1

288 35 64
                                    

Bölüm şarkısı: One Direction - Hey Angel

UYARI: M-PREG VARDIR.

Dünyada yedi çeşit büyü vardı. Ateş, Su, Toprak, Rüzgâr, Şimşek, Gece ve Işık. İnsanlar sadece kendilerine bahşedilen büyü türlerini kullanabiliyordu. Bir Ateş büyücüsü Su büyüsü kullanamazdı ya da bir Şimşek büyücüsü Toprak büyüsü kullanamazdı. Dünyada büyücü olanlar kadar normal insan olarak da doğanlar vardı. İşte onlar da kendilerini dövüş sanatlarına adıyorlardı. Büyü yapamasalar da kendilerini dövüş yetenekleri konusunda geliştiriyorlardı. Kılıç, ok, mızrak ve çekiç gibi güçlü aletler kullanmada eğitim alıyor ve kendi krallıklarındaki orduda yer alıyorlardı.  Dünyadaki cadılar Gece büyüsüne sahip olurlardı. Gece büyücüleri genellikle kara veya lanetli büyüler kullanırlardı. O yüzden dünyada Gece büyücüsü cadılardan nefret edilirdi çünkü insanlara göre onlar bir şeytan farksızdı. Etrafa karanlığı yayar, her yere kötülüğü saçardı. Onlar fesatlıktan başka bir şey bilmezdi. İnsanların zihinlerine ele geçirip içlerine girer ve beyinleriyle oynayarak onları manipüle ederlerdi. Özellikle kızıl cadı, cadıların en güçlüsü olarak bilinirdi ve kaos büyüsü kullanabilen tek cadıydı. Kaos büyüsü öyle kuvvetli bir büyüydü ki Felsefe Taşı'ndan güç alınırsa her şeyi ele geçirebilecek bir kuvvete sahipti. İşte kızıl cadı da kaos büyüsünü kullanabilecek güçle doğuyordu. Kontrol edilemezse o cadıyı bir canavara dönüştürebilirdi. Peki Gece büyüsüne sahip insanlar da yok muydu? Elbette ki vardı fakat sayıları azdı. Tıpkı Işık büyücüleri gibi. Işık büyücüleri de en az Gece büyücüleri kadar güçlüydü ve sayıları azdı. O yüzden Gece ve Işık büyücüleri dünyada çok kıymetli büyücüler olarak bilinirdi.

         ~

"Ah, tanrım Wangzi! Kız kardeşine su fırlatamazsın!" Sırılsıklam olmuş küçük çocuğu yerden kucağına alırken bıkkınlıkla nefes verdi siyah saçlı bal gözlü oğlan. Kendisi sabahtan beri iki canavarla uğraşırken eşinin hâlâ uyuyor olmasına deliriyordu. Daha kahvaltı sofrası hazırlayacak, pazara gidecek ve sonra da büyü pratiği yapması gerekecekti. Kucağında ağlamaya devam eden küçük kızı sakinleştirmeye çalışırken mutfağına gidip kaldığı işine devam etti. Bir yandan da eşine seslenerek onu uyandırmaya çalışıyordu.

"Chanyeol! Hadi ama her şeyi tek başıma yapamam!" dedi homurdana homurdana işine devam ederken. Aniden belinde hissettiği güçlü kollarla yerinde sıçramış ve hemen arkasına dönmüştü. Eşini gördüğü anda rahatlarcasına bir nefes verip başını iki yana sallarken eşi de boynuna sokulmuş ona tatlı günaydın öpücükleri veriyordu.

"Günaydın manolyam. Görüyorum ki bu sabah da güneş kadar parlayarak günümü aydınlatıyorsun." Eşi Chanyeol, ona hep "manolyam" diye seslenirdi. Bunun sebebi en sevdiği çiçeğin manolya olmasıydı ve kokusunu eşinin teninde duymasıydı. Fakat Baekhyun'un yemeyeceği bir şey varsa o da eşinin gönlünü alması için söylediği bu romantik sözlerdi. Başta bu sözlerle kendisini kandırmasına izin verirdi fakat artık bunlara kanmıyor ve sabah triplerini atmakta çekinmiyordu. Gerçi sonradan Chanyeol onun gönlünü almasının bir yolunu buluyordu ama şu anda konu bu değildi. Atması gereken bir trip vardı ve onu da şimdi yapacaktı.

"Bu sefer beni bu sözlerle kandıramazsın Park Chanyeol. Sabahtan beri seni uyandırmaya çalışıyorum, neredesin? Hem çocuklarımızla ilgilenip hem de nasıl kahvaltı hazırlayayım söyler misin?" dedi Baekhyun eşine dönmeden elindeki işini yaparak sitem ederken. Chanyeol sanki onu duymuyormuş gibi yapıp eşine öpücükler bahşetmeye devam ediyordu.

"Geldim ya işte, buradayım. Sen de benim kollarımın arasındasın. Bu koca adam daha ne ister?" Chanyeol kocaman gülümsemesiyle eşine bakarken Baekhyun derin bir nefes vererek başını iki yana salladı ve Chanyeol'ü taklit edip kucağındaki küçük kızını eşine uzatarak "Koca adam ne ister bilemem ama bu adam çocuklarımızla ilgilenmeni istiyor," dedi.

Scarlet Witch//Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin