30 | NEREYE GİDECEĞİMİ BİLMİYORUM AMA UMRUMDA DEĞİL, YOLDAYIM*

Start from the beginning
                                    

Boşluk doldukça taşmaya başlıyor ve en sonunda parçalanıp, patlıyor ve bir volkan gibi her yeri alevler içinde bırakıyor.

O gün uyandığımda bir rüyadan uyandığımı sanmıştım ama her şey gerçekti. Tüm alevler ve göğsümün üzerinde başlatılan o yangın gerçekti. Ancak bu yangın sadece göğsümde değildi. Felix'le birlikte uyuduğum oda alevler içinde kalmıştı ve büyümün uyandığını daha kötüsü onun bedenimden taştığını fark eden Felix beni korumak uğruna kendini feda etmişti.

"Odaklan Veronica." Ve şimdi o günden bir hafta sonrasını yaşıyorduk. Bir haftadır uyanmamış olan Feliz'i geri getirmenin bir yolunu bulmuş ve gerçekleştirmek, onu uyandırmak için her şeyi yapacak hale gelmiştik. Ne pahasına olursa olsun... "Veronica!" Rosie'nin ikinci kere seslenmesiyle olduğum yerde silkindim. Kafamı toplamam gerekiyordu bu yüzden bir kez daha odağımı toplamak için çabaladım.

Büyünün bir dalga boyu olduğunu ve Felix'in gücüne yakın bir güç kaynağının krallıkta bulunmadığını öğrenmiştim. Tataina'nın söylediğine göre benim büyümün dalga boyuyla biraz oynarsak ve Rosie'de kendi büyüsüyle desteklerse Felix'i iyileştirmeleri için tanrılara ulaşabileceğimize inanıyorduk. Daha da iyisi Felix'i iyileştirecek olan şifa perisine gidebileceğimizi düşünüyorduk.

Riley çoktan planlanmasını yapmış ve gerekli analizleri de yetiyleyip bizi bilgilendirmişti. Dalga boyumu arttıracak ve büyüm üzerinde kontrol sahibi olacaktım, Rosie de bunu olabildiğince büyütecekti. Ardından da Tataina Felix'in büyüsünü taklit edebilir olacaktı. Bu olduğunda da tıpkı Felix'in yaptığı gibi bir rüya boşluğu yaratacak ve Felix'i onu iyileştirecek tanrı perilerine götürebilecektik. Onlar da Felix'i iyileştirecekti. Nokta.

Büyü kontrollü bir şekilde tekrar açığa çıkarttım. Şu an iki avcum arasında duran bir ışık küresi olarak somutlaştırabiliyordum sadece ama leydiler daha iyisini yapabileceğime inanıyordu. Bu yüzden ben de inanmak istiyordum. Henüz büyümün ne işe yaradığını, nasıl bir işlev göreceğini öğrenememiştik ve bu da beklenmedik bir diğer şeydi ama bunu çoktan arka plana atmıştım. Felix uyandığında bunu birlikte araştırabilirdik.

"Eriphil'in söylediğine göre şifa perisinin Felix'i iyileştirecek kadar gücü olmayabilirmiş."

Killian kollarını göğsünde bağlarken sırtını duvara yasladı. "Bu yüzden çalışıyorum ya," dedim kontrol edemediğim bir öfkeyle. "Beni kaynak olarak kullanabilirler."

"Hayır," dedi Killian bu sefer. "Sana rağmen yeterli olmayabileceğini söyledi."

"Eriphil," diye fısıldadım ve şeytan bacak bacak üzerine atmış şekilde odada belirdi.

Sıkılmış bir ifadeyle "Dinliyorum," derken gözü hemen saate çevrildi. Eriphil'in Liberosis'te somut bir şekilde var olması bana daha doğrusu büyüme bağlıydı. Büyüm geliştiği sürece onun da dünyadaki süresi artıyordu ama yine de yeterli değildi.

"Seni buraya bağladığım gibi şifa perisini de bağlayamaz mıyım?"

"Hayır."

"Kestirip atma!" Sesim beklediğimden çok daha yüksek çıktığında hafifçe öksürerek boğazımı temizledim. "Felix'i burada iyileştiremez mi?"

"Hayır," dedi bir kere daha. Neredeyse çığlık atacaktım ama o devam etti. "Buraya tutunması için seni kullanması gerekir, Felix'i iyileştirmesi için de seni kaynak olarak kullanacak. Bu durumda sen tehlikeye girersin, büyün hala çok dengesiz."

"Acele etmemize gerek yok," dedi Tataina. "Şifacı büyücüler zaten Felix'in yanında, yanıkları çoktan iyileşmeye başladı. Büyüsü zarar gördüğü için vücudu bunu kaldıramamış olmalı."

KÖTÜLER AŞKA DÜŞTÜĞÜ ZAMANWhere stories live. Discover now