Help!

74 5 12
                                    

Hogwarts'a bugün rüzgarlı bir hava hakimdi. Yine erkenden kalkan James Potter havaya aldırmadan giyindi ve dışarı çıktı. Hava çok esmesine rağmen göründüğü kadar soğuk değildi. James kapıdan çıkmasıyla koşmaya başladı. Tüm Hogwarts arazisinin turlamaya yetecek kadar enerjik hissediyordu kendini. Belkide dünkü olayların içinde yarattığı öfke patlamasıydı bu his. Koştu ve koştu... en sonunda gölün kenarındaki ağacın dibine attı kendini.

Yorgundu, kızgındı ve üzgündü genç çocuk. Ama aynı zamanda mutluydu da. Daha ilk günlerden biraz fazla kötü şey yaşamışlardı belki ama çok güzel zamanlarda geçirmişlerdi. Ve James emindi ki bütün bu sıkıntılar geçecek ve mutlulu zamanlar artacaktı. Bu düşünce onu gülümsetti. Sahiden bu aralar ne kadar çok olumsuzluklara takılıyordu herkes. Kimse bardağın dolu tarafına odaklanmıyordu.

James yavaşça oturduğu yerden kalktı. Bugün aralarında belkide en dertsiz o olduğu için arkadaşlarına yardım etmek istiyordu. Sirius'a ne olduğunu bilmiyordu ama büyük ihtimalle ailesiyle ilgiliydi. Zavallı Remus zaten ilk günden beri hastaydı. En azından Peter'le araları iyiydi. Marlene'le de çok konuşamıyordu bu aralar. Onda da bir şeyler var gibiydi. Evet kesin kararıydı. Bugün işleri yoluna koyma günüydü.

--------------------------------------------------------------

James'in odaya gelişi ve herkesi apar topar kaldırması üzerine dört çocuk hızlıca hazırlanıp büyük salona indiler. Kendilerine sakin bir köşe bulup hızlıca tabaklarını doldurmaya başladılar. uzun süreli bir sessizlikten rahatsız olan James konuşmaya başladı.

''Hey, geçen gün Peter ile çok önemli bir keşif yapmış bulunuyoruz.'' dedi ve heyecanı arttırmak için kısa bir süre durdu. Fakat Sirius bu konuda fazla sabırlı değildi.

''Meraktan öldürmek mi istiyorsun bizi dostum?! Hadi söylesene!''

"Baylar, Hogwarts'taki en özel ve güzel yerlerden biri olan Hogwarts mutfağını keşfetmiş bulunmaktayız."

"Ne?! Ama bu imkansız." Dedi bir süredir konuşmayan Remus.

"Vay canına, bu harika!" Sirius Remus'un lafını bitirmesini beklemeden araya girdi. "Bizi de oraya götürmelisiniz."

"Hayır, hayır! Öğrencilerin oraya girmesi yasak."

"Zaten işi güzel kılan kısım da bu!" Dedi James heyecanla bağırarak.

"Kesinlikle dostum yasaklar çiğnenmek için vardır." dedi Sirius da arkasına yaslanıp en rahat ses tonuyla.

"Ve biraz yemek yiyip geleceğiz hepsi bu. Bunda kötü olan hiç bir şey yok Remus." Diye ekledi Peter.

"Siz gidin o zaman, ben bu işte yokum."

" Hadi ama Remus sensiz olmaz!" James Remus'un sözünü bitirmesiyle hemen söze atladı. Bu fırsatı kaçırmak istemiyordu.

"Evet Remus, James haklı."

"Kesinlikle dostum, sensiz gidemeyiz."

Çocukların bu büyük ısrarı Remus'u rahatsız ediyordu. Kendini o kadar kötü hissediyordu ki nefes almak bile ona çok zor geliyordu. Helede yasak olan bir şey yapıp başını derde sokmak en son istediği şeydi. "Bakın çocuklar-" Remus'un lafa girmesiyle bazı istenmeyen misafirler Gryffindor masasında oturan çocuklara yaklaştı.

"Vay vay vay... Bakıyorum da minik Black kendine yeni arkadaşlar edinmiş. Ailen-"

"Kes sesini Malfoy!" Sirius sessiz ama oldukça tehtidkar bir sesle konuştu Lucius Malfoy'a karşı.

𝓣𝓱𝓮 𝓶𝓪𝓻𝓪𝓾𝓭𝓮𝓻𝓼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin