28

44 1 0
                                    

Yeni bir sabahtı.

Ama o klasik sabahlardan değildi.

Luna hafif mırıldanarak esnerken yatağının 3 kişilik olmasına şükretti.

Yanındaki çocuğun nefesleri hala düzenli ve sakinken uyanmadığından emindi Luna.

Jungkook'un beli kendi belinde ve kafası göğsünde olduğu için hareket etmekten çekiniyordu ama yine de kendini sevdiğinin yüzünü izlemekten alıkoyamadı. Hatta öyle ki izlemeyi azıcık abartmış yaklaşık 10 dakikadır aynı pozisyonda ona bakıyor ve nefesinin sesini dinliyordu Luna. O kadar huzurluydu ki kendi de anlamamıştı. Birinin nefesini dinlemek nasıl bir ironiydi?

Dudaklarını yalarken Jungkook'un uyuyan yüzünü iyice inceledi.

Dudakları öne büzülmüştü ve kirpikleri nefes alıp verirken hafifçe titreşiyordu. Masum ve şirin görüntüsü karşısında kendini tutamayan Luna yüzünün etrafını elleriyle kavrayarak ona eğildi ve yumuşak, büzüşmüş dudaklarını kendi doldun dudaklarına bastırdı.

Bunu yaparken uyanmaması için mümkün olduğu kadar naifti.

Jungkook onun küçük busesiyle dudaklarını iyice öne uzatırken Luna ilk önce şaşırdı.

Bu çocuğun dünki çocukla alakası yoktu.

Luna sevgilisinin yaptığına gülümserken iyice öne uzattığı dudaklarını bir kere daha öptü.

Dudaklarını azıcık daha bastırmıştı.

Jungkook kedi misali mırlarken iyice dudaklarını öne uzattı ve Luna artık kendini tutamayacak seviyeye geldiğinde Jungkook'unda uyanmayacağını düşünerek dudaklarını tamamen birleştirdi.

Jungkook'un dudaklarını tek taraflı bir şekilde öpen Luna gözlerini kapatmış neredeyse dün geceye dönerken birden karşılık bulmuştu.

Luna gözlerini açıp çekilmek üzereyken Jungkook suratındaki küçük sırıtışla onu küçük bir çocukmuşçasına kaldırmış ve ağırlığını üstüne vermesini sağlamıştı. Ayrılmasına izin vermezken uzun süreli öpücükleri Luna'nın nefesinin kesilmesiyle sonuçlanmıştı.

Kız nefes almak için ayrıldığında kızarık yanaklarıyla Jungkook'a ve açık omuzlarına bakakalmıştı.

Ne ara uyanmıştı da Luna'yı oynatıyordu bu çocuk?

-Çok kötüsün Kook.

Jungkook dediğine gülümserken tekrar kendine çekti ve sulu bir öpücük bıraktıkdan sonra sırayla yanaklarını gözlerini ve boynuna da sulu öpücüklerini kondurmuştu.

-Beni öpmen o kadar keyifliydi ki bozmak istemedim. Ama uyanmasam götürüyordun dudaklarımı.

Luna hala kızarıkken Jungkook kızarık yanaklarını tekrar tekrar öptü.

Okula gitmeleri için az bir zaman kalınca Luna kalkmış ve abilerinden kalkma kıyafetlerden Jungkook'a vermişti.

Malum dün gece kıyafetleri birazcık kirlenmişti.

Jungkook üzerini değiştirirken Luna onu izlemiş, azıcık sapıkça olsa da bunu yapmaktan kendini alıkoyamamıştı.

Jeon Jungkook onun zaafı haline gelmişti.

Jungkook onun bu yaptığına hafifçe sırıtmış, Luna'nın iyice erimesini sağlamıştı.

Birlikte aşağı mutfağa indikten sonra Luna basit bir kahvaltı hazırlamak amacıyla pankek yapacağını söylemişti, hali hazırda pankek fazlasıyla seven Jungkook seve seve kabul etmiş ve birlikte kollarını sıyırmışlardı.

seni dert etmeler' jeon jeonggukWhere stories live. Discover now