11

27K 630 82
                                    


BUGÜN BÖLÜM ATAMADIM AMA GÜNÜN BİTİMİNDEN BİR SAAT SONRAYA YETİŞTİRDİM FKFKKDKD

Suskun bebeğimle Kumru balım biraz iki lafın belini kırsınlar dedik sonra kıracak şeyler de bulurlar elbet kfjfkdkd

☄️

Düşünmemiştim.

Nasıl düşünebilirdim ki? Benim için bir yabancının susması nasıl mümkün olabilirdi?

Aptal hala benimle oyun oynuyordu!

Kalbim, onun sesini duyduğumda gümbürdüyor olsa bile, ben ona inanmayı reddedecektim.

Söyledikleri zihnimde döndü durdu.

Hırsla dizimi göğüsüme çekip kafamı bacaklarıma gömdüm.

"Lanet olsun sana!" Diye kaç defa sayıkladım bilmiyorum ama ne düşüneceğimi bilmez hale gelmiştim.

Sürekli bir umuta sığınmak isteyen düşüncelerim derinlerden beni kapana kıstırmak istiyordu.

Beni onun tarafından o gece kapana kıstırılmamış mıydım?

Çocuk değildim. Evet, güzel bir çocukluk yaşamış olabilirdim ancak o güzellik üzerinden yıllar geçtiğinden dolayı mazide kalmıştı. Onu düşünmek istemiyor olsam da elimde değildi!

"Bin defa lanet olsun sana!" Saçlarıma hırsla asılmış kendi kendime sayıklamaya devam ederken ona olan hıncımın böyle geçmeyeceğine emin olmuştum.

Adam akıllı bir açıklamayı hak etmiyor muydum?

Buna hakkım vardı.

Ani gelen kararla ayağa kalkmıştım. Bu kalkışla birlikte gözüm kararırken başımı tutup birkaç saniye öylece bekledim. Çok geçmeden hızlı adımlarla önce oymalı ahşap kapımı sertçe açıp ardına kadar açtığımda duvara çarpma sesi geniş koridorda dalga dalga yayılmış olmalıydı.

Her adımımda aldığım karardan daha fazla emin oluyordum. Uzun koridoru geçerken gözüme çarpan aynada yansımamı gördüm. Öfkeden yanaklarım alev alev yanıyordu ve bu da ortaya saçılmıstı.

Merdivenleri hızla indiğim vakit evin sessizliği kulağımı tırmalamaya başlamıştı. Son adımdan sonra hole geçip etrafı taramaya başladım.

"Bir şey mi istemiştiniz Kumru Hanım?" Duyduğum ses ile evdeki mutfak görevlisine boş boş baktım ve başımı iki yana salladım.

"Sidar'ı gördünüz mü?" Olumsuz cevap aldığımda hiçbir şey demeden kapıya yöneldim ve bahçeye çıktım. Yüzüme çarpan ılık hava hoşuma gitmiş olsa da o aptala olan öfkemin yoğunluğu daha fazla olduğu için havanın güzelliğine kapılamadım.

Kapıda bekleyen sıralı halde karşılıklı duran altı kişiye baktım. İçlerinde o yoktu ve onu bulamadığım her dakika sinirim daha da tepeme çıkıyordu.

"Sidar nerede?" Sakin olmadığım zaten yüz ifademden belliyken sesim de pek sakin çıkmamıştı. "Duymadınız mı beni?" Sesim yükseldiği vakit birinden boğazını temizleme sesi gelmişti. Hemen bakışlarım, kumral siyah takım elbisenin içindeki adamı buldu.

"Garaja arabayı bırakıyordu en son Kumru Hanım." Sadece başımla onayladım. Hiçbir şey demeden sert adımlarla garaja doğru ilerlerken ılık olan havanın beni üşütmeye başladığını hissettim ancak bu umrumda değildi.

Her adımımda kalbim yerinde değil boğazımda atmaya başlıyordu. Boğazımdan kulaklarıma geçmesi de an meselesiydi. Bu yine de umrumda olmadı.

KARAYEL +18 (KBM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin