𝓣𝓱𝓮 𝓶𝓪𝓻𝓪𝓾𝓭𝓮𝓻𝓼

Hangi Bina?

Mary, yeni arkadaşları Doracas ve Marlene ile birlikte Hogwarts Express'inden indi ve aniden gördüğü etkileyici manzara karşısında ağzı açık kaldı. Ablaları ne kadar anlatmış olsa da burası onun düşündüğünden çok daha güzeldi. Hava hafif karanlıktı ve ağaçların arasından parlayan yıldızlar ortama daha sihirli bir hava katıyordu. Ayın göle yansıyan görüntüsü ise insanı adeta bir masal Diyarında gibi hissettiriyordu. Ve son olarak göldeki kayıklar... Onları bu masala katılmaya davet ediyor gibiydi. Ve Mary bu daveti kabul etmeye dünden razıydı.

Okulun bekçisi olan Hagrid'in seslenmesiyle birlikte öğrenciler kayıklara yerleşmeye başladılar.Mary, Doracas, Marlene henüz tanışmadıkları bir kızla aynı kayığa binmişlerdi. Zaten kızın pek arkadaşı yok gibi duruyordu. Mary, bir süre sonra bunun çokta şaşırılmayacak bir durum olduğunu anladı çünkü kızın ağazından cımbızla laf alabiliyordunuz. Zorlanmadıkça hiç bir muhabbete katılmayan kız, Marlene'nin artık özellikle ona dönüp belirgin bir şekilde ona hitap ettiğini belli eden sorularından daha fazla kaçamadı. "Adın ne?", "Hangi binaya gireceğini düşünüyorsun?", "Kan statün?" Gibi soruları tek kelimeyle cevapladı gizemli kız. Nora Rossi. O da Mary gibi Ravenclaw'a gideceğini düşünüyordu. Ve melez, bir cadıydı. Simsiyah uzun saçlı, beyaz tenli ve mavi gözlü bir kızdı. Ayrıca güzel bir fiziğe ve hoş yüz hatlarına sahipti. Fakat kız güzelliğine rağmen hiçte dikkat çekici değildi. Mary eğer Ravenclaw'a seçilirse etrafının böyle insanlarla mı dolu olacağını düşünüyordu. Ve bunu istemiyordu. O her ne kadar " sessiz ve sakin" olarak tanımlansa da aslında bundan çok daha fazlasıydı. Yalnızca henüz bu diğer özelliklerini kendi bile farkedememişti.

En son Marlene de Nora'dan umudunu kesince üçü kendi aralarındaki konuşmalarına geri döndüler. Daha sonra kayıttan indiler ve kendilerin bekleyen hiçbir şeye bağlı olmayan at arabalarına bindiler. Ve artık herkes konuşmayı kesmişti çünkü artık heybetli Hogwarts kalesi yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyordu. Her saniye daha fazla heyecana yol açan kale, özellikle birinci sınıfların ağızlarını açık bırakmış ve diğer üst sınıf öğrencilerin yüzüne ise büyük tebessümler yerleştirmişti.

Sonunda arabalardan indiler ve kaleye girmek üzere harekete geçtiler. Saçlarını sımsıkı bir topuz yapıp zümrüt yeşili bir cübbe ve aynı renk bir şapka takan sert bir görünüme sahip cadı onları kapının önünde bekliyordu.

"Hepiniz Hogwarts'a hoşgeldiniz. Ben Minevera McGonagall. Hogwarts'ın müdür yardımcısı ve biçim değiştirme profesörüyüm. Aynı zamanda Gryffindor bina başkanıyım. Birazdan kişisel özelliklerinize göre dört binadan size en uygun olanına seçileceksiniz. Bu binalar Gryffindor, Slytherin, Ravenclaw ve Huflepuff. Şimdi tek sıra halinde içeri geçeceksiniz ve isminiz okunduğu zaman seçmen şapka sizi en uygun binaya yerleştirecek. Anlaşılmayan bir şey var mı?"

Hiçkimseden ses çıkmayınca McGonagall tekrar konuştu.

" Güzel, öyleyse beni takip edin." Dedi profesör tamamen ifadesiz bir şekilde. Tüm öğrenciler korkmuş bir şekilde profesörü takip etti.

--------------------------------------------------------------

Peter, diğer tüm birinci sınıflarla birlikte içeri geçip beklemeye başladı. Profesörün biraz önceki konuşmasının da etkisiyle korku katsayısı iyice artmıştı. Belkide şuan rahatlatıcı bir konuşma yapıp onu sakinleştirecek bir arkadaşa ihtiyacı vardı. Trende aynı kompartmanda oturduğu kimse yol boyunca tek bir kelime dahi etmemişti. Peter de pek dışadönük bir insan sayılamayacağından henüz hiç arkadaşı yoktu. Biraz etrafı inceledi. Buradaki çoğu kişiyi daha önce görmüştü fakat hiçbiriyle çok samimi değildi.

Bir köşede Zabini ve Crabbe konuşup gülüşüyorlardı. Başka bir yerde ise Urquart ikizleri sessizce aralarında konuşuyorlardı. Ve diğer bir köşede ise... bir Potter ve bir Black mi?! İşte bu ilginçti yanlarındaysa sarışın bir kız vardı ve açık ara odadaki en eğlenen grup onlardı. Ve geri kalanlar ise tanımadığı bir kaç cadı ve büyücüydü. Peter'in bu düşüncelerini bölen ise seçmen şapkanın şarkısı olmuştu. İşte şimdi seçimler başlıyordu. İlk isim okundu.