35

2K 103 27
                                    

HERKESE MERHABA!!

DEPREM BÖLGESİNDEYDİM...

GEÇ KALINMIŞ BİR GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ BIRAKIYORUM BURAYA, BİRİNCİ DERECEDEN KAYBIM OLMADI FAKAT SEVDİKLERİM, SEVDİKLERİNİ KAYBETTİ. BİR DÖNEM HAYATIMDA OLMUŞ İNSANLARIN OLMAYIŞINA ALIŞMIŞTIM ANCAK NEFES ALMIYOR OLUŞLARI VE SÜREKLİ AKLIMA GELİŞLERİ ÇOK GEÇ KALDIĞIMI GÖSTERİYOR DEĞİL Mİ?

DENİLDİĞİ GİBİ HAYAT KISA.

TÜM BUNLARIN YANINDA İYİ ŞEYLER DE OLDU. YENİ KARARLAR ALDIM. HAYATIMDA BÜYÜK BİR GELİŞME YAŞANDI.

KISA KESEYİM!

HERKESE İYİ OKUMALAR :)

🖤

Bir karanlık odanın içine küçük bir delikten ışığın sızması gibiydi Sidar'ın gözleri. O, duygularını pekala çok iyi bir şekilde kamufle edebiliyordu. İsteyince demir kadar sert, duvar kadar soğuk olabilirdi. Ancak gözlerinde gördüğüm o isteksizliğin sebebini bilmesem de geçerli bir açıklaması olduğunu hissedebiliyordum.

Anlatabilirdi, ancak o bunu istemiyordu ve buna rağmen nasıl oluyorsa, öyle iyi hissettiriyordu ki, ben de bana bir şey anlatmasını istemiyordum artık. Tek isteğim üzerimdeki havludan bedenimi kopartıp kendi bedenine katmasıydı. Onu çok özlemiştim ve onun da gerilen yüzünün dalgalanmasından bunu anlamıştım. Benden etkileniyor olması dahası bunu gizlemeden bana gösteriyor oluşu çok hoşuma gidiyordu.

Gerilen bedenini hissedebiliyordum, gerilen yüzü dalgalanıyor ve manasız bir dirayet sergiliyordu. Oysa yapacağını zaten söylemişti.

Bir adım geri gittim, sonra bir adım daha giderken onun elini tuttum. Diğer elini tutacağım sırada bir adım daha geriledim ve henüz buhardan arınmamış sıcak banyonun soğumuş olan duvarlarına verdim sırtımı. Ürperdim ama bu bir şey değildi. İçimde büyüyen yangının yanında hiçbir şey değildi.

"Küçük ağzım seni bekliyor." Ellerini bıraktım ve gömleğinin düğmesine geldiğimde açmaya başladım. Çok sürmeyen bu durum, dudaklarımın tenine sürtünmesi üzerine, Sidar sağ elini yanağımın yanından geçirmiş ve fayansa dayamıştı. Bense kaslı bedeninin her hattını ellerim ile okşuyor, dudaklarımın yoksunluk çekmesini umursamadan sulu sulu öpüyordum.

Soğuk eli boynuma çıkmıştı. Sert olmayacak ancak yumuşak sayılmayacak derece de sıktı. Beni istediğini anlamak için iki bacak arasındaki uzvunu şahlandırmaya gerek yoktu. Sıklaşmış nefes alışverişleri, kısılmış gözleri ve kaskatı kesilmiş bedeni, iğne ucu kadar minik her kısmı beni istiyordu ve ben de onu.

İki yanından sarkan gömleğini çıkarmak zor olmazdı ancak yarı giyinik haldeyken daha iştah açıcı duruyordu. Açılmak üzere olan bir davetiyeydi. Acelem hiç yoktu.

Çıplak bedenine indirdiğim ellerim milim milim gezintiye çıkmışken kusursuz bedenine nakış gibi izlenmiş izlerin üzerinde oyalanmaya başlamıştı.

"Bunları daha sonra sor demiştin?" Belli belirsiz güldü. Eğildi ve beni izlemeye başladı. Çok değildi lakin az da sayılmazdı. Beli silahlı, yıllarını birilerini korumak için harcamış türlü eğitimlerden geçmişti. Yine de birkaç izin unutulmaz anısı olduğuna emindim.

Sağ bileğimi tuttu ve sakince sol göğüsüne çıkarttı. Kalbinin altında kalan izin üzerine bastırdı. Sonra usul usul okşamamı istercesine hareket ettirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARAYEL +18 (KBM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin