Bir sürü yiyecek vardı. Karnımın kazandığını farkedince Taha'nın yanına oturdum ve yemeklerden yemeye başladım.

Her gün Taha ile mesajlaşıyorduk. Taha'nın bir kız kardeşi vardı ismi Melis'ti, 7 yaşındaydı ama akıllı bir kızdı. Taha beni Melis ile tanıştıracaktı. Kız kardeşine çok düşkündü.

"Konser vermiyorsunuz bayadır." Dedim bu sefer.

"Evet, yazın başlayacağız şimdi sınav senesi olduğu için çok fazla prova yapamıyoruz."

"Anladım? Peki konservatuvar mı düşünüyorsun?"

"Evet ilgi alanım kesinlikle müzik." Dedi.

"Sesin güzel, güzelde gitar çalıyorsun." Dedi.

"Sen mimar mı olacaksın? Çizimlerini görmüştüm."

Mimarlık okumak isterdim istediğim mesleklerden biriydi ama eşit ağırlıkçıydım "İç mimarlık veya Psikoloji düşünüyorum tam karar veremedim."

"İç mimarlık sana yakışır." Dedi kurabiyeyi ağzına atarken.

Gülümsedim. Aklıma gelen soruyla "Grubunuzun adı var mı? Şarkı çıkaracak mısınız? Genelde cover yapıyorsunuzda merak ettim."

Doğruldu, doğrulunca bana daha da yaklaşmış oldu. "Grubun adını daha açıklamadık, ama sana söyleyebilirim ismi Vera olacak kısa ve öz olsun istedik, yazdığımız şarkılar kaydettiğimiz çıkış şarkılarımızda var ama şu sınavdan sonra yayımlamayı düşünüyoruz." Dedi.

Vera, güzel isimdi akılda kalıcıydı. Şarkılarını çok merak ediyordum. "Şarkılarınızı merakla bekliyorum kesinlikle en çok stream'ı benim kasacağımdan emin olabilirsin."

Gülerek ağzıma kurabiye soktu. Ben çiğnerken fotoğraf makinesini çıkarttı. "Sen de söylüyor musun şarkılarınızda?" Cover yaparken söylüyordu.

O kamerasını ayarlarlarken ben göle döndüm. Ördekler vardı. Kaz da vardı sanırım. Uzaktalardı pek göremiyordum. Sorumu cevapladı "Evet iki kişi söylüyoruz, ama genel ağırlık olarak Emir söylüyor." Dedi.

"Keşke sende hep söylesen, sesin çok güzel."

"Öyle mi?" Dedi gülerek. Ben sesli mi söylemiştim?

Gülümsememi tekrardan göle doğru çevirmiştim Taha önüme geçti uzattığı eline baktım. Gülümseyerek uzattığı eli tuttum. Beraber gölün üzerindeki tahtada yürüyerek ucuna gelmiştik.

"Tam orada otur fotoğrafını çekeyim." Dedi gülümseyerek. Oturdum ve poz verdim arada ifşalarımda vardı tabii. Oturduğum yerden kalkıp Taha'nın yanına gittim fotoğraflara bakmak için. Instagram'a atabilirdim.

Gülümseyerek kamerayı elinden alıp ona iyice sokuldum. Bir sürü fotoğraf çekildik.

Fotoğraf çekmek bile bizi acıktırmıştı. Bu seferde soframızı çektim. Şarap bile vardı. Taha kadehleri doldururken fotoğrafını çekmiştim.

Bugün Instagram hesabımı coşturacaktım. İlk defa içki içmiyordum bizimkilerle bir kaç kez içmiştim onlara güveniyordum. Taha'ya da güvendiğim için yudum aldım şaraptan.

Bizim sohbetle geçerken Taha bir anda "Uykum geldi." Diyip dizime yattı. Gülümsedim elimi kahverengi saçlarına daldırdım. Yumuşaktı. Sonra rahatsız olur belki diye geri çektim. Onun fotoğrafını da çektim. Elimi tuttu "Çekme." Dedi. Gülümseyerek elimi yine saçına daldırdım.

Vuslat | TextingWhere stories live. Discover now