözüküyordu. Tam yanımdan gidecekken konuştum;
TAEHYUNG
Bu suratının hali ne?
Bir süre bana baktı.
JUNGKOOK
İşten kovuldum.
Derin nefes aldı ve heyecanlı bir şekilde, el kol haraketleriyle konuşmaya başladı.
JUNGKOOK
Adama içeceğini götürürken, bardağı düşürüp, kırdım ve adam; "ah bir de yeni içecek mi bekleyeceğim?" Diyip bana küçümseyici bir bakış attı. Ben de hemen yenisini getireceğimi söyledim, ama bana beceriksiz olduğumu söyleyerek bağırdı.
Jungkook sakinleşti.
JUNGKOOK
Sonra bana hakaret etmeye başlayınca ben de....
Kafasını eğmişti.
TAEHYUNG
Eşyalarını mı çaldın?
