"çöpçatan"

623 79 23
                                    

Odamıza yerleştik. Tanrı'ya şükürler olsun iki kişilikti odalar. Tabii bunu fark ettikleri an Felix'in ve Hyunjin'in suratları görülmeye değerdi. İkisi de uğradıkları bozgundan dolayı mosmordu. Tabii Hyunjin'in morarması Felix'e göre bir tık daha fazlaydı.

''N-nasıl ya? Hani dört kişilikti odalar?''

''Biz size odalar dört kişilik demedik ki. Sadece etrafı gezerken bazen gruplara ayrılacağız o zaman dört kişi olabilirsiniz dedik. Zaten illa dört kişi olma zorunluluğu da yok. İsteyen tek bile takılabilir. Kendi aranızda kararlaştırırsınız.''

Odaların anahtarını dağıtan kız açıkladığında Hyunjin az kalsın ağlayacaktı. Buraya gelmek için kurguladığı tüm planlar bozulmuştu. Eh madem dört kişi takılmak zorunda değildik...

Biz de elbette takılmayacağız!

Bu kadar basit.

Chris'in elini tuttum. Sevgilim bana baktı ve genişçe gülümsedi. Ben de ona bakarak kıkırdadım. Odamıza gittiğimizde Chris sıkıca sarıldı bana ve ben de yanağını öptüm.

''Keyfin yerine gelmiş.''

''Jeju'nun havasındandır.''

Chris güldü ve başını iki yana salladı.

''Ya! Gerçekten ama...''

''Tamam tamam. Aslında aklımda bir plan var.''

''Bu plan yalnızca ikimizi kapsıyordur umarım.''

''İkimizi de kapsamıyor bebeğim.''

Anlayamamıştım. Nasıl yani?

''Zamanı gelince öğreneceksin.''

''Chris bekleyemem söylesene lütfen.''

''Sana yalnızca şunu söyleyebilirim ki Felix'i ve Hyunjin'i kafana takma. Ben de onlarla olmaktan çok da memnun değilim.''

''Otobüsten indiğimizde muhabbetiniz bayağı koyuydu ama.''

''Çünkü ben aklımdaki planı nasıl uygulamaya koyabilirim diye düşünüyordum.''

''Yoksa ikisinin çöpçatanlığını mı yapacaksın?'' Kahkahalarla gülmeye başladım. Chris'in yüzüne baktığımda gayet ciddi duruyordu.

Yoksa...

''Chris aklımdaki şey değil, değil mi sevgilim?''

''Aklında ne var ki?''

Bilmezlikten geliyordu.

''İkisi yakın arkadaş bunun farkındasındır umarım.''

''Daha iyi ya yabancıya gitmezler işte. Hem boş ver sen onları. Ben seni özledim.'' Yüzümün her yerini öpmeye başladı.

Kendimizi yatağın üzerine düşmüş bir halde bulduğumuzda Chris ellerimizi kenetledi. Çok yakışıklıydı kesinlikle.

Uykum gelmeye başlarken Chris'e sarıldım. O da mayışmıştı ve gülümsüyordu. Elimi sarı buklelerine daldırdım. Son zamanlarda çok sık tartışır olmuştuk ama Chris'in çöpçatanlık fikrinden sonra rahatlamıştım. O ikisi ve özellikle Hyunjin bizden uzak durduktan sonra hiçbir şeyin önemi yoktu.

Gözlerim kapandığında uyuyakaldım.

İki günde bir yb attığım bu fice iki ayda bir bölüm atmaya başlamam şoku :<

shameless | banginhoWhere stories live. Discover now