12

25.9K 605 99
                                    


Gün içinde yazmadığım için gecenin bir vakti yazmış mıyım? Evet, yazmışım.

25/02/22 (4.19)

☄️

Ölümle yaşam arasında kaldığım o an tüm nefesim diğerlerimden çekilmişti. Yanaklarıma ateş topu düşmekle kalmamış dahası öldürerek nefes almaya da çalışıyor olmak yaşamayı sevdiğimi falan mı gösteriyordu?

Kemiklerimi kırarcasına abanan Derya, sırtıma vurarak normale dönmemi sağlıyordu ancak sadece gözümden gelen yaşlar ve öksürüğüm devam etti.

Kısa bir an Ezgi ile göz göze gelen ben, bembeyaz kesilen yüzüne baktım. Saniyeler önce bana kurduğu cümlenin şaka olmasını umut etmek istiyordu bir yanım.

Kesik kesik nefes alışlarım devam ederken boğazımı temizledim ve Derya'ya baktım.

"Bana karşı bilmediğim bir kin mi besledin Derya?" Nefessizlikten değilse bile kemiklerimin kırılıp kalbime sallanmasıyla ölebilirdim. Her yerim sızlıyordu.

"Ölüyordun aptal! Durup izlese miydim?" Başımı iki yana salladım ve burnumu çektim. Bilmiş bilmiş bakmak istemedim ama onlar ben bakmasam bile öyle olduğunu düşünüyor ve her zaman yüzüme vuruyordı.

"Öncelikle bu savaşı benimle verdiğin için teşekkür ederim." Derin bir iç çektim ki hala tam düzene binmemişti. "Öksüren bir insanın sırtına vurulmaz Derya, eğer kişi boğuldu ve nefes alamıyorsa vurarak nefes almasını sağlarsın." Bana uzaylıymışım gibi baktı.

"Resmen bu da teşekkürün bana." Kınar gibi baktığında kızaran eline düştü bakışlarım. "Elin nasıl?" Benimle birlikte bakmaya başladı. "Kaç zamandır kimseyi şaplaklamadım. İyi geldi." Arsız bir gülüş yüzünde doğduğunda ona gülerek baktım. Her şekilde edepsizdi. Önümde duran suyumu içerken bu defa beni izleyen Ezgi ile göz göze geldim.

Yüzüne ev sahipliği yapan şüpheci ifade beni huzursuz etmişti!

"Kumru." Dedi düşündüğü belli olan sesi duygusuz çıkmıştı. "Sidar ile yatmam, senin için niye bu kadar sorun?" Bu defa ağzım boş olduğundan sadece kanımın kalbime doğru geri çekildiğini hissederken istemsiz de olsa soğuk bakışlarım onu taradı.

"Çevremdeki her insanla yatmak zorunda mısın Ezgi?" Hiçbir duygu barındırmadan öylece yöneltiğim bu soru onun kaslarının çatılmasına neden olmuştu.

"Kuzenin üstüme atladıysa bu benim problemim değil." Hırsla yüzümü taradı ve devam etti. "Ve ayrıca ne zamandır koynuna girdiğim adamların hesabını soruyorsun bana?" Sesi sert değildi. Onunki de en az benim kadar boştu. Ancak onun gözlerinde gördüğüm öfke bundan bir hayli rahatsız olduğunu gösteriyordu.

Bense onun yapmak isteyip yapamadığını yaptım. Bomboş bir göz ve yüz ifadesiyle baktım. Onun aksine duygularımı kamufle etmekte gayet iyiydim.

"Hesap değildi." Göz ucuyla iki adım gerimizde duran Sidar'a baktım. Bomboş duruyordu ama her şeyi de duyuyordu emindim. "Sadece seni her gördüğümde aklındaki kişinin dünyada tek kalan erkekmiş gibi davranmayı bırak."

Derya oldukça nötr kalmış sessizliğini koruyordu. Zaten biz her tartışmamızda onun arabulucu olmak gibi nadide bir özelliği vardı.

Ezgi başını öne eğdi ve sert bir nefes aldı. Bedeninin gerginliği kıyafetlerine rağmen bana ulaşmıştı. İfadesi artık boş değil oldukça öfkeliydi.

Sert bir şekilde ayağa kalktığında altındaki sandalye gürültülü bir şekilde devrildi ve ben yaptıklarını hayretle izliyor olsamda boş boş bakmaya devam ettim.

KARAYEL +18 (KBM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin