4 bölüm

605 34 3
                                    

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın🖤

Herkese güzel okumalar dilerim!!

Umarım beğenirsiniz Pırlantalar!🖤

Bölüm şarkısı;Cem Adrian-Kül;Nilüfer-Son arzum;Ayla Dikmen-Anlamazdın...

                              Bölüm 4

Sonsuz bakışlara davet edilmiştik sanki ikimizde.Sadece bakıyorduk.Sadece bir şey arıyorduk gözlerimizde.İlk günki gibiydi hala...İki saniyede en bilinmeze götürüyordu beni bu gözler...En güzel yere sanki...Bir yolculuk esnasında gün batımının uçak penceresinden yüzüne hafifçe çarpması gibi....En ummadığın zamanda karşına çıkan ve seni mutlu eden yağmur gibi karşıma çıkmıştı bu adam benim...Fakat mutlu mu edecekti,dert mi verecekti orası belli değildi.

Telefonumun mesaj sesiyle ikimizin de bakışları elimde tuttuğum telefona kaydı.Kaşlarımı hafif çatıp telefonu açtığımda mesaj,Onur'un ablası Yasemindendi.Fazla bekletmeden mesaj yerine tıkladım.

-Alaz güzelim benim Yasemin.Annemin tansiyonu çıktıda,illa seni görücem diye tutturdu kadın.Senin yaptığın limonlu su bir başka oluyormuş dediğine göre.Nerdeysen uğraya bilir misin bize?

Gördüğüm mesajla içimi hafif bir endişe sardı.Canan teyze benim ikinci annem gibiydi.Çok severdi beni.Bende onu."Kim?"diye sordu Karan denen adam.O an hatırladım onun da burda olduğunu.Başımı hiç kimse anlamında sallayıp tekrardan telefona geri döndüm.

-Alaz güzelim benim Yasemin.Annemin tansiyonu çıktıda,illa seni görücem diye tutturdu kadın.Senin yaptığın limonlu su bir başka oluyormuş dediğine göre.Nerdeysen uğraya bilir misin bize?

-Tabii gelirim o nasıl laf.Nasıl oldu neden yükseldi tansiyonu?

-Bilmem ki.Sabahtan beri ağrıyıp sızlıyordu.Bende tansiyonunu ölçtüm.Yükselmiş.

-Tamam Yasemin.Geliyorum ben güzelim.

-Çok teşekkürler Alaz.Bekliyoruz.

Uygulamadan çıktıktan sonra karşımda durmuş kaşları çatık bir halde beklentiyle bana bakan Karan'ı  gördüm.Onu unutmuştum yine..Elime aldığım kağıt kalemle hızla yazmaya başladım.

"Bak benim acilen gitmem lazım.Bir işim çıktı.Sonra görüşürüz"ona uzatıp hızla kapıya ilerledim.Ama çıkamadım çünki Karan denen adam kolumdan tutup yakalamıştı."Hop hop bir dur.Nereye gideceksen söyle ben bırakırım."dedi.Gerek yok dercesine kafamı sallayıp tekrardan kapıya yöneldim.Fakat bu seferde Karan denen adam izin vermemiş,bununla kalmayarakta kolumdan tutarak bizi birlikte odadan çıkarmıştı.O an çoğu insanın bakışları bizdeydi.Benim bakışlarım ise Karan denen adamda.O kadar soğukkanlı ve rahattı ki.Bazen parçalayasım geliyordu böyle insanları.Holdingten çıkıp otoparka ilerlemeye başlamıştı.Sesimin izin verdiği kadar bağırıyordum ona.Ama umrunda bile değildi.Anladığım kadarıyla arabasının yanına geldiğimizde kapıları açıp beni ön koltuğa oturtdu.Kendisi de arabanın etrafından gelip yanımdaki koltuğa oturdu.

"Söyle,"dedi Karan denen adam derin bir nefes verirken,"Nereye gideceğini söyle.Ben bırakırım.Öyle gerek yok falan uzatma.Bırakıcağım dediysem bırakıcağım."diye devam etti.Sıkıntılı bir nefes verip etrafa bakındım.Tam yazmak için telefonumu çıkaracaktım ki Karan denen adam uzanıp torpidoyu açtı.Anında gözüme ilişen üç paket a4 kağıdı ve bir sürü kalemle şoka girmiştim adeta."Bunlar senin için.Olurda lazım olursa diye aldırdım buraya.Hadi yaz bakalım adresi."dedi Karan denen adam aklımdaki soruları yanıtlayarak.Senin için aldırmış Alaz.Artık ne kadar değerliysen onun için.Sus ses2!Kağıtlardan ve kalemden bir tane alıp torpidoyu kapattım.Daha sonra kağıtı sabit tutarak yazmaya başladım.

SESSİZWhere stories live. Discover now