shameless | banginho

''güvenmiyorsun''

Jisung'un dediği gibi sakin olacaktım ve bir şeyden haberim yokmuş gibi davranacaktım. Ne var ki işler gerçekten Hyunjin'in dediği gibiyse işte o zaman ne yapardım bilmiyorum. Sakin kalmak pek mümkün olmayacaktı.

Chris yeniden aradığında bu defa açtım.

"Neredesin?"

"Yurda geldim."

"Hani bekleyecektin beni." Bozulmuştu.

"Kendimi iyi hissetmiyorum bu yüzden aceleyle geldim."

"Ne oldu?"

"Bacağım ağrıdı."

"Minho."

"Ya bir şey yok."

"Aynı şeyi ben yapsam nasıl karşılardın acaba?"

Sanırım kızmakta haklıydı. Yelkenleri suya indirmeden önce o iki sinsiyi aklıma getirdim. Bak yine sinirlenmeye başlıyorum.

"Özür dilerim sevgilim ama acil bir durum olmasa seni bırakmazdım."

Derin bir nefes aldı.

"İyi, dinlen o zaman."

"Gelmeyecek misin?"

"Hayır ben de eve gidiyorum."

"Chris."

"Sonra görüşürüz Minho."

Telefonu kapattı. Pekala bunu beklemiyordum.

"Ne oldu? Ne diyor?" Jisung meraklıydı.

"Of sanırım bozuldu."

"Minho..." Jisung karşıma geçip oturdu.

"Yanlış anlama ama Chris'i dinlemeden bu kadar fevri davranman hoş değil. Sevgiline güvenmezsen bu ilişki sağlıklı bir şekilde devam etmez. Sen sürekli onun bunun dediğiyle sinirlenip mi hareket edeceksin? Ne diyorum sana önce Chris ile konuş. Onu dinle. Gerçekten seni kıracak bir şey yapmışsa o zaman tepki gösterirsin ama şu durumda Chris'e sinirlenmende haklılık payı göremiyorum. Ya Hyunjin yalan söylüyorsa? O zaman Chris'e haksızlık etmiş olmayacak mısın?''

Jisung beni suçlu hissettirmeyi başarmıştı ve sanırım haklıydı.

''Jisung.''

''Evet?''

''Şimdi ne yapacağım peki?''

''Git ve özür dile.''

''Kabul eder mi?''

''Neden etmesin? Ama sen de bir daha Chris'i dinlemeden yargılama lütfen.'' Yazdığı yazıdan başını kaldırmadan konuştu. Ne halt edersen et seninle uğraşamam modundaydı ve ben de derin bir nefes alarak hazırlanmaya başladım.

''Ben çıkıyorum.''

''Tamam iyi şanslar!''

Yurttan çıktıktan sonra direkt Chris'in evine yürüdüm. Yolda giderken markete uğrayıp içki ve sigara aldım. Eskiden böyle şeylerden tiksinirdim ne ara bunları almaya başlamıştım bilmiyorum.

Düşündükçe yaptığım şeyden utandım. Jisung'un dediği gibi, Hyunjin'in eline koz veriyordum ve Hyunjin'in amacı Chris ile aramı bozmaktı.

Chris'in evine gittiğimde zili çaldım. Nedense gerilmiştim ve kendime kızmıştım. 

Yaklaşan adım seslerinden sonra Chris kapıyı açtı. Beni gördüğünde tepki vermedi. O an çok kötü hissettim.

''Sevgilim.''

''Bacağın bayağı acıyormuş buraya kadar geldiğine göre.''

''Chris yapma.'' Sızlandım.

Bir şey demiyordu ve ben daha da kötü hissediyordum. Kollarımı beline dolayıp başımı göğsüne yasladım. Chris derin bir iç çekti.