29🐥

1.6K 139 737
                                    

+16, ön sevişme

"Baekhyun gelsene," diye seslendim içeri doğru. "Film başlıyor."

Alışveriş merkezinde biraz dolaşıp yemek yedikten sonra birkaç parça kıyafet alıp eve geçmiştik. Keyifli olacağını düşündüğümüz için de film izlemeye karar vermiştik.

"Geldim." Baekhyun, bol tişörtlerimden birini üzerine geçirirken salona girdi. Ev çok sıcak olduğu için üzerini değiştirmek istemişti, bu yüzden odama gidip kısa kollu bir şey giyinmesini söylemiştim.

Koltuğa geçti, yanağımdan öptükten sonra kendini koltukta kaydırdı ve başını dizime yaslayıp filmi izlemeye başladı.

Parmaklarımı saçlarında yavaşça dolaştırırken gözlerim ekrandaydı. Aksiyon filmi olduğundan heyecanla izliyordum. Baekhyun da benim gibi bakışlarını televizyondan hiç çekmiyordu. Sadece ara sıra başını oynatıyor veya saçlarındaki elimi alıp minik öpücükler konduruyordu.

Filmin ilerleyen dakikalarında başroldeki adam ve kadının güzel bir sahnesi gösterildi. Aslında pek romantik değildi ama sanırım asker olduğum için bana hoş gelmişti. Adam, kadının bıçaklanacağını fark edince ona sıkıca sarılmış ve döndürmüştü. Kadın bunu sevgi dolu bir sarılma sanmıştı ama adam çoktan kendini feda edip bıçak yarasını kendi vücuduna almıştı bile.

"Üzüldüm adama." dedi Baekhyun. "Ama ben olsam ben de seni kurtarırdım."

Ciddi bakışlarımı ona çevirdim. "Saçmalama. Sakın tehlikeli olaylarda kahramanlık yapayım deme."

"Nedenmiş o?" Başını dizimden kaldırdı. "Sen ben kurtarmaz mısın?"

"Senin için ölürüm bile. Çünkü ben komutanım, sense bir er." Ellerimi beline yerleştirdim, kucağıma çekeceğim sırada bir elini kulağıma götürdü ve kendine doğru çekiştirdi.

"Boktan konuşmayı kes, Binbaşı Park Chanyeol."

Elini kulağımdan çektim ve güldüm. "Sana Die For You söylerken ciddiydim."

"Chanyeol!" Korkutucu şekilde bağırdığında oturduğum yere sindim.

"Tamam be."

Kucağıma oturup kollarını boynuma sardığında filmi durdurdum. Başını omzuma eğdi, buna karşılık olarak alnından öptüm.

Dakikalarca bir bebek gibi kucağımda kaldığında az önceki sohbetten dolayı durgunlaştığını anlamıştım. Bir bacağını diğer tarafıma atarak bana bakmasını sağladım. Ellerini omuzlarıma koyup biraz kıpırdandı ve kucağımda daha rahat bir şekilde oturmaya başladı.

"Ölüm konusunda ne olur bilemeyiz ama canını buna sıkmak yerine, ölene kadar seninle olacağımı hatırlaman daha güzel bir şey benim için."

Bakışlarımız buluştuğunda onaylar gibi kafasını salladı. Ellerimi beline atıp ona yaklaştım ve pembenin en güzel tonunda olan alt dudağını, dudaklarım arasına aldım. Dudaklarımız birbirleriyle hoş bir uyum içerisinde hareket ederken çıkan seslerle kıpırdandım.

Baekhyun'un parmakları omuzlarımdan enseme uzandı, boynumu saran ince beyazlar yavaşça hareket ediyor ve kendimi iyice kaptırmama sebep oluyordu. Ellerim benden habersiz belinden kalçasına kaydığında kısa süreliğine ayrıldı dudaklarımız.

Baekhyun başını eğip gülümsedi. Yanlış bir şey yaptım düşüncesiyle ellerimi bedeninden çektim. "İleri mi gittim?"

"Madem asker olduğumuz için yaşayacağımızın garantisi yok," Soğuk baş parmaklarıyla alt dudağımın üzerini okşadı. "İleri gidip her şeyi yapalım. Ölmeden önce yapmak isteyeceğimiz her şeyi." Fısıldadıktan sonra boynuma eğilip uzun bir öpücük bırakmıştı. Tutkulu hareketlerinin üzerimde bıraktığı etkiden kurtulup kendime gelditken sonra fark etmiştim ki sadece öpmekle de kalmamıştı.

Kod Adı: Bela •chanbaek•Kde žijí příběhy. Začni objevovat