Bölüm 28 (Final) ^-^

10 0 0
                                    


Herkese merhaba! 8 yıl aradan sonra tekrar karşınızdayım. Şuan da hem çok duygusal hem de çok pişmanım. 15 yaşındayken yazmaya başladığım bu hikayeyi 23 yaşındaki halimle okumak beni çok duygulandırdı. Ama sonunu getirmediğim için çok büyük bir pişmanlık içerisindeyim. Neden böyle bir hata yaptığımı gerçekten bilmiyorum ve kendime çok kızıyorum. Okuyucularıma çok büyük bir haksızlık yapmışım. Hepinizden çok özür dilerim. Hala buralarda olan varsa onlar için final bölümünü yazmak istedim.8 yıl önceki heyecanın yerini tutar mı bilmem ama bence Eylül ve Rüzgar'ın hikayesinin bir sona ihtiyacı vardı.

Hepinize her şey için çok teşekkürler...

İyi okumalar...



Yukarıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Alarmın sesiyle uyandım. Bugün tekne turuna gideceğimiz için erken kalkmam gerekiyordu. 5 dakika tavana gözlerimi dikip kendime gelmeye çalıştım. Daha sonra da kendimi zorla yataktan kaldırdım. Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra eşyalarımı hazırlamaya başladım.

Plaj çantama havlumu, elbisemi, güneş kremimi, yedek birkaç kıyafetimi koydum. Üzerime de en güzel bikinilerimi geçirip giyindim. Saçlarımı da güzelce taradıktan sonra hazırdım.

Bu sırada telefonumdan mesaj sesi geldi. Mesaj Olcay'dandı.

Olcay: Günaydın. Sana kötü bir haberim var L

Eylül: Ne oldu ????!

Olcay: Tekne turuna gelemiyorum...

Eylül: Neden ?

Olcay: Çünkü ailemle şehir dışına çıkmam gerekiyormuş L Tam gününü buldular! Gerçekten çok sinirliyim.

Eylül: Yaa L Çok üzüldüm Olcay. Çok eğlenecektik...

Olcay: Biliyorum. Zaten seninle eğlenemeyeceğim için daha çok sinirliyim.

Şaşkınlıkla mesajı okudum. Ne demek istiyordu? Bana karşı bir şeyler mi hissediyordu? Lütfen hissetmesin. Çünkü arkadaşlığımızı kaybetmek istemiyordum. Söylediği şeyi anlamamazlıktan gelmeye karar vererek cevap verdim.

Eylül: Daha burdayızz, elbet tekrar gideriz. Sıkma canını J

Aşağı mutfağa inerek kendime hızlıca güzel bir sandviç hazırladım ve hızlıca yedim. Gitme vakti geldiğinde evden dışarı çıktım ve evin önünde beklemeye başladım. Çok geçmeden Özgür ve Hazal da yanıma geldiler.

"Günaydınn!" dedi Hazal enerjik bir şekilde. Bu kızın bu hayat enerjisini kıskanıyordum gerçekten. Sabahın bu saatinde bile nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu??

"Günaydın!" dedim bende sesimin onun kadar enerjik çıkmasına çabalayarak. Başarılı olamadım tabii. Özgüre de günaydın dedikten sonra Rüzgar beyefendinin gelmesini beklemeye başladık. Bu sırada aklımı meşgul etmek için Hazal ve Özgür ile muhabbet etmeye başladım. Dün geceden beri aklımda sadece Rüzgar vardı çünkü. Zaten onu düşünmekten uyuyamamıştım ve bu sabahta erken kalkınca iyice salak bir şeye dönüşmüştüm.

Dün neredeyse beni öpeceği aklıma geldikçe kalp atışlarım hızlanıyor, midem kasılıyordu. Evet, daha önce beni öpmüştü ama bu bilinçli bir şey değildi. Sadece ben hatırlıyordum. Ama dün gayet kendindeydi ve neredeyse olacaktııı! İnanamıyorum kafamı meşgul etmeye çalışırken bile onu düşünmeye başlamıştım. Hemen dikkatimi tekrar Hazal ve Özgür'e yönelttim. Çok geçmeden Rüzgar beyler de teşrif etti.

Sadece Sen...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin