''çok hoşsunuz beyefendi''

1.6K 188 240
                                    

Motorlu maceramız devam ediyorken Chris'in beline daha sıkı sarıldım. Ayrıca üşüyordum. Ne zaman varacaktık acaba? Daha doğrusu nereye gidiyorduk? Keşke Jisung'a güvenip çıkmasaydım.

Bir süre sonra durduk ve indik yavaşça. Kendimi çok kasmıştım ve tüm vücudum acıyordu. Kaskı çıkardım. Chris bana bakıyordu.

''İyi misin?''

''Hm hm evet.''

Chris başını salladı. Jisung ve Changbin el ele tutuştular. Onlar önden yürürken ben de Chris ile arkadan yürüdüm. Bir puba gelmiştik. Göz ucuyla saate baktığımda henüz akşam dokuza gelmek üzereydi. Umarım çok durmazdık ve bunlar sarhoş olmazdı.

''Biz lavaboya gidiyoruz. Siz oturun isterseniz siparişinizi de verin.'' Jisung aceleyle konuştu.

''Yok ya bekleriz bence. Birlikte söyleriz.'' Ağzımda bir şeyler geveledim.

''Changbin yavaş ol tamam mı?'' Chris gülerek söylediğinde tuhaf tuhaf baktım ona.

İşerken neden yavaş olması gerekiyordu ki?

''Kapa çeneni Chris.''

Onlar hızlıca giderken biz de baş başa kaldık. En sevmediğim şeylerden biri de tanımadığım insanlarla baş başa kalmaktı. Çok gerildim.

''İlk senen mi?'' Muhabbeti başlattı.

''Evet, senin?''

''İkinci yılımdayım.''

''Sen de tecrübelisin o halde.''

''Eh yani.''

Gülümsedim başka ne diyebilirdim ki?

''Saçların çok hoş.''

Hasiktir! Bunu içimden söylemem gerekiyordu. Utançtan ateş bastı yine. Chris genişçe gülümsedi ve gamzeleri yine belli oldu.

''Beğendiğine çok mutlu oldum.''

''Hehe.'' Ayıp olmasın diye gülümsedim. Of Minho ya malın tekisin cidden.

''Changbin'in o lafı için özür dilerim. Bazen ne konuştuğunu bilmiyor.''

''Yok hayır, önemli değil. Şakasına dediğini biliyorum yanlış anlamadım.'' Gülümsedim.

Konuşacak başka bir şey bulamadığımda menüyü inceledim. Alkol dışında bir şey yok muydu yani?

''Karar verebildin mi?''

''Sadece alkollü içecek mi var?''

''Yok ya arka sayfalarda alkolsüzler de var.''

''Teşekkürler.''

Arka sayfalara baktım. Kivili frozen içecektim.

Menüyü kapatıp masaya koydum ve Chris'e baktım. Changbin ve Jisung teşrif edebildiler nihayet.

''Hiç gelmeyeceksiniz sandım.''

Jisung ve Changbin gergin bir suratla bana bakarken Chris gülmemek için dudaklarını dişliyordu.

''Lavabo kalabalıktı da biraz. Her neyse karar verdiniz mi?''

''Ben kivili frozen alacağım.''

''Pekala, Chris sen?''

''Carlsberg alacağım.'' Kollarını bağlayıp havalı bir şekilde cevap verdi.

Chris, Jisung ve Changbin bira sipariş ettiler. Ortamda içmeyen tek kişi bendim. Siparişi verdikten sonra üçü aynı anda sigara yaktı. Yüzümü buruşturdum.

shameless | banginhoWhere stories live. Discover now