"Bu var ya. Tam bir enayi."

Minho göz devirerek, yemeğine devam etti.

"Geçen sene anlatıyordu ya hani, aşık oldum falan diye."

"Aşık oldum demedim Changbin. Götünden uydurma."

"Dedin ya lan köpek!"

"Demişti evet. Eee..."

"Benim Felix'in arkadaşı vardı ya, Jisung."

Chan kaşlarını kaldırıp gülümsedi sinsice.

"Eee..."

"Oymuş işte. Sevgilisi sandığı kişi de Hyunjin."

Chan yumruğunu ağzına götürdü.

"Oğluumm... Niye söylemedin bunca zaman?"

Minho ikisine ters bakışlarını sundu.

"Niye söylemedim acaba?"

"Sevgilisi olmadığına eminsin en azından. Hyunjin Seungmin'le sevgili olduğuna göre..."

Dedikten sonra iç çekti Chan.

"Hayırdır bilader? Seungmin'i nerden tanıyorsun sen?"

"Sen tanıştırdın ya ibne."

Changbin alınmış gibi yaptı.

"İbneliğime laf söyletmem."

Minho, Changbin'e bir tane patates fırlatıp, önündeki kutuyu alıp ayağa kalkacakken, Chan kolundan tutup yerinde kalmasını sağladı.

"Otur şuraya bi ya."

"Jisung bana bakmaz. Kısaca söyleyeceğim bu. Baksa da sana dediğim gibi Changbin, herkes onun peşinde. Beni yeteri kadar sevmezse, aklı onlara kayabilir. Cesaretim yok. Anlasanıza."

"Ya kuzen bak. Orda söyleyemedim ama, sen bir çok alfadan daha baskınsın. Benim kurdum bile hew hew diye kuyruğunu kıstırıyor seninki karşısında."

Minho buna güldüğünde devam etmişti Changbin. Amacı da onu güldürmekti zaten, kendini gömmek değil.

"Ben eminim ki Jisung da senden hoşlandı."

Minho, bunu gerçek olmasını diledi o an. Yemeklerini yedikten sonra salona geçip oyun oynarken bir yandan da günün kritiğini yapıyorlardı. Chan'ı Seungmin konusunda sıkıştırıp, ondan hoşlandığını öğrendiler.

"Evimiz, ocağımız yanmış da haberimiz yokmuş."

Minho yatağına gittiğinde, eline telefonu alıp, Jisung ile son konuşmasına baktı. En son yazığı mesajlardan sonra görüldü bırakıp, tostunun siparişini vermişti şaşkın şaşkın. Minho da onu merdivenlerden gülerek izlemişti. Bir haftayı geçmişti. Rahatsız etmemek için günlerdir mesajları okuyup, çıkıyordu uygulamadan. Vedalaşırkenki gülüşünü düşündü Jisung'un.

"Şapşik şey."

Biraz düşünüp, mesajını yazdı.

Nominowi: Selam
Çok geçmeden öesaj gelmişti.

Onejisungie: Sana da selam

Nominowi: Evde misin?

Onejisungie: Evet?

Nominowi: Sorgulama olarak değil
yanlış anlama
Sormak için sadece

Onejisungie: ksskddkjdj
s

orun yok


Nominowi: Konuşmayalı nasılsın?

o.verseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin