Bölüm 12

33 6 20
                                    

Çakıl Taşlarına Aşık Yol

"İç sesimden siyah mürekkep defterin üzerine damladı."

* Stefan Zweig adlı yazarın Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat adlı eserinden.

4 Mayıs 2014 , Salı
Parmaklarını yavaşça mikrofunun etrafına doladı genç kız.Doğum günü etkinliğinden kaçmış, arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı.Ardında bıraktığı kıyametin onu beklediğini biliyordu.Odasında hazırlanırken bıraktığı kızını bulamadığında cinnet geçiren Hilal'in yüzünü hayal edebiliyor,aklına geldikçe keyifleniyordu.
Şarkı söylemek için ikna edilmiş ve sahneye çıkarılmıştı.Mekanda dolaştı gözleri,Küçük olmasına rağmen güzeldi. Yuvarlak masalar ve etrafında da geniş,yarım ay şeklinde koltuklar vardı.

Melodinin girmesiyle gözlerini kapattı,derin bir nefes aldığında dudaklarını aralayarak kelimelerin çıkmasına izin verdi."Batarken ufuktan..Bir akşam güneşi.."

Şimdiden duyduğu alkışların yüzüne kondurduğu gülümseme genç kızın keyfini daha çok yerine getiriyordu.Sanki bu sabah hiç yaşanmamış,kavgalar edilmemiş,Hilal'in attığı tokat yanağında iz bırakmamış gibi hissediyordu..Onunla beraberken aldığı ses kaydını Hilal'e göndermiş,karşılığında da bir tokat yemişti.Vaktini bekliyordu Yasemin,vakti geldiğinde Yasmin konuşacak,diğerleri susacaktı.Aynen şimdi yaptıkları gibi..Şimdi sessiz kalan herkes ebedi sessizliğe mahküm olacaktı..

"Yıllar yılı oldu, hâlâ..Dönmedin geri.."

Sakince gözlerini açarak kendini müziğe bıraktığında yalnız arkadaşlarının değil tüm mekanın gözü ondaydı.Göz göze geldiği arkadaşı el hareketleriyle abartılı bir şekilde mükemmel olduğunu söylediğinde bu halleri gülümsemesine neden oldu.Akın,Yasemin'i kendi doğum gününden kaçırmış,hiçbir itirazla da karşılaşmamıştı.Mete ve Meryem plana sonradan dahil olmuş eklentilerdi.Akın'la tanıştığına sevinmeyen tek kişi olan Mete bir süre sessiz kalmıştı lakin bu Yasemin'i hiç etkilememişti,kimse moralini bozamayacaktı,çok eğleniyordu.Akın'a göz kırparak devam etti."Sanki kara bulut seni
Saklıyor benden..Ne olur, ne olur..
Ne olur dön bana.."

Tekrar kapattığı gözlerini açtığında büyük bir alkış tufanı koptu.Genç kız gülümsedi,eteklerinin ucundan tutarak hafifçe eğilip selamını verdiğinde hızlı adımlarla sahneden inip masasına geri döndü."Mükemmeldin,ben diyorum da dinletemiyorum,şarkı çıkarsana kızım,deli gibi dinlenir!Senin gibi sesim olacaktı var ya!" Gülerek içeceğini kafasına dikti Yasemin.
"Sence de biraz abartmıyor musun Akın?"

"Asla,sonuna kadar arkasındayım!"İkili gülüştüğünde Meryem araya kaynadı."Sesi güzel de abi söylediği şarkı neydi öyle meyhane şarkısı gibi!"Akın'ın delici bakışlarına mağruz kalan kız hemen sustu."Pardon biz nerdeyiz?Aloo, insanların elindeki meyve suyu değil uyuyan güzel!" Gülmemek için dudağını dişleyen genç kız olay büyümesin diye müdale etti."Tamam,yeter.." Mete gülüşünü saklamak için hiçbir uğraş göstermedi."Prenses gibi kız dedik arabesk kraliçesi çıktı."

İzin isteyerek masadan kalkan genç kız tuvalete doğru ilerlerken içine yerleşen kötü hisler ve mide bulantısının neden olduğunu yine anlamadı,kötü havayı dağıtmak için saymaya başladı.

1,2,3,4..Derin nefes al..ver..

42,43,44..

Sil baştan..

Son Yasemin KokusuWhere stories live. Discover now