How did I know it wouldn't even last 22 years?

50 3 89
                                    

Siyah, beyaz, inci işlemeli, altın işlemeli, lacivert, yakut ve zümrüt. Bunlar Scorpius ve Albus'un yarım saattir denedikleri takım elbiselerin renkleriydi. McGonagall balo öncesi hazırlık için Hogsmeade gezisini üç gün önceye çekmişti ve şimdi Scorpius, Albus, Melody ve Elnora kendileri için güzel kıyafetler bakınıyorlardı. Melody ve Elnora elbiseler arasında gezinirken Albus Scorpius'un denediği takımı eleştiriyordu.

"Bu boyunu kısa göstermiş."

Scorpius ofladı. Oğlanı elinden tutup kabinin içine çekti ve perdeyi de çekip gıdıklamaya başladı. Albus kahkahalarla dışarı çıkmaya çalışırken Scorpius perdenin önünde durmuş bir yandan çıkmasını engelliyor bir yandan da daha çok gıdıklıyordu.

"Merlin'e yemin olsun ki bir kez daha-"

Perde aniden açılınca Scorpius'un sözü bölündü. Kızarmış olan Albus ve Scorpius, elleri belinde onları izleyen görevliyle göz göze geldiler.

"Burası giyinme kabini beyler, oynaşma değil!"

Kadın hınçla perdeyi geri kapattığında oğlanlar göz göze geldiler ve gülmeye başladılar. Perde tekrar açıldığındaysa oldukları yerde korkuyla sektiler. Neyse ki bu kez huysuz, yarım ay gözlüklü ve sıkı atkuyruklu görevli yerine Melody ile karşılaşmışlardı.

"Beraber mi giyiniyorsunuz?"

Kızın sorusuyla Scorpius hızla dışarı çıktı ve başını iki yana salladı.

"Albus'un boyu askılıklara yetişmediği için ben asıyordum." dedi. Elnora arkadan kıkırdadı ve:

"Hadi ama onlara ben bile yetişebiliyorum!" dedi alay edercesine. Kollarını göğsünde toplamış Albus:

"O kadar aşağıdalar ki eğilirsem fıtık olurum. Senin gibi cüceler için yapılmış olmalılar!" diye karşılık verdi. Elnora çatık kaşlarla kabine gelmeye başladığında Albus Melody'i hafifçe itip perdeyi çekti ve hızlıca soyundu. Elnora fermuar sesini duyduğunda göz devirdi.

"Benden kaçmak için yapabileceğin tek şey soyunmak mı cidden!" dedi gülerek. Albus:

"Sonuç olarak kaçmayı başardım!" dediğinde Nora kollarını göğsünde toplayıp göz devirdi. Scorpius kızı omuzlarından döndürüp:

"Kısa değilsin, bakma ona." dediğinde Elnora hafifçe başını salladı.

"Zaten boyu uzun olanın aklı kısa olurmuş."

Elnora ilk başta dediğinin farkına varmadı. Scorpius'un afallamış bakışlarını fark edince göğsünde topladığı kollarını çözdü ve oğlanın kollarını kayravıp:

"Sarışınlar hariç!" dedi hızla. Scorpius ve Melody gülmeye başladığında o da kendinin bu haline güldü.

"HADİ AMA SMİTH!"

Dükkanın diğer ucundan James Sirius'un sesi geldiğinde Elnora ofladı.

"İŞ SAATLERİ DIŞINDA İŞ VERENİMİ DUYMAMAYI YEĞLERİM!" diye bağırdı. Tüm mağazanın, ki mağaza oldukça büyüktü, onları dinlemesi dışında sorun yoktu.

"BEN DE!"

Dominique'in sesi az ilerden geldiğinde Nora gülümsedi. Onun da Weasley kuzenleriyle burada olduğunu biliyordu. Genç kız tam tekrardan arkadaşlarıyla olan sohbetine dönecekti ki yanı başında dikilen James'la dikkati tekrar oğlana kaydı. James el hareketleriyle bir şeyler yapmaya başladığında genç kız çatılmış kaşlarıyla onu izliyordu. Scorpius sonunda ofladığında Nora'nın gözleri Scorp'a döndü.

"İşaret diliyle 'Hadi ama Smith!' diyor." dedi Scorpius. James sırıtarak başını salladı.

"İş verenimi duymak istemiyorum, demiştin." dedi. Elnora oğlanın omzuna sıkı bir yumruk geçirip:

Desienne (Harry Potter Next Gen Fanfiction)Where stories live. Discover now