Delirdiğimi düşünüyorsa düşünebilirdi çünkü akıl sağlığım pek de iyi sayılmazdı şu an.

" Çirkin doğruyu söyler misin ? "

Hala kolumu tuttuğunu farkedip bakışlarımı kolumdaki eline indirdim.

" Elini kolunu çeker misin sen bi ?"

" Niye bu kadar sinirlisin ? Ben seni anlayamıyorum ama gerçekten. Hem istemiyorum güvenmiyorum sana deyip hislerimi ciddiye almadın hem de ta evime kadar gelmişsin şimdi de geldiğini inkâr edip benden kaçıyorsun? Kaç bilinmeyenli bir denklemsin çirkin kızım!? "

Gerçek olmayan bir şekilde sinirle güldüm.

" Ya sen bu edebiyatları sarıldığın kızlara yapsana Oğuz bak daha çok kız düşürebilirsin böyle ciddiyim bak! Haklısın burada benim ne işim var !? Aptal gibi senin kalbini kırdığımı düşünüp buralara kadar gelmemin ne manası vardı? Ama sana teşekkür ederim biliyor musun beni haklı çıkardığın için ben sen üzülüyorsun sanarken sana inanmaya başlamısken senin umrun bile değilmiş başka kızlarla sarmaş dolaş olmaya dünden razıymışsın. "

" Hazal bir açıklamama izin verip sonra cezamı kessen ? "

Kendimi konuşmaya o kadar kaptırmıştım ki sinirlenince daha çok konuşurdum ve kimse susturamazdı.

" Yok canım estağfurullah ne ceza kesmesi ben kimim de sana ceza keseyim beni ne ilgilendirir ilgilendirmiyor zaten. Sen rahatını bozma hiç gelmemisim say ve aynen geri dön çünkü ben öyle yapacağım hiç olmadın hayatımda hiç de olmayacaksın. Ne kadar tanıyorsam seni gelmişim kalbini kırdım diye salaklık bende zaten ama demişti annem- "

Oğuz derin bir nefes verip aniden beni kendine çektiğinde öylece kalakaldım şaşkınlıkla gözlerine bakarken o bir o kadar sakin bir şekilde mümkünmüş gibi daha da yaklaştı ve yüzüme doğru eğildi.

Sokağın ortasındayız şu an aloo!

" Eğer susup beni dinlemezsen seni öperim. "

Oha oha hayır!

Kendime gelebildiğimde kendimi hızla geri çektim.

" Tamam sustum işte. "

Muzhip bir şekilde güldü.

"Aferin."

Göz devirdim.

" Öncelikle buraya kadar benim için gelmene ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin seni bir daha göremeyeceğim diye kafayı yiyecektim. Biraz önce bile hayal gördüğümü düşündüm ilk başta ve beni kıskanman da gözümden kaçmadı Çirkin. "

" Ne kıskanacağım ya seni !? "

Beni takmayıp düz bir şekilde konuştu.

" Kardeşim. "

Kaşlarımı çattım.

" Ne ? "

" Sarıldığım kız diyorum kız kardeşim benim. "

Yav he he dercesine güldüm.

" Ya bi bırak git Oğuz ya kardeşin olmuş olsaydı geçen sefer geldiğimde görürdüm. "

" Babamı da görmedin geçen sefer geldiğinde? "

" Yani şey mi kardeşin mi biraz önceki kız?  Saçları güzelmiş upuzundu ya nasıl uzatmış o kadar demi ? "

Cevap veremeyince de böyle saçmalardım.

Güldü. Hatta kahkaha attı.

" Niye bu kadar tatlısın acaba ? "

Bana mı dedi onu ?

Sırıttım.

" Oldu o zaman ben gideyim. "

" Yoo. Annem bizi bekler. Derin'e de söyledim biraz önce ben Çirkin'i alıp geliyorum diye yani bizi bekliyorlar. Seni çok merak ediyor. "

" Derin ? " dedim sorarcasina.

" Kardeşim işte. "

" Haa evet kardeşin. Gülnihal Teyze de özlemiştir beni değil mi ? "

Tekrar güldü.

" Hemde çok. "

" Madem öyle birazcık oturur giderim. "

" Gel bakalım Çirkin Hanım. "

Gülümsedim.

" Şey barıştık mı? "

" Küsmüş müydük ? "

" Yani ben seni kırmıştım ve hatta anlamadan dinlemeden sana ağır şeyler söyledim biraz önce de- "

Bu sefer çekmiş ve sarılmıştı.

" Sen yanımdasın ya hiç bir şey o kadar umrumda değil ki Çirkin'im. Her şeyi unuttum ben merak etme. "

Kulağıma doğru söylediği şeylerle kalbim horona geçmiş ve içimdeki bayadır bulunan huzursuzluk yok olup gitmişti.
Bende kollarımı ona sardım ve işte emin olduğum an buydu Oğuz'u seviyordum kendime itiraf edemediğim kadar çok hemde.

" Yaprak sarması da var mı? "

Eve doğru yürümeye başlamıştık.

" Umarım yaprak sarması için değil de benim için gelmissindir buraya bak çok ikilemde kaldım şu an. "

" Yaprak sarması kırmızı çizgimdir. "

Kolunu omzuma atıp kendine çekti. Bunu neden hep aniden yapıyordu sanki !?

" Peki ya ben ? "

" Sen benim sarı çizgimsin. "

" Sarı çizgi mi ? "

" Hı hı. "

" Sende benim sarı çizgimsin o zaman. "

Gülerek karnına vurdum.

" Dalga geçme. "

" Geçmedim ki. "

" Biz şimdi şey miyiz ? "

Bunu aniden ve bu şekilde sorduğum konusunda ciddi miyiz ?

Adımlarını durdurup kolunu çekti ve bana döndü.

" Ney miyiz ? "

Sırıttığı için ciddi kalkamıyordum bende.

" Sevgili miyiz işte? "

" Olalım mı ? "

Oha ben bunu düşünmemistim işte. Resmen kendi kendime çıkma teklifi ettirmiştim.

Beklentiyle bana bakan Oğuz'a kafamı kaldırıp baktım.

" Olalım. "

Sesimi ben bile zor duymuştum.

Tamam aniden sorarken de utandım ama şu an daha da çok utandım.

" Anlamadım? "

Bilerek yapıyordu.

" Olalım diyorum işte. "

" Rüya mı görüyorum acaba ben ya ? "

Gözleri ışıl ışıl ve kocaman gülümseyerek bana bakıyordu. O kadar tatlıydı ki...

Ayh neyse.

" O kadar güzelsin ki Hazal sana burada bakmaya devam edersem asla bırakamayacağım o yüzden annemleri daha fazla bekletmeden eve gidelim artık. "

Ne yapacağımı şaşırmış bir halde kendimden bir haberdim onu başımla onaylayıp onunla yürümeye devam ettim. 

Çok tuhaf şeyler olmamış mıydı az önce!?















Hayatım bok gibi ama olsun Çirkin ❤️ Oğuz aşkı çok güzel bxbdbxbxbdbxbd.

Bölüm yazamıyorum resmen beklettiğim için özür dilerim :)

Yine bölüm çok geç gelebilir tşk ederim.

HOCANIN OĞLU | TEXTİNGWhere stories live. Discover now