"Neden öyle bakıyorsun? Beğenmedin mi?"

Hemen ona dönüp gülümsedim ve ağzımdaki lokmayı yuttum. "Çok güzel olmuş bebeğim. Teşekkür ederim böyle tatlı şeyler hazırladığın için."

"Ya..." Gözlerindeki masumluk arttı ve hüzünle baktı bana. "Unuttum ben senin tatlı sevmediğini..."

Dudakları istemsizce öne doğru uzandı, dokunsan ağlayacak bir çocuk gibiydi. Sevimli suratına daha fazla dayanamayıp hızla bir pankek daha aldım ve hiç ısırmadan tümünü ağzıma attım.

Evet, az önce bir ısırık alınca vücudumda bayılma hissi uyandıran şeyin tümünü ağzıma attım. Çünkü yüzlerce kez söylediğim gibi, Baekhyun o güzel gözleriyle bana her şeyi yaptırabilirdi.

"Harika olmuş sevgilim!" Ağzımdakini bitirip boynundan öptüm. "Senin yaptığın her şeyi seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum." Kollarını boynuma dolayıp yanağımdan öptü. Geri çekilip gözlerime baktı ve sanki daha önce hiç öpüşmemişiz gibi utandı.

"Tekrar öpsene," dedim. "Madem çok seviyorsun, bunu yapabilirsin."

Güldü. Yanağıma doğru yaklaştı, yaklaştı ve dudakları tam bana değeceği sırada yüzümü ona çevirmemle dudağımdan öpmüş oldu. Sol elimi ensesine doğru götürdüm, parmaklarım saçlarının arasında sıkıca yer aldı. Diğer elim ise şortun içine girmiş baldırını okşuyordu.

Baekhyun beyaz ellerini yanaklarıma yerleştirip bana eşlik etti. Dudaklarımızdan çıkan sesler onu daha hızlı ve sert öpmeme sebep oluyordu. O da aynı şekilde hissetmiş olacak ki bacaklarını iki yanıma atıp tam olarak kucağıma oturmuştu.

Kalçasını bana bastırdığında dudağını ısırdım ama bunu kendime hakim olamadan fazla bir kuvvetle yapmış olmalıyım ki Baekhyun aniden "Ah!" diye bağırıp geri çekildi.

Parmağını alt dudağına götürdüğünde ne yapacağımı bilemedim. Bir elimi yavaşça çenesinin altına koymuş özür dileyecektim ki hırçın bir tavırla karşılaştım.

"Bebeğim, özür dile-"

"Sert mi istiyorsun lan? Komutan bozuntusu." Az önceki masum ve çocuksu bakışları gitmiş, yerini korkutucu ve ciddi bakışlar almıştı. "Sert oynayalım o zaman."

Elini başımın arkasına koydu, bunu neden yaptığını anlamamıştım ama bir anda kendimi sandalyeyle beraber yerde bulunca başımın acımaması için yaptığını fark ettim.

Yakamdan tutup beni kenara çekti, sandalyeyi de bizden biraz uzaklaştıracak kadar itti.

Bacaklarımın arasına girdi ve masumca bana baktı. "Çok yorgunum, sanırım bayılacağım." dediğinde anlamazca ona baktım.

O ise sanki gerçekten bayılmış gibi olduğu yere yığılmıştı. Yüzü tam da erkekliğime gelecek şekilde yatıyordu. Saniyeler içinde dişlerini eşofmanımın üstünden hissetmeye başladım.

Şaşkınca ona baktığımda bacaklarım arasında olan kafasını kaldırdı. "Komutanım ısırmalı falan ister de ben hiç yapmam mı?"

+++

"Chanyeol! Bana balon alsana!" Baekhyun kolumu dürttükten sonra yaklaşık beş metre uzağımızdaki balon satan amcayı gösterdi.

Ona güldüm ve arka cebimdeki cüzdanımı çıkardım. "Çocuk gibisin."

"Hiç de bile! Neredeyse 20 yaşına gireceğim!" Dudaklarını büzerek konuşması bile söylediğinin aksini kanıtlıyordu. Saçlarını kısaca okşayıp gülümsedim.

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now