2.6

4K 169 73
                                    

Yemek masası.

Bir yemek masası insanı ne kadar gerebilir ?

Cüneyt Arkın'ın üç oku ayrı yerlere göndermek için gerdiği kadar... Belki de üç beş katı daha fazla.

Şu an karşımda Gökay, onun yanında hiç bir şekilde sevmediğim, can parem(!) , kardeşim Geri Zeki, yanımda annem , en başta babam, babamın diğer tarafında Hamza amca namı değer mahallemizin imamı ve yanında karısı Hanife teyze vardı.

Gerçekten mükemmel kadro.

Tam bir aile tablosu olabilecek türden güzel bir görüntüydü, her şey harikaydı ancak şu anda yemek yiyemiyordum.

Sebep mi ?

Kusura bakmayın ama karşısınızda Gökay gibi bir dehşetül vahşet varken yemek yiyemiyorsunuz sadece onu yemek istiyorsunuz.

Tamam biraz abartmış olabilirim ama yine de insan yemek yese bile midesinde kelebeklerden başka hiç bir şey hissedemiyordu.

" Okulun nasıl gidiyor evladım hangi bölümü okuyordun? "

Hanife teyzenin sorusuyla yanımdaki tek hücreli kardeşime döndüm.

Sahi bu ne okumaya gitmişti?

" İç Mimarlık okuyorum Hanife Teyzeciğim. "

" Maşallah maşallah. "

Gerzek kardeşim Hanife Teyzenin cevabı üzerine ona gülümseyip kıtlıktan çıkmış gibi yemesine geri döndü.

" Nurhayat sen ne okumuştun kızım? "

Hamza amcanın hedefi bana yöneltmesiyle kafamı kaldırdım ve Gökay'la kısa bir an göz göze geldik.

Al işte ben ne okumuştum?

Bu çocuk bende alzheimer etkisi yaratıyor.

" Sınıf Öğretmenliği okumuştum KPSS'ye hazırlanıyorum Hamza Amca. "

" İnşallah tez vakitte atanırsın yavrum. Allah çalışmanın , emeklerinin karşılığını versin."

Hamza Amca şimdi emek , çalışmak falan karıştırmasak daha iyi olur sanki.

Yine de zoraki gülümsedim. Tembel olduğumu bilmenize hiç gerek yok.

" Amin inşallah."

" Gökay oğlum beğendiysen biraz daha koysun Nurhayat tabağına."

Yemez anne yemez. Ömrümü yedi yeter ona o.

" Olur valla alırım. Çok güzel olmuş elinize sağlık Aslı Teyze. "

" Afiyet olsun. "

" Anne ablam koymasın bence yemek masasını birbirine katar malûm biraz sakar. Biraz dediysem kibarlıktan yoksa elini attığını parçalara ayırmadan bırakmaz. "

Kardeşimin patavatsızlığına lanet edip sinirden kıpkırmızı olurken masanın altından ona güzel bir tekme attım.

Gökay'ın ağzından ufak bir ah sesi çıkınca hedefi tutturamadığımı anlayıp bir kez daha içimden lanet ettim.

Seni geberteceğim küçük velet.
Seni parçalara ayırıp her parçanı başka bir çöpe atacağım.

Hanife Teyze telaşla sordu.

" Ne oldu oğlum ?"

" Ayağıma küçük bir kramp girdi de aniden bir sorun yok. " deyip geçiştirdiğinde utançtan kaç renk değiştirdiğimi bende bilmiyordum.

HOCANIN OĞLU | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin