16.Bölüm

6K 258 82
                                    

Medya:Uygar KURTULUŞ

Yıllar birbirini kovalamış,
Sen hala yokmuşsun.
Almışlar en güzel şiirimi
ama kalbimden alamamışlar...

❧Ҡίᶆ Ɓíℓíŗ?❧

Yazarın
|Anlatımıyla|

Özgür KURTULUŞ,ne acılar çekmişti...
Her insan onu acımasız,hiç derdi olmayan,parası için yaşadığını düşünüyordu.Oysa yanılıyorlardı.Özgür'ü tanımıyorlardı.

Öylece mezarın yanına diz çöktü,oturdu.Gözünden akan yaşlar onu mahvediyordu.Eli ile toprağı okşadı,sanki sevdiginin toprak rengi saçlarını okşuyordu.

Elini topraktan çekip mezar taşına dokundu.Buz gibiydi,heleki havanın bu soğukluğu Özgür'ü korkutuyordu.

Ya sevdiği toprağın altında üşüyorsa?

Mezar taşına doğru baktı,kendi elleri ile toprağını kazıyıp,kendi elleriyle toprağın altına koymuştu oysaki sevdiğini.Onu öldürenleri bile bulamamıştı,ama bulacaktı biliyordu.Eli ile mezar taşını okşuyordu,heleki ismini..

Meryem KURTULUŞ

Özgür'ün gözünden akan yaşlar,toprağa damlıyordu.Çok seviyordu onu,çokta sevmişti seviyordu da.
Ağzından geldiğinden beri ilk kez konuştu;

"Ne diye gittin be sevdiğim.Ne çok sevdim ben seni,ne çok sevdirmiştim.Saçını sevmeye korkmuşum,onlar seni öldürmüş.Ama yemin ederim,kanın yerde kalmayacak,Sana yemin ederim."

Ağzından çıkan her kelime hüzün ve hırstı.Sevmeye bile doyamamış olan bu adam,bunu yaşatanlarıda boğacaktı.Sonra aklıma birşey gelmiştik gülümsedi tekrar konuştu sonra;

"Biliyor musun? Kızımızı buldum,yaşıyor.Sen hep bana benzemesini istemiştim ya,sarı saçlı güzel gözlü bir kız... Kızımız bana benziyormuş,sen göremeden,sen hissedemeden...Dilara bizim kızımız değilmiş,senin üzülmene değmedi ama gerçek kızımızı buldum.Hareketleri aynı sen.Utanması,tatlılığı,konuşması...Herşeyi"

Özgür gülümsüyor,olanları sevdiğine anlatıyordu.Ondan başka kim dinlerdi ki onu?
Elini yumruk yaptı,hem kızına bunları yaşatanların hem de sevdiği kadına yaşatanları bulacak,hesap verdirttiricekti.

Gülümseyerek ayağa kalktı.Yüzünde gülümsemesi,sevdiğinin mezarına doğru baktı.Hemen yanına bıraktığı çiçeğin kökünü dikkatlice çıkarıp,toprağına dikti.Suyu,mezara doğru döktü.Oysa şu hayatta en korkuttuğu tek şey,sevdiğine bir şey olmasıydı,o da gerçekleşmişti.

Gözümden düşen o son yaşıda topraklı ellerine dikkat ederek sildi.Hemen yanına korumalardan biri adımladı,şişedeki suyu Özgür'ün eline doğru döktü.Özgür,elini yıkadıktan sonra koruma uzaklaştı.Tekrar mezara baktı,ne çok şey yaşamışlardı ama...hepsinin üstünden gelip mutlu olmuşlardı.Özgür'ün aşkı o kadar büyüktü ki,sevdiği öldüğü günden beri hergün mezarına gelir,sanki kimsesi yokmuş gibi herşeyini ona anlatırdı.

Gitmeden önce tekrar mezar taşını okşayıp konuştu "Tekrar geleceğim güzelim,tekrar geleceğim.Ama bilki bir gün kızımızı da getireceğim.Söz veriyorum"

Mezarlıktan çıktıktan sonra,korumalardan biri kapıyı açtığında arabaya bindi.Soğuk hava ona etki etmiyordu ama sevdiğini düşünüyordu,işte onu etkileyen tek şey oydu.
Koruma nereye gideceğini sorunca tebessüm edip konuştu
"Depoya gidiyoruz,Kimsesizlere."
Koruma başıyla onaylayınca başını mezarlığa çevirdi.Öylece izledi...

KİM BİLİR? || Tamamlandı Where stories live. Discover now